hesabın var mı? giriş yap

  • sabah kalkilir dolaba bakilir..

    -aaa kinder bidi bidi sutlu balli, bu ne bu ne?
    +onlar benim dokunursan kafani kirarim..
    -ama ama, 2 tane var burda, biri benim degil mi? bohu
    +hayir! bir tanesini denemek icin aldim, oburunu de deneyince begenirsem diye aldim..
    -hm...

  • bir insana yapılabilecek en berbat şeylerden biridir koşulsuz sevgi.

    koşulsuz sevgi benmerkezcildir. koşul gözetmeyen duygu, karşısındaki kişiyi önemsemeyen duygudur. kime, hangi şartlarda verildiği önemsizdir. aslolan tek şey sevginin varlığı ve sevgiyi icra eden kişiye ne hissettirdiği, nasıl sevdiğidir. sevilenin bu sevgiyle ne hissettiği dikkate alınmaz.

    koşulsuz seven insanın aslında sevdiği insana gerçek bir saygısı da yoktur. o sevgisinin odağıdır sadece. sevgisi o kadar büyük ve o kadar koşulsuzdur ki, başka hiçbir şeye gerek kalmaz. gerekirse sevdiği insan için - sevdiği insan dahil - her şeyi ihlal edebilir. kendini verdiği sevgi ve ilgiyle tanımlayan, fakat bunu kime verdiğiyle ilgilenmeyen insan koşulsuz sever.

    eskaza bu sevgi, sevilen kişiye iyi gelmezse, seven kişi bu durumdan hakarete, ihanete uğramış gibi etkilenir. sırf mutlak sevgisi sebebiyle hoş görülmelidir, ayrı bir kredisi vardır. kalbi kırılmamalıdır ve iyiliği göz önünde bulundurulmalıdır.

    koşulsuz sevgi, karşısındaki istiyor mu sormadan kucağının ortasında bırakılmış, ödenemeyen dev bir borçtur. bu borcu ve beraberinde gelen sorumluluğu istemediğini dile getirmek ise en büyük kötülük, değer bilmezlik, bencillik, sertlik, kırıcılık olur.

    gerçek iletişimi imkansız hale getirir, çünkü koşulsuz seven için tek bir argüman vardır, o da “ama ben seni çok seviyorum” olur.

    sonsuz seven kadınlar, “ya benimsin ya toprağın” adamları, oğluna vampir gibi yapışmış anneler ve onlarla aşk-nefret ilişkisi yaşayan man-babyler hep koşulsuz sevginin ürünleridir.

    koşulsuz sevgi, sevilenin zıvanadan çıkmasına davetiye çıkarır. koşulsuz sevgi mutlak bir güçtür ve mutlak güç mutlaka yozlaştırır. koşulsuz seven insan kırılır ama içine atar, sineye çeker, acısını göstermez. koşulsuz sevilen kişinin bu yüzden kaybedecek hiçbir şeyi yoktur. ne risk, ne yaptırım vardır.

    koşulsuz sevgi ilişki dinamiğinin gerçekliğini yok eder. sebep-sonuç, diyalog kurma ortadan silinir. seven insanın sevgisi o kadar mutlak ve koruyucudur ki, karşısından gelen tüm eleştiriler, tüm talepler, tüm isyanlar sevgi duvarına çarpıp düşer. tüm tartışmalar, tüm kavgalar dönüp dolaşıp sevgiye gelir.

    alınan tek cevap “ama ben seni ne olursa olsun çok seviyorum” olduğunda da işte, bu sevgi artık bırak kötü gelmeyi, yalnızca delirtici hale gelir. koşulsuz seven kişi bunların farkında bile değildir. o sineye çekmiş ve sakinleşmenizi bekliyordur. çünkü siz eskisi gibi davranırsanız o da sizi sevmeye hazır şekilde beklemektedir. “konuşma işte” demektedir, “yüzüme vurma yahu sevgim neyine yetmiyor” demektedir.

    sevgisiyle o kadar meşguldür ki, sevdiği insanın çaresizliğinin farkına bile varmaz.

    koşulsuz sevgi seveni de, sevileni de inkar eder.

