hesabın var mı? giriş yap

  • sigara içmeyenlere kapak olan indirimlerdir .sonunda kar edeceğimizi biliyorduk ...

  • bir entrym o kadar begenildi ki, takip ettim basamaklari birer birer cikti, diger entrylerimi birer birer solladi ve sonunda bir numarayi da gecerek listeden kayboldu. nereye gittigini cok merak ediyorum ama olsun performansindan dolayi entrymi kutluyorum.

  • ulan herkes ne kadar çok seyahat ediyor hissiyatı ve arkasından ulan insan işte kuş misali bugün orada yarın bambaşka bir yerde cümlesi ile duyulan izmir otogarına gelmiş bulunmaktayız anonsu.

  • kerimcan durmaz'ın ayda 5 bin tl kazandığını düşünen sözlük yazarlarını göstermiştir.

  • kendisine sorduğum her soruya merhaba, günaydın diyerek başlıyorum, teşekkür ederim diyerek bitiriyorum ki yarın makineler gezegeni ele geçirip insanlığa hükmederse lebram bana iyi davranmıştı desin, işkence filan etmesinler.

  • suriyelileri ulkeye doldurani elestirdiginizde sizi de vatan haini olarak ilan edecek insanlar tarafindan gerceklestirilmistir.

  • aslında içecek alanında entryler girmek huyum değildir ama püf noktasını bulamadığım için bu sıcaklarda adamakıllı sangria yapmak isteyenlere bir katkım olmasını istedim.
    denemeler sebebiyle 4 gündür kaç tane şarabım ziyan oldu ama bugün itibariyle muradıma erdim. o kadar esmer şekerlere vay efendim şuruplara falan gerek yok aslında. meyve içerisinde bekledikçe tadının güzelleştiren şarapların seçimi işin püf noktası. çoğu reçetede belirtildiği gibi meğer bu mereti elimize geçen her şaraptan yapamıyormuşuz.

    öncelikle şarapta tanen denen unsuru bilmemiz gerek çünkü bu şey üzüm tadında, tohumlarda ve saplarda, şarap tadını acı veya büzücü hale getirebilen doğal olarak oluşan bileşiklere deniyor. biz sangria yapımında bol tanenli (cabernet sauvignon) üzümleri tercih ettiğimizde şarap soğutarak beklettiğimizde ortaya rahatsız edici ekşilikte bir karışım çıkıyor. yurtdışında taneni az olan pinot noir yaygın olarak kullanılsa da ben meyve aromalı, hafif-orta gövdeli, düşük asitli ve düşük tanenli kalecik karasını tercih ettim ve muazzam sonuçlar aldım. öyle çok pahalı yada ithal şaraplara gerek yok. damak tadınıza uygun bir markadan kalecik karası işinizi görüyor.

    şarap olayını geçtikten sonra bu içeceğin portakal haricinde belirli bir meyve ile sınırlandırmaya gerek yok. portakal bizim ana meyvemiz çünkü.

    şimdi klasik ölçüm 4 çay bardağı seçtiğiniz şaraba 1 çay bardağının yarısı kadar sıktığınız portakal suyu ekliyorsunuz. kalanında ise olgunlaşmış mevsim meyvelerini birer adet içerisine doğruyorsunuz ( meyveler kesinlikle dondurulmuş olmayacak) bu aylarda nektarin ya da kırmızı erik çok iyi giderken ağustos sonuna doğru armut ve elmayı deneyebilirsiniz. yarım portakal ya da bulabilirseniz yarım greyfurt da güzel olabiliyor. bu karışıma yine bir çay bardağının yarısı kadar varsa brendy yoksa daha azı vodka, bu alkolü dengelemek için de varsa bir kaşık akçaağaç şurubu yoksa isteğe bağlı miktarda niğde gazozu yeterli ama gazoz işini en sonuna saklamalıyız çünkü karışımımız en az 4-6 saat buzdolabında bekleyecek ve meyvelerin tadı iyice şarabımıza geçecek. en sonunda benim gibi hafif bitterness bir tat istiyorsanız sorun yok ama size yoğun gelmişse soğuk niğde gazozu ile dengeleyebilirsiniz.
    miktar size az gelmişse ikiye çarpın bilemedim şimdi.
    artık sangria yapmasını biliyoruz.