ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
evinin balkonunda uçak yapan 15 temmuz gazisi
-
sanirim kafasina sert bir cisimle vurulmak suretiyle gazi olmus.
demet akalın ve okan kurt'un boşanması
-
erkeğin iyisi para olunca, kadının iyisi para bitince belli olur derdi bir büyüğüm.
ne diyelim her şey gönüllerince olsun.
bir gece yattık sabah kalktık o dil yok
-
dil ve alfabe arasındaki farkı bilmeyen, hadi onu geçtim harf devrimindeki geçiş döneminde gazetelerin hem arap alfabesiyle hem latin alfabesiyle çıktığını bilmeyen, insanların eğitilmesi için seferberlik ilan edildiğini bilmeyen...
kısacası hiçbir şeyi bilmeyen cahil bir adamın lafı.
esenyurt tekel vahşeti
-
abd'de olsa "murder & armed robbery 80 years " şeklinde ceza alıp bir daha gün yüzü göremeyecek barbarlar türk hukuk sistemi sayesinde 3 yıl sonra aynen devamke şeklinde takılıyor.
53 lira hesap kitlenen dh ölücüsü
-
mustafa orta halli bir esnaf çocuğu haftalığı 50-100 lira olan kendi halinde bir liseli kardeşimiz. feyza ile dilara aynı mahalleden gözü açık geçinen lisede herkesin ağzının içine baktığı, bunun farkında olan ve erkeklerin nasıl çalıştığını manikürcü ablalarından öğrenmiş genç kızlar. feyza daha akıllı olanı dilara da onun yanında gezen ancak o kadar uyanık olmayan ekürisi. günlerden bir gün haftalığını alan mustafa indirimde olan mağazalara ölücülük için yola çıkar. yürürken geçtiği kafenin önünde okulda hep gördüğü ancak konuşamadığı kızın kapıda sigara içmekte olduğunu görür. kız onu fark ettiğini anlaması için sigarayı atıp etrafı izler. bundan cesaret alan mustafamız naber diyerek hikayeye başlar. kızlar mustafa’dan uyanık olduklarını düşündükleri için gün boyu yediklerini mustafaya uygun bir dille kitlerler. ancak unuttukları bir şey vardır. mustafa bir dh ölücüsüdür. intikamını fazlasıyla alacaktır.
ımdb: rating 8.7
mustafa's revenge
on 8th march...
starbucks'ta takma isim kullanmak
-
bazen geyik olsun diye yapılandır ama geri tepebilir.
sturbucks'da kuzenimle ismi alan çalışan arasında:
- isminizi alabilir miyim?
- hattori hanzo diyelim?
- sadece hanzo desek?
eve gelir gelmez sütyeni çıkarmak
kopya iddialarını kesinlikle reddediyoruz
-
(bkz: adam haklı beyler)
sonuçta araba cadillac'tan kopya değil, cadillac'ın kendisi.
debe edit: lan bi debeye girmişiz, onu da gün bitimine 10 dakika kala anca sözlüğe girince öğrenebildik. sosyal mesaj vereceyidim lan ben. tüh.
aşık olunan kızın tecavüze uğraması
-
espri yapması çok kolay bir konu gibi geliyor değil mi size? nasılsa başınıza gelmez değil mi koçum? tecavüz edilenler zaten kuyruk sallamıştır he mi aslanım? o öyle değil işte söyleyeyim. sen bir anda duvara tosluyorsun hayatta, son hızla hayal dünyasında koşarken hem de.
aşık olduğu kız tecavüze uğramış bir adam tanıdım ben bir defasında. nefes almayı unutmuştu sanırım. görmeyi, konuşmayı, duymayı unutmuştu. ha gerçi o, aşık olduğu kızı bakkaldan aldığı çikolataya da benzetmiyordu o yüzden ne dediğimi anlamayabilirsiniz.
barış manço
-
ön not: verdiğim youtube linkleri sürekli öldüğündan uğraşılamayacak bir hal aldı. siz şarkı isimlerini aratıp buluverin artık.
