hesabın var mı? giriş yap

  • linc edildik demis. hayir yavrum ali ismail linc edildi. senin ise sucun sesli olarak soylendi sadece. ve insanlar senden farkli olarak sucunu seslendirmek icin goruntulerin cikmasini beklediler. (senin yapmayi tercih etmedigin bir sey bu)

    senin "e kadin oyle dedi" gibi cocuk bile kandiramayacak seviyedeki savunman, aslinda buyuk olcekte akp'yi desteklemek, akp secmeninin gozunde gezicileri seytanlastirmak amacini ve cikarlarin icin (bir zamanlar soylu olan) meslegini bu yolda kullandigin gercegini ortemiyor.

    herkesin hatalari vardir ama toplumunun %99'unun yanlisliklari ve karaktersizlikleri 1-2 kisiye zarar verir. siyasetci, gazeteci, fikir adami vb. isen hatalarin milyonlari etkiler ve gunahin milyonlarla carpilir. umarim cezan da milyonlarla carpilir.

  • arctic monkeys frontmanidir. kendisini yıllardır hayranlıkla takip eden bir insan olarak şarkıları dışında özel hayatı hakkında da epey bir bilgi sahibi oldum. günümüzün en iyi şarkı yazarlarından birini hem daha yakından tanımak isteyenler için hem de şarkılarına kimlerin/nelerin ilham olduğunu merak edenler için dosyayı açıyorum.
    dosyada bahsedeceğimiz kişiler zaman sırasıyla lauren bradwell, johanna bennett, alexa chung, arielle vandenberg, taylor bagley ve louise verneuil. biraz uzun olduğu için alexa chung'tan önce ve sonra olarak iki part halinde anlatmak daha iyi olacaktır.

    part 1.

    -lauren bradwell (2004)
    alex'in bildiğimiz ilk sevgilisi lise yıllarından lauren bradwell. bilindiği üzere grubun davulcusu matt helders ile alex turner çocukluk arkadaşı ve aynı liseye de gitmişler. aslında lauren ilk önce matt ile sevgiliymiş. daha sonra dördüncü sınıfta alex ile çıkmaya başlamış. alex hakkında şöyle söylüyor: “oldukça utangaç ve sessizdi ama bütün kızlar ondan hoşlanıyordu. gerçekten yakışıklıydı ama kibirli değildi. iyi anlaştık ve her türden şey hakkında yıllarca konuştuk. şarkılar yazardı ve hep bir grupta yer almak istediğini söylerdi. derslerde oturup hayal kurar, kitabının arkasına sözler yazardı.”
    daha sonra lauren, alex'i onlardan yaşça büyük arabası olan bir çocuk için terk etmiş. hatta bu olay bigger boys and stolen sweethearts şarkısına da ilham olmuş. lauren bu şarkıyı duyar duymaz kendisi hakkında olduğunu anlamış. şimdi “keşke alex'le olsaydım” diyor…
    “okul erkek arkadaşının dünya çapında bir yıldız olmasını görmek delilik. keşke ona daha iyi davranabilseydim. "

    -johanna bennett (2005-2007)
    2005 yılında johanna bennet ile bir ilişkiye başlıyorlar. johanna da o dönem müzisyenmiş ve bir grubu varmış. hatta fluorescent adolescent şarkısını alex ile beraber yazmışlar. johanna “alex normalde başkalarıyla şarkı yazmaktan hoşlanmaz ama bu ikimiz için de güzel bir anı oldu” diyor. alex grubuyla konserler için tura çıkarken, johanna üniversiteye gidiyormuş. alex groupie'leriyle fazla yakınlaşmaya başlamış ve pek parası da yokmuş. johanna hep aynı ucuz yerlere gitmekten sıkılıyormuş ve en sonunda 2007 yılında alex'i terk etmiş. bu ayrılık the meeting place şarkısına ilham olmuş olabilir diye düşünüyorum; zira 2015'teki bu performansta şarkının sonunda (3:07) alex onun ismini söylüyor. :) ayrıca 505 de büyük ihtimalle johanna hakkında. bu arada kadın daha sonra 2009'da kings of leon'un gitaristiyle evleniyor. hala evliler ve iki çocukları var.