  • bugün hanımla pazara gittik. semiz otunun kilosunu sordum. pazarcı 15 lira dedi. pahalı olduğunu söyledik hanımla. pazarcı “al ya ne olacak” gibisinden bir cümle kurdu. sonra almadan ilerledik. arkamızdan “ cebinizde otuz bin liralık telefon var” gibisinden cümle kurdu. valla otuz bin dedi. yanlış duymadım. adamlar, ilkel tek argümanları olan “cebinizde şu kadar liralık telefon var” argümanına bile zam yapıp semiz otuna fiyatı uygun muamelesi yapıyorlar. ilginç hadise.

  • normalde kürtçülerin başlığına yazmıyorum.

    ama biraz önce bu kişinin #29938239 numaralı entarisini görünce kendimi tutamadım.

    yazarımız bilindiği üzere türkiye cumhuriyeti toprakları üzerinde bir kürdistan kurulmasını fikirleriyle savunuyor. hatta (bkz: şemdinli'nin düşman işgalinden kurtuluşu) diye başlık açıp, türkiye cumhuriyeti'ni işgalci, düşman öge olarak ilan etmiş bile. böyle onlarca entarisi var ama şimdi yazmaya üşendim.

    şimdi bu arkadaş #29938239 nolu yazısında, 5 pkk'lının imhasından sonra şöyle bir cümle kurmuş: "maalesef bizim ülkemizde kanunlar zaman-zemine-şahsa göre esneyebiliyor."

    yani aniden işgalci tc gitmiş, bizim ülkemiz olmuş buralar.

    bir iddiamı yeniden dile getirmek istiyorum; kürdistan kurulsa bile bu ve bunun gibi şahıslar türkiye'den ayrılmaz, kapıdan kovsan, bacadan girer. türkiye'de yaşamanın tadını almış, biraz okuyup yazmış bir kürdü, öldürsen kürdistan'da yaşamaya ikna edemezsin.

  • hani lan din kardeşiydik.bizim mallar da filistin için ağlasın alın size filistinli.
    bu yavşaklar yeter ki imkan bulmasın bizi diri diri keserler.

  • arkadaşlar durun benim de bir anım var.

    kaç senesiydi hatırlamıyorum. abim liseye gidiyor ben de 5. sınıf falanım herhalde. tavuk dönerin ilk çıktığı yıllar ve 1,5 lira veya 2 liradan satılıyor, bilmiyorum. o zamanlar için taşaklı bir yiyecek tavuk döner. abim liseye gidiyor ya, adam benim gözümde dünyaya açılmış. anlatıyor işte, tavuk döner diye bir şey var çok güzel bazen yiyoruz diyor, okuldan çıkınca counter strike oynamaya gidiyoruz diyor. oha hayata bak. iki öte mahalleye gitsem evimden çok uzaklaştım diye heyecandan çişimin geldiği yıllar. bir gün abim diyor, sana alıp getireyim tavuk döner. oo nasıl mutlu oluyorum. sözünü verdiği gibi tutuyor abim. eve geliyor, elinde poşet. içinde bir şeyler var! yoksa tavuk döner mi!!! lanet olsun ki abimin eve geldiği sırada misafirler var, annem kısır yapmış börek yapmış her bi' bok var ama benim aklım tavuk dönerde. hemen abimin elinden poşeti alıp yatak odasına koşuyorum ve onu orada yiyorum. o tavuk dönerin tadını hiçbir zaman unutamam. tavuklar poşetin içine düşüyor, onları elimle ağzıma atıyorum. tavuk dönerin tavuk döner olduğu yıllar işte. benim için hikayesi var şerefsizler.

  • hasbelkadar bir iş sahibi olan ve her insan gibi işine sahip çıkan bir çalışanın mektubudur.
    çalışanların haklarından bihaber dallamalarca eleştirlebilmektedir.
    beğenmediğin amerikada nba oyuncuları greve gitti.
    git son ütücü ol mu dedin.
    insanda ar olur, insanda haya olur.

    he bebeğim o bıraksın işi, giy eteği git sen çalış.