hesabın var mı? giriş yap

  • kıbrıs adası'nda bulunan, resmi isimleri ağrotur ve dikelya egemen ingiliz üsler bölgesi (sovereign base areas of akrotiri and dhekelia) olan, birleşik krallık topraklarıdır.

    ateşkes halindeki iki idareli bir ada olan kıbrıs'taki üçüncü aktör olan ingiliz üsler bölgeleri, zaten karmaşık olan kıbrıs'taki durumu daha da bulandırmaktadır. dikelya üsler bölgesi ayrıca fiziksel olarak birbirinden uzak ve sba (sovereign base area) yolu olarak anılan bir yol ile birbirine bağlanan iki ayrı bölgeden; dikelya garnizonu ve aya nikolas röle ve telsiz gözlem istasyonundan oluşmaktadır. bu iki bölgeyi birbirine bağlayan sba yolu belki de bütün kıbrıs üzerindeki en karmaşık statüye sahip toprak parçasıdır: yaklaşık olarak 6.2 mil uzunluğundaki bu iki şeritli asfalt yolun kendisi ve etrafındaki 15-20 metrelik şerit ingiliz toprağı, güneyi kıbrıs cumhuriyeti kuzeyi de kktc toprağıdır ve yolun her iki tarafında da yaklaşık 400-500 metre aralıklarla (asker barındırılan) rum ve türk gözcü kuleleri mevcuttur. resmen tampon bölge* olarak sayılmasa da, malesef rum ve türk'lerin birbirine bu kadar yakın sınırlarda olması sebebiyle tampon bölgede yaşanan sorunların çoğunun yaşandığı, ancak tarafların bm'nin görece kibar ve resmi tavrı ve genel hatları belli çözüm prosedürleri yerine birleşik krallık askerlerinin ukala ve umursamaz tavrıyla uğraşmak zorunda kaldıkları, neşeli, keyifli bir yerdir.

    ağrotur ve dikelya üsler bölgelerinin her ne kadar kuruluşları aşamasında yalnızca askeri üs olarak işlev görmeleri amaçlandıysa da, bugün ingiliz üsler bölgeleri içerisinde tahminen 7000 kadar sivil kıbrıs vatandaşı (cypriot) yaşamatadır (bu kişilerin neredeyse tamamı rum etnik kökenlidir) ve adanın karmaşık yapısından dolayı hem kıbrıs cumhuriyeti vatandaşı, hem ingiliz kraliyet tebaası sayılmakta, tercih edenler ingiliz pasaportu taşıyabilmektedir.

    */insert moar useless info here, soon /*

  • 10 mart editi: çok uzun bir süredir 1.90 tl'ye satılan yemek henüz resmi olarak açıklanmamış bilgilere göre 2.80 tl oldu. 1.90 rüyası yakında sona erecek.

    yıldız teknik üniversitesinin, öğrencilerine sunduğu yemek hizmetidir. öğlen ve akşam olmak üzere günde iki öğün çıkar. 1.90 tl'lik ücretiyle (0,16 dolar) tam anlamıyla rakipsizdir.

    fransız devlet üniversitesindeki öğrenci yemeği başlığını gördükten sonra ne zamandır bu başlığı açmak aklımdaydı. bugün yemekhanede güzel yemek çıkınca paylaşayım dedim.

    görsel
    görsel

    her gün et çıkmıyor tabii. fakat arada bir de olsa boğazımızdan et yemeği geçiyor. bugün de onlardan biriydi. havuç tarator yerine istersem salata ya da ayran da alabilirdim. bir çeşit isteğe bağlı kısaca. ekmek ve su ise sınırsız.

    ön edit: evet üniversite yemekleri genel anlamıyla ucuzdur. fakat ytü yemekhanesi ucuzun da ucuzu ve lezzeti genel anlamda öğrenciler tarafından beğeniliyor. entry'mi yazma sebebim de ortaya çıkan fiyat-performans.

  • ortaokuldayken almanya'da yaşayan ama okumak için anne ve abisi ile türkiye'ye gelen bir arkadaşım vardı ki benim ve ailemin zihninde tam olarak bu kategoride yer etti.
    bir yaz tatili bitiminde beni evine davet etti. sohbet, muhabbet devam ederken birden "aa sana ne göstereceğim?" diyerek yerinden fırladı ve çalışma masasının (üstü kitaplıklı olanlardan) en ücra köşesinden bir kucak çikolata çıkarttı. hepsini tek tek nereden, ne kadara aldığını anlattı saatlerce, tabi bu arada bende ikram etmesini bekliyorum. anlatması bitince "çok güzeller değil mi?" diyerek hepsini yerlerine kaldırdı. böylesini ve bunu o günden sonra hiç görmedim.

  • + ne yani evlenince kirada mı oturacağız
    - e evet? ne oldu ki?
    + ben hiç böyle düşünmemiştim yakup? böyle olmayacak :(
    - ama niye? neden?
    + hoşçakal, kendine iyi bak...
    - ne yani caddebostan'da dublekste kiradayım diye mi ayrılıyoruz?
    + aşkımmm :)) şaka yaptımmmmmmm

  • şunu anlayamıyorum.

    manchester united 5 atar dedi bazıları, olmadı.
    2 maçta gol atamadık. sıfır çeker dedi bazıları, olmadı.
    cluj'dan braga'dan umutlandı bazıları, olmadı.
    manu'yu yendik, "çoluk çocukla geldiler" dedi bazıları.
    drogba'ya, sneijder'e "hepsi birden oynamaz" dedi bazıları, olmadı.
    schalke çakar dedi bazıları, olmadı.
    1-0 oldu, fark olur dedi bazıları, olmadı.

    malaga'yı çekip elesek ballı, psg'yi çekip elesek "e ibrahimovic" yok denilecekti.

    bu takım, şampiyonlar ligi çeyrek finalinde real madrid ile oynayacak arkadaş. real orada 4 tane atsa ne farkeder? sen dün adı sanı duyulmayan takıma karşı, (maalesef o teknik direktörünün sayesinde) son dakikalarda 8 defans, 1 salih, 1 kuyt taktiğiyle kıçından solurken, biz bugün "real madrid'i eleyebiliriz lan belki" gibi bir histeyiz.

    işte bu hisleri, alışkanlıkları, insana kazandıran şeydir "galatasaray"..