doğum günü hatrına, diğerlerinden daha az bilinen 10 harika şarkısı da benden olsun:
1-flower of love (1968-kaygısızlar)
http://www.youtube.com/watch?v=rdnlnmgr2l4
2-anadolu (1969-kaygısızlar)
https://www.youtube.com/watch?v=h1wvby-ah5g
3-dağlar dağlar 2 (1970-ve)
https://www.youtube.com/watch?v=7hzontbe9bc
4-binboğanın kızı (1971-moğollar)
http://www.youtube.com/watch?v=j86ymys3zhq
5-kol bastı (1975-kurtalan ekspres - 2023 albümünden)
http://www.youtube.com/watch?v=vqnibvejc4g
6-yol verin ağalar beyler (1975-kurtalan ekspres - 1975 tarsus konserinden)
http://www.youtube.com/watch?v=jtrku1qbdkq
7-vur ha vur (1976-kurtalan ekspres)
https://www.youtube.com/watch?v=5jdrnph-mj0
8-selahaddin eyyubi (1983-kurtalan ekspres - estağfirullah ne haddimize albümünden)
https://www.youtube.com/watch?v=pr1yt3rxvl0
9-dön desem döner misin (1985-kurtalan ekspres - 24 ayar albümünden)
http://www.youtube.com/watch?v=jc9fk9sehmw
10-rüya (1992 - mega manço albümünden)
http://www.youtube.com/watch?v=vcxawhibgjc
edit: "kol bastı" için 2 adet itiraz geldi. biri eserin adının dere boyu kavaklar olduğunu, kol bastı'nın ise bu türküyle yapılan oyunun adı olduğunu belirtiyor. diğeri de albümde de dere boyu kavaklar olarak geçtiğini söylüyor. ilk itiraz türkünün genel anlamıyla haklı. dere boyu kavaklar, yaylanın çimenine gibi farklı isimleri var ve kol bastı bu türküyle yapılan oyunun adıdır. hatta faroz kesmesi, metelik gibi adlarla da söylenmiştir. lakin burada şarkıları incelerken albümde adı nasıl geçmişse öyle incelemek gerekir. bu eseri o dönem ersen, esin engin ve arif sağ metelik adıyla, orhan gencebay, metelik oyun havası, üç hürel ve barış manço ise kol bastı adıyla plaklaştırmıştır.
ikinci itirazda geçen "albümde de öyle geçiyor" kısmı maalesef yanlıştır. yazarın bahsettiği albüm daha sonra çıkmış olan ben bilirim toplamasıdır. o toplamada ve almanya'da çıkan bazı toplama albümlerde şarkının adı dere boyu kavaklar olarak geçse de barış manço'nun eseri seslendirdiği ana albüm olan 2023'te adı kol bastı olarak geçer.
http://images.gittigidiyor.com/…_1.jpg?_=1374663615
ve hatta (bkz: #43615102)
şarkı ismi demişken, selahaddin eyyubi olarak kastedilen şarkının da asıl adı "selahaddin eyyubi'nin yeğeni, aslan yürekli rişar'ın kız kardeşine karşı" olarak geçer. barış manço'nun böyle bir kaç şarkısının ismi çok uzundur. sonradan toplama albümlerde vs... kısaltılmıştır.
roll
-
siz deyin gençlik heyecanı, ben diyeyim derginin bir türlü doğru eleştirilmediği hissi, ya da psikologlar desin başka bir şey; zamanında nahoş şeyler yazdım ben bu dergiyle ilgili. şimdi arasanız bulamazsınız, bir yıl kadar önce çöp tenekeme yollanmıştı zaten. ama şimdi en azından kendi adıma bir iade-i itibar zamanı roll için, kendilerinin buna hiç ihtiyacı yok, orası kesin, ama benim yapmam şart.
sırtını büyük bir sponsora veya medya tröstüne dayamamış bir müzik dergisinin 100 sayısını, arada tökezlese bile bunu hissettirmeden yayınlamış olması nereden baksanız büyük başarı. dahası gerçekten ülkede bir kuşağı etkilemiş olduklarını, internet sayesinde neredeyse her şeyin erişilebilir olduğu dönemde röportajlardaki, ufacık yorumlardaki, ajans sayfalarında üstlerde geçen küçücük alıntılardaki üslubun tadına varmak için onların takip edildiklerini düşününce takdirim artıyor.