    -alexa chung (2007-2011)
    temmuz 2007'ye geldiğimizde alex'in şimdiye kadar en bilinen ve sevilen ilişkisi başlıyor. yani alexa chung ile olan. bu kısım biraz uzun olacak. (hatta alexa'dan sonraki ilişkilerinden bahsederken de onu sık sık anacağız.)
    alex ile alexa, t in the park'ta bir festival sonrası karaoke partisinde tanışıyorlar.

    öncelikle kimdir alexa chung? alexa o zamanlar popworld gibi müzik programlarında sunucuydu, müzik gruplarıyla röportajlar yapıyordu. daha önce de müzisyenlerle çıkmıştı. kendisi yine ünlüydü ama “it girl”/stil ikonu/”indie queen” olarak anılmaya başlaması aslında daha çok alex'le birlikte olmaya başladıktan sonra oldu. (2007 civarı işte) çabasız görünen güzel stiliyle, dağınık saçlarıyla gerçek bir stil ikonu haline geldi. dergilerin kapaklarında o vardı, marka işbirliklerinde o vardı. karl lagerfeld, anna wintour gibi isimler bile ondan övgüyle bahsetti. 2010'da ünlü mulberry markası ondan esinlenerek “alexa” isimli bir çanta bile tasarladı. “festival kızı” denince akla alexa chung gelirdi. bunun yanı sıra samimi ve esprili bir kişilikti.
    dönemin en popüler rock gruplarından birinin solistiyle güzel ve popüler alexa'nın ilişkisi elbette çok ilgi görüyordu. baktığın zaman müthiş bir eşleşme. çok cool'dular, “indie couple” idiler. o dönem sosyal medya çok yaygın olmasa da, ikilinin nesiller boyu yetecek paparazzi fotoğrafları mevcut elimizde.
    2008'de alexa, the last shadows puppets'in my mistakes were made for you klibinde yer aldı. (alex ile birlikte arabanın içinde.)
    yine 2008'de alex'in alexa'ya yazdığı aşk mektubunu alexa barda unuttu ve bulan kişi bunu bir gazeteye sattı. böylece hepimiz görmüş olduk. 13 yıl olsa da hala internette dolanmaya devam ediyor. alexa'nın söylediğine göre bu bir aşk mektubu değil, sevgililer günü kartıymış. internette dolaşan yazı da alex'in yazısı değil, temize çekilmiş hali zaten. ilk başta kadın bunu bilerek “unutmuştur” diye düşünsem de yıllardır alexa'yı takip eden ve biraz karakterini çözen biri olarak öyle olmadığını düşünüyorum.
    “alex bana bir sevgililer günü kartı yazdığında ve bunu yanlışlıkla bir barda unuttuğumda gerçekten üzücü bir olay oldu. birisi onu the sun'a sattı ve sevgililer günü kartı gibi görünmemesi için değiştirdiler. bir aşk mektubu olduğunu söylediler. onu gerçekten aşırı duygusal olduğu için suçladılar. bak, bu benim erkek arkadaşım ve o da alex. tabii ki bir hikaye gibi yazacak.”
    kadın o kadar da romantik olmayan ve sevgilisinin aşırı duygusal biri olarak görünmesini istemeyen biri. daha çok eski tarz rockstarların hayranı, alex'in de öyle olmasını istiyordu bence. “ben kendini itiraf eden bir groupie'yim” diyor kitabında da. -alex'ten önce ve sonrasında da lead singerlarla çıktı.-

    ayrıca söylemekte fayda var; ikisi de birbirine çok aşık gözükse de bu ilişkide baskın olan taraf alexa. aynı şekilde alex'e göre daha dışa dönük biri. 2011'de verdiği bir röportajda şöyle diyor: “o geceleri sözlük okuyan türden biri. "dostum, 25 yaşındasın. hadi bir bara gidelim" derdim.”

    2009 yılında alexa, abd'den bir iş teklifi alıyor ve taşınması gerekiyor. bu olayın fire and thud şarkısına ilham olduğu söylenir. “benimle gitmek istemesine sevindim.” diyor alex. new york'a taşınıyorlar ve beraber yaşamaya başlıyorlar. aşk burada da devam ediyor. ancak birkaç ay sonra alexa'nın tv show'u iptal ediliyor. bundan sonrasında bazen new york'ta, bazen londra'dalar. ama hep beraberler ve mutlu görünüyorlar.

