ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
evlilik teklifi için e-5'i kapatan öküz
-
benzer bir öküz sürüsüyle manisa'da ben de karşılaştım. düğün konvoyuydu benimkisi yolu kapattılar başladılar araba döndürmeye falan, arabadan inip oynamaya başladılar. yolda yüzlerce arabadan oluşan kuyruk oldu. aradım 155'i ihbarda bulundum. bekledim bir bok olmadı. nasıl bir sinirlendiysem artık yol açılınca gittim gelin arabasının önünü kestim, "hastası olan var, acelesi olan var, işi gücü var milletin, ne yapıyorsun sen mal!!!" diye bağırdım arabanın camlarını açıp. arabada hanım var, çocuk var. adamlar belki 20 30 araba konvoy... neyime güvenip de girdim böyle bir aksiyona ben de bilmiyorum. en son hatırladığım arkadaki arabalardan inen adamlar ve damadın gelin arabasının camından beline kadar çıkıp ağzından salyalar saçmasıydı. sonra 1. vitese takıp lastiklerimden dumanlar çıkararak uzaklaştım oradan. arkamdan uzun süre takip ettiler. kendi güvenli bölgeme geldiğimde indim arabadan ve kimsenin gelmediğini görünce derin bir nefes aldım. bu da böyle bir anımdır.
şarap yorumlarıyla kadınları etkilemeye çalışmak
-
- öküzgözü mahsülü böyle oluyor aslı, bulanık fakat son derece lezzetli
- o içtiğin salataya gelen balzamik sirke naci
- vermiycen yani
- yani
tsk'nın 34 terörist öldüren silahı
-
asker wall hack açmış barzolara wuri vallah.
mit vs cia
-
süleyman demirel'in dediğine göre cia başka ülkelerde olacak darbeleri haftalar öncesinden bilirken mit kendi ülkesinde olacak darbeyi o darbe gerçekleşene dek bilmez.
ay isimlerinin kökenleri
-
"domuz"la "temmuz"'un kökenleriyle ilgili okuyunca (bkz: #41816095) diğer ayları merak ettim hepsinini kökenini çıkardım. genelde nişanyan sözlük'ü referans aldım. daha ayrıntılısını/doğrusunu bilen yollasın güncelleyelim:
ocak: türkçe.
şubat: arapça "şubat" -> babil takviminin 11. ayı "şubatu"
mart: latince "martius" -> yunan savaş tanrısı "mars".
nisan: arapça "nisan" -> babil takviminin 1. ayı ve ayla aynı isimdeki tanrıça "nisannu"
mayıs: yunan doğurganlık perisi "maia". (edit: başta toprak tanrıçası demiştim ama gaia ile karışıyor. tam mesleki sınırları da kesin değil. ama maia ile gaia farklı o kesin)
haziran: süryanice "sıcak" anlamında "hazıran".
temmuz: sümer yemek ve yeşillik tanrısı "tammuz".
ağustos: roma imparatoru "augustus".
eylül: sümer kralı "elulu".
ekim: türkçe.
kasım: arapça "taksim eden".
aralık: türkçe.
184 tl olan asgari ücreti 2324 tl'ye biz çıkardık
-
"çalışan kesiminin %7'si asgari ücretliyken, şu an %30'unun asgari ücretli olmasını sağladık, onu da bulamayan 3 milyon haneye de her ay fakir fukara fonundan para pompalıyoruz. herkesi bu yoksulluk bataklığına sürükleyip, etrafımızdaki 50-60 bin insanı milyarder yaptık, vergi de vermiyorlar hepsini sizden alıyoruz çok şükür"
diye devam etmesi gereken açıklama.
arkadaşlık kesme sebepleri
-
üst edit: sevgili dostlar, öyle güzel mesajlar attınız ki teşekkür etmek borç oldu topluca. inanın hala aklıma geldikçe güldüğüm ve çok da takmadığım bir hadiseydi yazdığım. ismi çok soran olmuş, burada kimliğimi ortaya çıkaran paylaşımlarda bulunmaktan kaçındığım için yazamıyorum affınıza sığınarak. tek özgür alanım burası ve beni anlayacağınıza eminim.
