ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hava yardımlarını kırmamak için kabul ediyoruz
-
beceriksizler ama kabul edelim çok komik adamlar bunlar.
orman bakanı “ormanlardan ben sorumlu değilim” dedi mesela.
eşlerini teşhir eden sosyal medya fenomenleri
-
gerçekten duyarlı olmana sevindim. bir şeyler yapmak istiyorsan videonun kapak fotoğrafını paylaş.
media markt
-
açılışinda yaşanan izdiham nedeni ile türk halkının görmemiş, aç, cahil, karaktersiz gibi hakaretlere uğramasına neden olmuş tükkan...
çok değil 3 gün önce berlin alexanderplatz'da açılan mediamarktta, dün yaşanan izdihamın kat be kat fazlası yaşanmış, mağaza resmen yerle bir olmuştur. amerikada iphone denen osuruktan alet için haftalar önceden kapı önlerinde yatmaya başlayan denyolar vardır. bu dünyanın her yerinde böyledir. promosyon varsa insanoğlu gider...
nedir bu aşağılık kompleksi, nedir bu her fırsatta kendi milletine bok atma hevesi anlamak mümkün değil.
sanki herkes kraliyet soyu, o açılışa giden vatandaş tü-kaka anasını satiim.
her fırsatta "türk olmaktan utandım" demek için abidik gubidik nedenler uydurmayın güzel kardeşim.. ne utangaç insanlarmışsınız lan...!
incir reçeli
-
her an suat'ın gelip, ''saçmalama zenan, vital bulguların stabil. aids falan değilsin. levent de böyle düşünüyor.'' diyecek diye ürpermekten hiçbişey anlamadığım film.
yemeksepeti.com
-
1. sipariş veriyorsun,
2. sipariş sana teslim ediliyor,
3. hizmeti ve ürünü beğenmiyorsun, hatta çöpe atıyorsun,
4. medeni bir şekilde ürünü ve hizmeti puanlayıp yorumluyorsun,
5. restoran ve yemeksepeti birlikte karar verip siparişi iptal edip yorumunu siliyor.
6. hiçbir şey olmamış gibi, her şey mükemmelmiş gibi hayat devam ediyor.
restoranının ayrı, sepetinin ayrı mk. düzeninize sokayım sizin.
tarihteki ilk smiley
-
okuyabildiğim kadarıyla öncesinde "gökbörülerle ötükende kımız keyfi" yazıyor.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
kardes yeni alınan * cep telefonunun bokunu cıkarmaktadır.
dogal olarak ne arayanı ne soranı vardır o da paso oyun oynamaktadır sabah aksam demeden.
73 - yeter artık bırak su telefonu ne anlıyorsun? gec bilgisayarda oyna cok istiyorsan
kardes - sarjı bitsin diye oynuyorum ben
73 - niye ki??
kardes - tekrar doldurucam
73 - ......
erkek istemek
-
halil diye bir arkadas var, kulaklari cinlasin, doksanli yillarin sonunda universite ogrencisi. kiz arkadasi da punk bir kiz arkadas, ki hayattaki alternatif durusunun duru duragi yok, oylesi ki alternatifi kavram olarak yikip yikip tekrar yogurup hamurundan fak yu heykeli yapar. neyse, erkek istemek kismina gelirsek, kiz bir aksam artik ne derecede bir icmekse, aliyor efendi gibi iki yuz elli gram baklavasini kolunun altina, halil'in ailesiyle kaldigi katin kapisi calip "hayirli bir is icin geldim" diyor. buyur ediyorlar, iceride halil'i istiyor "oglunuza talibim" diye. yuzunu yikayip kahve icirip yatirmislar o gece. hala hatirlayinca guleriz, de halil benim oglum olsa, canim gelinim diye bagrima basardim yeminler ediyorum.
tuğçe kazaz'ın yazacağı kitaba isim önerileri
-
(bkz: semaviliğin elli tonu)
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
serander cafe'de istemeden duyduğum diyalogtur.
-bu herif küçükken dikili'nin en salak çocuğuydu.
+hadi lan ne yaptım da salak oldum?
-sen değil miydin şirinleri görücem diye ormanı yakan? aga dinle bak. bu salak almış eline kibriti çalılıkları yakmış, plan da şöyle, çalılar yanınca şirinler dumandan boğulup ortaya çıkacak bu da şirinleri görecek. dikili'nin en büyük orman yangınını çıkardı.
edit: imla