    2009'daki bir röportajda alex hakkında konuşuyor:
    “erken kalkarım, belki sabah 9'da ve yaptığım ilk şey erkek arkadaşımı öpmektir. alex ile çok tatlı bir eve taşındım. o çok düzgün, temiz bir çocuk ve ben gerçekten dağınık bir kızım. giysilerim her yere dağılmış durumda.”
    “alex ve ben müzik dinleyip rahatlamaktan hoşlanıyoruz ve kollarımızı birbirimize dolayarak uykuya dalarız. o gerçekten küçük ve ben de öyleyim, bu yüzden kimsenin kolu ölmez. bazen aynı pozisyonda uyanırız. şimdiye kadarki en iyi şey.”

    2010 yılının sonunda çıkan bir habere göre alex onunla evlenmek istiyor ama alexa bu fikre pek sıcak bakmıyor. daha sonra yine 2011'de birkaç kez mutlu görünüyorlar. bu sırada suck it and see albümü çıkıyor. she's thunderstorms albümden alexa için yazılan aşk şarkılarından biri. bir de love is a laserquest var. alex her ne kadar “bu şarkı alexa chung hakkında mı?” sorusuna “umarım değildir. çünkü şarkıda bitiyor.” dese de büyük bir ihtimalle bu şarkı olası ayrılık hakkında. şu videoda 2.42'de görebileceğiniz gibi alexa laserquest'i sevdiğinden bahsediyor.
    ayrıca 2014'te laserquest ile ilgili tweetine bir hayran şarkıdan alıntı yaparak “do you still think love is a laserquest?” diye mention atıyor. alexa da şarkıya atıfta bulunarak “no, i'm taking it very seriously.” yazarak cevap veriyor.

    ve en sonunda 2011 temmuz'da alexa'nın menajeri ayrıldıklarını açıklıyor. sebep olarak yoğun iş programları ve aynı evde yaşamalarına rağmen artık görüşememeleri gösteriliyor. alex albüm turundayken alexa evden eşyalarını taşırken görüntüleniyor. ilişki bitiyor yani gerçekten.
    (beraberken verdiği bazı röportajlarda alex evde oturup yalnız kaldığından bahsediyordu. alexa da ayrıldıktan baya sonra bir röportajda, programı iptal olduğu zamanlar üzüldüğünü ve yalnız kaldığını, alex'in de sürekli turda olduğunu söylemişti.)

    ve ayrılık haberinden iki-üç gün sonra çok farklı bir alex turner görüyoruz! saçlar kesilmiş, tarz değişmiş. daha bir özgüvenli görünen alex var karşımızda. iki hafta sonra da model ve oyuncu arielle vandenberg ile sevgili olduğunu öğreniyoruz. e bundan sonrası part 2 oluyor artık. alexa, alex'i neden terk etti? alex, alexa'yı gerçekten hemen unuttu mu, yoksa onu arielle ile aldattı mı? neden birden tarzını,saçını,sahnedeki tavrını değiştirdi? bunların cevapları part 2'de gelecek, editleyeceğim.

    edit: part 2 için #135178066

  • açılın beyler ve bayanlar; rus yazarlarını okurken geçirdiğiniz delilik nöbetlerine ve nereden çıktı bu 120 +kişi serzenişlerinize cevap olmaya geldim. rusların isimlendirme sistemini öğreniyoruz:

    örneğimiz: avdotya romanovna raskolnikova.

    1. rusçada istisnasız her kişinin 3 ismi vardır: isim + babanın ismi + soyad.
    örneğimizde avdotya kızın ismi, roman babasının ismi, raskolnikova ise soyadı oluyor.

    2. bu isimlendirme biçimi ise erkek ve kıza göre değişiklik gösterir:
    erkek ise, babanın ismi -oviç ile biter.
    kızlarda ise -ovna olarak biter:

    avdotya + roman(ovna)
    radyan roman(oviç)

    3. yine soyadlarda da erkek ve kıza göre ufak bir fark vardır, kız soyadları sonuna -a alır. erkek soyadları almaz.

    avdotya romanovna raskolnikova
    rodion romanoviç raskolnikov

    bu ikisi kardeşler bildiğiniz gibi.

    -------------------------------------------
    4. peki rus film ve edebi eserlerinde neden sürekli iki isim görürüz?
    avdotya romanovna şunu yaptı, radyan romanoviç bunu yaptı vs gibisinden.