evet, dergi elbet eleştirilebilir, les inrocks çevirilerinin kimi zaman fazla abarmasıyla, bazen dünya görüşlerini müzikalitenin önüne koymalarıyla, son dönemde derginin bazı kısımlarının zayıflamasıyla... ama yine de bunlar bile roll'un önce samimi, sonra da ne dersek diyelim, olabildiğince tutarlı çizgisi sayesinde göz ardı edildi. en çok da kendilerine özgü tarzları sayesinde. evet, bugün bir gerçek var yadsınamayacak olan, roll sadece roll'la açıklanabilecek bir tarza sahip. ikinci sayfaya kimin sözlerini koyduklarından, "acaba x'e ne sormuşlar" merakını uyandırmalarına, özellikle 100. sayıdaki ekleriyle de belli ettikleri gibi "bağırmayan ama anlatan" görselliğine kadar uzanan bir kendine özgülük bu. şimdi 100 kapağın yan yana durduğu postere bakıp da iç geçiriyorum, üzerindeki sanatçıyı sevip sevmemek bir yana, kapağını bu kadar güzel, sakin yapabilen kaç dergi var dünya üzerinde? tamam, galiba 100. sayıyı, tüm kapakları görünce anılar da depreşti, hangi kapağı neredeyken almıştım; kimleydim, ne yaptım, ne ettim, ne dinledim o zamanlar diye düşünmek de etkili oldu, duygusal baktım olaya. nazan öncel'i mor ve ötesi'nin üstüne koymalarından tutun, "binaural" zamanı pearl jam'i babalamalarına, roll disko'daki hakan taşıyan'a kadar bir dolu kızgınlık da unutuldu. insanların türlere karşı 9 yıl öncesine göre daha az önyargılı olmalarındaki küçücük fıçıcık da olsa paylarını hesaba katarak tabii...
hepsi geride kaldıysa bir şey baki. iyi ki varsın roll, nice 100 sayılara!
6 mayıs 2020 dolar kuru
-
dolar ve euro'daki son gelişmelerin ardından iç anadolu'daki kahvehane sakinleri türkiye'nin kredi notunu ''ehonomi çogeyi''den “eyi” düzeyine çekti. "zaytung"
hastası olunan sözler
-
"aşka uçma kanatların yanar." (sadi şirazi)
"aşka uçmadıktan sonra kanatlar neye yarar!" (hz.mevlana)
"aşka vardıktan sonra kanadı kim arar?" (yunus emre)...
kahve içtikten sonra gelen sıçma isteği
-
bu konuda çeşitli bulgular var bilim dünyasının bulduğu. onları aktarayım.
uyanık kalmaya, ayılmaya yardımcı olan doğal bir uyarıcı olan kafein, bazı bilimsel çalışmalara göre kaka yapma dürtümüzü de etkiliyor. nasıl mı? kafein, kolon ve bağırsak kaslarımızın kasılmasına neden oluyor. kolondaki kasılmalar, dışkıyı sindirim sisteminin son bölümü olan rektuma itiyor. bildiğiniz gibi rektum, vücuttan atılacak dışkının saklandığı bölge. sonrası malum.
kafein mevzusu böyle ancak bazı araştırmalar kafeinsiz kahvenin de kaka yapma dürtümüzü etkileyebildiğini bulmuş. kahve içeriğinde bulunan klorojenik asit ve n-alkanoil-5-hidroksitriptamit gibi bileşenlerin mide asini üretimine etki ettiği sonucuna ulaşılmış. bildiğiniz gibi mide asidi, yiyeceklerin bağırsakta hızlı hareket etmesine yardımcı oluyor.
bunların dışında bir de hormonlar var. bazı araştırmalar, kahvenin yiyecekleri bağırsaktan itmeye yarayan gastrin ve kolesistokinin hormonlarını da uyardığı kanısına varmış.
kaynak
bir lisede yaşanabilecek en dumur olaylar
-
yangin tatbikati sirasinda 2 dk icinde bosaltilmasi gereken okulun 15 dk'da bosaltilmasi sonucunda mudur yardimcisinin herkesi bahceye toplamasi. ogrencilerin laubali hareketlerinden, bilinc eksikliginden, adam olamayacagimizdan bahseden konusmasi sirasinda siniflardan birisine basariyla saklanmis bir arkadasin pencereden sarkip: "cengiiizz, yaniyoooommm!!!" diye nara atmasi ve okul olarak yarilmamiz.