ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kadıköy denince akla gelen şeyler
-
moda'da kaybolmak.
otuz küsur yıldır istanbul'da yaşıyorum, 2005'ten beri de adresim kadıköy istanbul. gel gör ki halen bir barlar sokağını bile sorarak buluyorum. utandığımdan bir de başka şehirden gelmiş ayağına yatıyorum. "pardon buralarda bi reks sineması mı, feks sineması mı ne varmış?..." tipim elverse hepten bristol aksanıyla excuse me diye gireceğim oysa.
işte bu kafada biriyken hepsi birbirine benzeyen dar moda sokaklarına girince zaten güdük olan oryantasyonum hepten kayboluyor, tekerlekteki hamster gibi anlamsızca dönüp duruyorum. al bak 6 yıl olmuş, daha kadıköy'e arabayla girip, bir şekil moda'da kaybolmadan insan gibi e5 çıkışını bulup eve dönebilmişliğim yok.
- oo saat 11 olmuş ben kalkıyım
- acelen ne erken saat
- daha moda'da kaybolcam çok geçe kalınca etrafta yol sorcak adam kalmıyo...
telefona bakıp 14 kızdan mesaj geldiğini görmek
akşam eşini evde dans ederek karşılayan kadın
-
ben direk dansıyla karşılıyorum, evimin direği hoşgeldin manasında.
gega
-
arnavutlukülkesindeki iki büyük etnik gruptan biri.kuzey arnavutluk ta yaşamaktalar.burada müslümanların ekserisi ve katolikler yaşıyor.diğer grup için ise
(bkz: toska)
ben bilmem eşim bilir
-
bir gün 500t muavini eşiyle birlikte bu yarışmaya katılarak, finalde o arabaya sunucu da dahil 45 kişi sığdıracak ve yarışma kendini imha edecek.
pipiyi pervane gibi kullanıp helikopter gibi uçmak
-
(bkz: sikorsky)
ydg-h'ın atatürk büstünü lağım çukuruna atması
-
mal olduklarından dolayı şaşırmadım, ama gider tıkanınca ağlarlar devlet hizmet etmiyürrrr diye.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
- kızıl saçlı hatunlara hasta oluyorum <3
- eline kına yak ağa.
yaran tweet'ler
-
"o değil de, bir gün gerçekten 'sikildim' diye mesaj atsak kimse inanmayacak lan."
dokunmatik ekran
-
resistif ve kapasitif olmak üzere iki genel başlıkta toplayabiliriz bunları.
resistifler genelde daha eski cihazlarda görülüp basınç mantığıyla çalışırlar. yani parmağınızı ekrana bastırınca hafif içe çöküyorsa resistiftir.
çalışma mekanizmasını biraz daha açarsak, ekranın altında birbirine çok yakın ama temas etmeyen iki plaka bulunur ve bunlardan sürekli bir elektrik akımı geçer. siz üstteki ekrana parmağınızı bastırınca iki katman birbirine değer ve o noktadaki elektrik akımında değişiklik meydana gelir. cihazdaki yazılım değişikliğin oluştuğu noktayı tespit edip o noktada işlevini gerçekleştirir.
bu tip cihazlar basıncı neyin uyguladığına aldırış etmez ve nefes alsın yeterci bir tavır güder. o yüzden de cebinize falan koyunca kendi kendine çalışır, birilerini arar, art arda gelme olasılığı trilyonda bir bile olmayan harf kombinasyonlarını denk getirip hoşlandığınız kişiye ilan-ı aşk mesajı atar falan. bir de çoklu katman olduğu için ışığı daha fazla yansıtır, göz yorarlar.
evlerden ırak.*
ikinci dokunmatik türümüz olan kapasitifler de kendi içinde yüzey* ve projeksiyon* olarak ikiye ayrılır ama uykusuzluktan bayılmak üzere oldugumdan teferruatına girmeyeceğim.*
kapasitifler basınçla değil de elektrikle çalıştığı için elektriği ileten ya da tutan herhangi bir nesneyle de iş görürler. dokunmatik ekran kalemleri gibi. zaten laf aramızda, ben de bunca zımbırtıyı evde dokunmatik ekran kalemi yapabilmek için araştırmıştım.* bu ekranların altında bakır ya da indiyum kalay oksit gibi saç telinden daha ince tellerle döşeli ızgara vardır. biz ekrana dokununca devre tamamlanır ve o noktada voltaj düşer. gerisi zaten yazılımın işi.
bu arada bu evde dokunmatik ekran kalemi yapanların en genel hatası kalemi ince yapmaktır. kapasitif ekranlar belirli büyüklükten daha az yer kaplayan temasları görmezden gelirler. dolayısıyla kaleminizin ekrana temas ettiği kısım insan parmağına yakın bir kalınlıkta olmalıdır. hatta orijinal kalemlerin çoğu da bu yüzden kalındır. tabi ince olanları da var ama tuzlu fiyatlarından da anlayacağınız üzere onları evde yapmanız pek mümkün değil.
not: entry'nin başında genel olarak iki çeşit ekran var demiştim. şimdi aklıma bir tane daha geldi ama yukarı çıkıp düzeltmeye üşeniyorum asdfghjkl.
üçüncü tür ekranlar frustrated total internal reflection şeklinde muazzam havalı bir isme sahip dokunmatik ekranlar oluyor. diğerlerinden farkları ebatlarının çok büyük olması. belirli bir ebattan sonra kapasitifler çalışmaz olur çünkü ekran büyüdükçe oluşan elektrik alan dokunma hassasiyetini ortadan kaldırır. o nedenle büyük ekranlarda ışık değişimine dayalı bir sistem bulunur. ekranın ortasında kameralar vardır ve parmak ekrana dokununca ışıkta oluşan değişimi algılayıp ona göre yanıt verir.
luka modric
-
09.09.1985 dogumlu dinamo zagreb'te oynayan genc yetenek. niko kranjcar ile beraber hirvatistan milli takiminin gelecegi.