    çünkü ruslarda bizdeki gibi - bey, -hanım kullanılmaz.

    bunlara denk düşen gaspadin ve gaspaja var ama kullanılan yere göre şöyle oluyor: konuştuğunuz kişi rus ise ve sizden yaşça büyükse veya yeni tanıştırılmışsınız aranızda bir konuşma geçiyor ise veya aranızda belirli bir saygı mesafesi var ise, bu kişiye "avdotya hanım" yerine geçen "avdotya romanovna" şeklinde seslenirsiniz. türkçede sanki saygı göstermeniz gerek ama siz bu kişiye ismiyle sesleniyormuşsunuz gibi bir hava oluyor ama öyle değil. dediğim şekilde kullanılır ve abartmadan ama mümkün olduğunca konuşurken bu isim dile getirilir.

    - avdotya romanovna, geçen gün bir makale okudum, bu konuda size bilgi vermek isterim.

    gibi.

    ------------------------------------------------

    5. şimdi gelelim zurnanın zırt dediği yere.

    siz bu insana avdotya romanovna şeklinde hitap ediyorsunuz, fakat rusçada kişinin yakınları, kendisine asla formal ismiyle hitap etmez. o ismin mutlaka kısaltılmış ya da sevimlileştirilmiş bir versiyonu vardır.

    elena: lenoçka
    maria: maşa
    anna: aniçka
    daria: daşa
    natalya: nataşa
    ivan: vanya
    dimitry: dima

    gibi. ve fakat bazı isimlerin bu hali, ismin kendisine benzemeyebilir:

    alexander: saşa
    avdotya: dunya

    gibi.

    bu hadisenin kötü tarafı ise, bu şekildeki isimlerin tek versiyonu yoktur, ismi mariya olan birine arkadaşı: maşa, annesi marunya, kardeşi maruşka diye seslenebilir.

    ---------------------------------------------------------

    dolayısıyla, avdotya romanovna raskolnikova'nın maceralarını okurken:
    avdotya romanovna raskolnikova
    avdotya romanovna
    dunya
    dunechka

    aynı kişidir.

    bir rus kitabında ortalama 50 karakter olduğunu düşünürsek, işte bu edebiyatı takip etmek isteyip delirenlere yol gösterecek olan kılavuz budur.

    sonuç: not alınız)

  • şimdi aldıranların işi kolay. internet diye bir şey var. ben 1993 senesinde aldırdım bir bok yoktu. ortaokuldaydım. yalandan pw programıyla cezaevi demirleri gibi bir şey çizerdim çünkü başka bir şey çizemiyordum, sonra gösterirdim nasıl olmuş diye aferin falan derlerdi. onu anıtkabir sanıyorlardı. ben öyle lanse etmiştim. günü kurtarırdık yani. giderdim sonra volfied, cm 93-94 akşama kadar oynardım. belli bir süre cm 93-94 ü ders sandılar. mal gibi monitöre baktığım için oyun oynamadıgımı düşünüyorlardı. benimki yine kolaydı, arkadaşım aynı dönem amiga aldırmıştı bu sebepten. onun ailesi daha sıkıydı, o da yalandan bir program bulmuş, dersin bir bölümünü mal gibi oraya yazıp ordan deftere geçiyordu. o günü daha zor kurtarıyordu çünkü program yazılan şeyi kaydetmiyordu. adam her gün aynı şeyi gösterecekti kaydetse, okuyacak halleri yok ya. save diye bi yer yoktu ne programıysa artık... her gün yazıyordu bu paso. bir de sonradan ben bir program bulmuştum. yani program değil de adamın biri disketin içine ankara misket koymuş. kısacık. disketi c: ye kopyalamıştım ve bunu ben yaptım müzik dersi için demiştim. paso misket çalıyodum odamda yalandan. ses kartı da yoktu, çok pahalıydı almamışlardı bızzt- dızzt efektleri içinde pc speaker modundan ankara misket. nınının nınının nınınını nın... çok aradım ama başka şarkı bulamadım öyle. bulsam iyice imparatordum. evdekiler de beni deha sanıyordu. napalım mecburiyet. cafe vardı da biz mi gitmedik? dersler iyiydi ama.

  • ya ben eski sevgilimi önünü kestiğim düğün arabasının içinde gelinlikle gördüm, bana gündelik acılarınızdan bahsetmeyin. üstelik zarf da boştu..