hesabın var mı? giriş yap

  • amk böyle tüftüf savaşı bile olmaz.yaşlı başlı adamlar falan ateş ediyor birde ciddi ciddi.ağızlarıyla bi dıkşın-dıkşın yapmadıkları kalmış.

  • kyk’da kalırken oda arkadaşım yurtta kendi yemek hakkıyla aldığı meyve sularını biriktirmişti sırf memlekette mevlüt okutacakları için. en büyük boy valize zor sığdırmıştı.

  • kate moss'un rezil ettiği fırsatçılardır. bizim sonradan görme zenginlerin pek umrunda olmayabilir ama yabancı insanlar paranın ne kadar zor kazanıldığının farkındalar. o yüzden kişi kate moss bile olsa böyle uçuk bir rakam görünce itiraz eder tabi. çok iyi yapmış tebrik ediyorum.

  • bir şirkette önemli bir yerde olan ve "r"leri "y" olarak söyleyen x kişisi ile muhabbet edilmektedir.

    x: ulan neyi yapmak isteydim en cok biliyoymusunuz?
    y: nedir abi?
    x: lan sana şimdi uzun uzun bastıya bastıya "yayyyaağmıı" demek isteydim ama diyemiyoyum. ne güzel söylüyoysunuz öyle.

    (bkz: yarım yarım yarılmak)

  • kedi çizimleriyle tanınan ingiliz sanatçı.

    şizofreni hastası olduğu iddia edilmektedir. 1924'te kız kardeşleri artık onun değişken, bazen şiddet içeren davranışlarıyla başa çıkamayınca hastaneye yatırılmıştır fakat hastalığının 1924'te başlamadığı, uzun yıllar hafif bir biçimde var olduğu, kız kardeşi caroline'ın ölümüne yanıt olarak şiddetli bir forma dönüştüğü düşünülmektedir. şizofrenisinin sanatı üzerinde muhtemelen az etkisi oldu. hastalığın akut atakları sırasında hiç resim yapmamış veya yapamamıştır, ancak daha stabil hale geldiğinde resim yapma eğiliminde olmuştur. hastanede bir süre sonra hastalık tekrar hafif bir forma büründü ve sanat çalışmalarına kaldığı yerden devam etti. 1936'da serebrovasküler olay geçirdi ve bunun sonucunda ölüm yılı olan 1939'da muhtemelen vasküler demansın birçok özelliğini gösteriyordu.

    psikiyatrlar, louis wain'in bazı resimlerinin şizofrenisinin ilerlemesinin görsel bir temsilini ortaya koyduğunu düşündü. fakat bu çizimlerden herhangi birinin gerçekte ne zaman yapıldığına dair hiçbir kanıt olmaması nedeniyle bu fikir eleştiriye açıktır. bununla birlikte şimdi koyuldukları sıra tamamen yapaydır. görünüşe göre dr. maclay, wain öldükten sonra bu resimlerin bir kısmını veya tamamını camden hill'deki küçük bir dükkanda bulmuş ve daha sonra onları klinik bir ilerleme sırası olarak değerlendirdiği şekilde düzenlemiştir. şimdiki ortak kanı, resimlerin louis wain'in farklı zamanlarda yaptığı çalışmaların örneklerinden fazlası olmadığı yönünde. bu yüzden wain’in eserleri ile hastalığının farklı aşamaları arasındaki bağlantı yalnızca spekülasyonlardan ibarettir. tıpkı hastalığının kedi dışkısıyla atılan bir parazit olan toxoplasma gondii tarafından tetiklenmiş olabileceği gibi.

  • tekstil dünyası ve markalar konulu gündelik yaşam sohbetlerinin ayrılmaz bir parçası olan haykırış. "gucci, versace, roberto cavalli bunlar hep bursa'dan alıyorlar ipliği" gibi sohbetlere ek olarak "misal tommy hilfiger... burda pahalı ama abd'de zencilerin üstündeymiş. çöp toplayan adam bile giyiyormuş abi" şeklindeki uyarıları duymadım diyen insan ebedi mutluluğu ve huzuru şu yalan dünyada bulmuş demektir. inşallah bir gün bizim de moda sektörümüz gelişir de lc waikiki'yi bir barak obama ve karısının üstünde, terlikilerini de çocuklarının ayaklarında görürüz. oscar töreni öncesinde brad pitt'le ancelina coli'ye "çok şıksınız. tasarımcınız kim?" dendiğinde nur yerlitaş cevabını duyarız. grammy ödül töreninde "çok şıksın keti" diyen muhabire keti peri'nin "şıkım çünkü bir türk markası olan seçil'den giyiyorum, ayakkabıları da kızılay'daki kimlik mağazasından aldım" dediğini işitiriz. inşallah göreceğiz bu günleri de. inanmak istiyorum.

  • takım otobüsüne binerse +200 bin euro. yanına abdürrahim albayrak oturursa bi 200 dahaahahaha

  • bu vuruş stilini biliyorum ben mahalleden. top oynayan çocukları görüp özenen, ayağında rugan sivri ayakkabı ve kotla çocuklardan birini kaleye geçirip bin bir artist hareketle topu 2. kat balkona atan zalım vuruşu bu. topa koşuşa dikkat.

  • terazi örneğini veren elemanın el hareketleriyle hipnoz etkisi yarattığı tartışma. resmen lazer ışığını takip eden kedi gibi kafam bi oraya bu buraya gitti. en son bakışlarımı yere çakılı buldum zaten.

    tartışmanın mezarlıkta geçmesi de ayrı bir göndermedir. anlayana...