çok komik gelebilir ama hayatımda ilk defa gerçekleştirdiğim bir arkadaş silme eylemi için benim açımdan yeterli gerekçeler içerir. anlatayım. yakın aile dostlarımız ve biz aynı süreçte bebek beklemeye başladık. aradan bir kaç ay geçti ve biz oğlumuzun ismini netleştirdik. elemana söyledim biz falanca koyacağız diye. tam 4 ay öyle isim mi olur diye dalga geçti. hatta bu dalga sürecine arada eşi de dahil oldu telefondan. neyse, çok sallamadım. aramızdaki ilişki böyleydi zaten uğraşırdık birbirimizle. gel zaman git zaman, doğumlara iki hafta kala birgün bunlar saçma bir gerekçeyle bizi evlerine davet ettiler. hayırdır inşallah deyip gittik eşimle. bir karın ağrıları olduğunu eve girer girmez anladım. uzatmayayım çocuğun odasını yaptık sizce nasıl olmuş temalı çağırma ritüellerinin en göz alıcı noktası kapıya bizim oğlana koyacağımız ve aylarca dalga geçtikleri ismi yazdırmış olmalarıydı. bizi sırf bunu görelim diye çağırmış ama cesaret edip açıktan söyleyememişlerdi. evden çıkarken eşi arsızca siz ne koyacaksınız adını diye sormaz mı? eşim gülümseyerek “falanca” dedi. nasıl yani biz de öyle koyacağız olur mu öyle sözleri manyağın kulağımdan çıkmıyor. aylarca dalga geç, evine çağır aptal yerine koy sonra bir de hesap sor. bakın bu insanlar öyle cahil cühela tipler de değil. biri anestezi diğeri plastik cerrahi uzmanı. o gün kestim görüşmeyi bu köylü kurnazlarıyla. belki de biraz geçmişin birikimi oldu bilemiyorum. oğlumuza falancanın yanına çok ayırıcı bir isim daha koyduk. görüşmüyoruz, mutluyuz.
alman hastanesi
-
hastaneden çok otele benzeyen mimarisi ve dekorasyonuyla iç sıkmayan bir sağlık oluşumu olarak beğendim kendisini. cihangir'e, taksim'e yakınlığının da hastasıyım. ha fiyatları, elinizi verdiğinizde kolunuzu, bacağınızı kaptırdığınız doktorları ayrı. onlar özel hastane gerçekleri.
ekonomik krizin sebebi gezi parkı eylemcileridir
köpekten kaçan kızın annesinin açıklaması
-
https://onedio.com/…ibi-yorumlar-yapiyorlar-1053802 bu link çok daha kapsamlı, bunu ekliyorum.
(bkz: başlık sınırı) köpekten kaçarken kamyon çarpan ve bacağı kesilen kızın annesi açıklama yapmış.
https://mobile.twitter.com/…tus/1502681161138585602
antalya'da köpekten kaçarken kamyonun altında kalan 9 yaşındaki mahra'nın annesi derya pınar: "bacağını düşünürken, şu an canını düşünür olduk. son seviye oksijen verilerek yaşatılmaya çalışılıyor. biz çok hayvan seven bir aileyiz. altı kedimiz, 3 köpeğimiz var.
köpeğin psikolojisini bilirim. onları sokağa terk ederek, çöpün kenarına yemek bırakarak hayvansever olamazsın. o hayvanlar bu şartları zaten hak etmiyorlar. aynı hayvanlar sahipli hayvanlara da saldırabiliyorlar.
onlara da benim evladıma da yazık. iki tane başıboş hayvan benim evladımın geleceğini çaldı. sokaktaki bin tane hayvanı toplasan benim yavrumun bir tane bacağı etmez"
günlerce kızın ailesini sucladınız, neden köpekten korkmamayı öğretmediniz diye. utanır mısınız, bilmem...
kaan tangöze ile pide kuyruğuna girmek
-
(bkz: sıraya dizdin bizi pide)
can yaman'a yapılmaya çalışılan itibar suikastı
-
son 40 yıldır'dan sonrasını okumadığım itibar suikastı.
elon musk'ın atatürk tweet'i
-
hala pr çalışması, beğeni alınca aktı, cingöz recai diyen, aşağılık kompleksinden kurtulamamış insanların olduğunu bize gösteren nefis twit.
işin ilginci adamın milyarlarca dolar serveti var, istese tüm dünyada üretebildiğinden fazla iş bağlayabilecek potansiyeli var, uzaya uydu göndermiş, sen daha iyi fikri olmadığını ve twitterdan atatürk yazarak pr yaptığı söylüyorsun. haklısın tabii.
büyük oyunu bozdunuz, tebrikler.