ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
lgs 2022'de sorulan skandal at sorusu
-
maddeleri okuyup resimlerle eşleştirme sorusu. ne yazık ki bunu yapamayacak milyonlar var ülkede çünkü okuduğunu anlayamıyor, işleyemiyor insanlar artık.
(bkz: türkiye'de okuduğunu anlamama oranının %40 çıkması)
skandal sorudur. sorulması gereken aşağıdakilerden hangisi attır olmalı ve ayı, dinozor, köpek ve at fotoları koyulmalıydı.
kocişi tarafından şımartılan kadının paylaşımı
-
böyle insanlar tarafından yapılan paylaşımlar değil, bunlar hakkında başlık açılması ne zaman son bulacak, en çok merak ettiğim konulardan biri bu.
yazarların takıntı boyutunda nefret ettiği ünlüler
-
(bkz: nihat doğan)
ekrana getiren, besleyen, büyüten olarak da: (bkz: acun ılıcalı)
(bkz: nihat doğan'lı survivor'ı izlemiyoruz)
hakemlerin duş aldıklarını herkese bildirme merakı
-
- arkadaşlar duşumuzu aldık gidiyoruz. lütfen.
- hocam duşu birlikte mi aldınız peki?
- evet. sonradan gözlemci arkadaş da katıldı hatta bize.
- vay ibneler!
vatan borcu namus borcudur
-
dünyanın en sikko deyişlerinden biridir.
ulan zaten dünyada insan hayatının en değersiz olduğu ülkelerden birinde dünyaya gelmişsin. bedava alman gereken (çünkü deli gibi vergi veriyorsun) sağlık, eğitim gibi hizmetlerin hepsi mantar. üstüne üstlük yurtdışı çıkış harcı, deprem vergisi ve parasını çıkardıktan sonra bedava olacağı söylenmesine rağmen paralı kalan köprü geçişlerine kadar devlet eliyle soygunun diğer adı olan daha birçok gereksiz şey ödüyorsun. ondan sonra hıyarın biri çıkıyor ve "vatan borcu, namus borcudur" diye bir laf ediyor. bunu söylerken de kendi çocuğunu askerden yırttırabilmek için amerika'da okutuyor.
arkadaşlar kimseye borcunuz falan yok. siz zaten vergilerinizle devlete yeteri kadar para kazandırıyorsunuz. dünyanın en pahalı benzinini ve en pahalı pasaportlarından birini kullanıyorsunuz. bir gün biri çıkar da "sen hala vatan borcunu ödemedin mi?" diye sorarsa, ona en okkalısından "hassssktir ulan" demek insani bir görevdir.
bir minibüste yaşanabilecek en dumur olaylar
-
minibüs şöförünün yola tükürmek için hareket halindeyken kapıyı açıp eğilmesi ve aşşağı düşmesi ve minibüsün, yolcular çığlık çığlığa iken kendi kendine gidip bi arabaya çarpması...*
merve büyük'ün sirenle emniyet şeridini kullanması
-
parası olanın ülkenin içinden geçeciğinin kanıtı. adem büyük kim ya? olum nasıl bu hale geldik. fakir olmama rağmen bu örneklerden etkilenip acaba bende şuradan sıyrılsam mı diyorum bazen. sonra utanıyorum, sıkılıyorum ve yoluma devam ediyorum. yüzsüzler gibi hahshshs diye gülemiyorum.
sarı mikrofonun galaksimizin ismi nedir sorusu
-
aslında bilmeseniz çok da şey kaybetmeyeceğinizdir çünkü galaksimizin adı galaksidir.
galaksi eski yunanca'da sütlü demek (galakt, glakt gibi kelimelerle laktoz, laktik asit gibi terimlerin nereden geldiğini görebiliriz)
romalılar galaxias kyklos (süt çemberi) şeklinde almıştır. latincesi de via lactea yani süt yoludur. aynı sebepten ingilizce'de de milky way (sütlü yol) denir.
peki türkler neden samanyolu demiştir? çünkü farsçada 'kahkaşan' saman kubbesi demek olduğu için. çoğu asya ve afrika ülkesi saman çemberi, saman yolu der. en eski kaynak bir ermeni miti olan saman hırsızının samanları çalarken gökyüzüne saçtığı inancıdır.
kuzey ülkelerinin bazılarında 'kış yolu' denir. uzak asya'da 'gümüş dere' denir vs.
dolayısıyla 'bizim' türklerin galaksi adıyla norveç galaksisinin adı aynı değildir. galaksimiz derkenki 'biz' insanlık olarak galaksimizin adı anlamında sorulmadığı için doğru soru: "bizde galaksiye ne isim verilmiştir?" olmalıdır. diğer türlü computer'ımızın adı nedir gibi bir soruya bilgisayar cevabı vermek gibi oluyor.
neyse, bana niye denk gelmiyor bu sokak röportajları ağzının payını vermek istiyorum herkesin.
uçakta türk olduğunu belli etmenin yolları
-
yolcu 1: hostes hanım bakar mısınız?
hostes: buyrun.
y1: şu arkadaki koltuk (acil çıkış tarafındaki koltuğu gösteriyor) buradan daha geniş ben oraya geçebilir miyim?
h: maalesef efendim. koltuk değişikliği yapılamıyor.
y1: neden?
h: acil çıkış kapısındaki kapılar ek ücrete tabi oluyor ve ek ücret ödeyenler oturabiliyor.
y1: ya hanım kızım boş oturayım ne olacak işte?
h: efendim maalesef belirttiğim gibi sizi oraya alma şansım yok.
[adam burada uf puf eder, hostes gider.]
yolcu 2 [adamı tanımayan başka bir adam]: ya geç hemşehrim kimse oturmuyor n'olacak!
yolcu 3 [adamı tanımayan adamı tanımayan, yolcu adamı da tanımayan başka bir adam]: tabi tabi ya geçin ne var oturacaksınız da yiyecek misiniz sanki koltuğu n'olur yani!
yolcu 4 [aslında kimsenin yüzüne bakmadan, konuştukları çevresindekiler tarafından duyulacak şekilde konuşuyor]: aman şirket politikasıymış insanlara eziyet etmekten başka bir şey değil..
y1 [acayip gaza gelir hostesi falan dinlemez ve bir hızla yerinden kalkar]: tabii ya sanki ne var yiyecek değiliz ya koltuğu. [oturur] oh be ayaklarım rahat etti vallaha.
[y1 y2 y3 y4 arası karşılıklı tebessümler]
hostes gelir, bakar, dudağının kenarlarını kulaklarına doğru çekme, gözlerini kapama ve kafasını sağa doğru çevirmek sureti ile sitemkâr bakışlar atıp geri döner.
hostes --> emir kulu. ekmek kapısı. türk.
yolcu 1 --> kendine kalsa yapmayacağı bir şeyi biraz gaza gelince kolaylıkla yapabiliyor. türk.
yolcu 2 --> küçük meselelerde birine destek olmayı çok sever. türk.
yolcu 3 --> küçük meselelerde biri birine destek olunca olaya dahil olmaktan çok hoşlanır. türk.
yolcu 4 --> ortalık galeyana gelince çorbaya tuz atmak, birlik ve beraberlik duygusunu güçlendirmek temel görevidir. türk.
27 mart 2014 ahmet davutoğlu ses kaydı
-
''ben öbür tarafa 4 tane adam gönderirim. 8 tane boş alana füze de attırırım. problem o değil. gerekçe üretilir. olay, böyle bir iradenin ortaya konması'' hakan fidan
(bkz: vay amk)