hesabın var mı? giriş yap

  • ulan duyuyorduk zaten.

    sen ramazanda "neden oruç tutumuyorsun?" diye linç edene kadar duyuyorduk. her cuma metro altgeçidinde seccadelerden yürüyecek yer kalmadığında bile -ki sen sırf camiye gitmeyip camiyi dükkanının önüne getirirken- duyuyorduk. günde beş vakit ezan dinlerken, kahvede bahçede ezan okunurken müziğin sesini bana sormadan kısarken de duyuyorduk. bir ortama her gelenin alnımızda yazıyor gibi "selamün aleyküm" diyişini karşılıksız bırakmazken de duyuyorduk. siz yılda birgün anma, yıldönümü, etkinliğe; günde bir saat basın açıklaması, protesto, duyuruya tahammül edemediğiniz halde haftalar süren kutlu doğumlarda, aylar süren mutlu ölümlerde, sayısız kandillerde ortalığa çıkmazken de duyuyorduk. kurban olayım söyleyin ölmemiz dışında elimizden gelebilecek ne gibi bir saygı daha bekleniyor?

  • - oğlum bi kapat onu teyzenleri arıycam.
    - mp3 indiriyorum, 4 hafta 3 gün 19 saat sonra arasan olmaz mı anne?

  • eski guzel gunlerinde olmasalar da ada derbisini buraya yazmadan olmaz

    sehir: rangers

    takimlar: glasgow rangers, queens park rangers, power rangers

  • bolu'da her yere izzet baysal dendiğini öğretmiş olay. habaerden bi bok anlamadım. şimdi izzet baysal meslek liseli öğrenciler izzet baysal caddesinde diğer izzet baysal meslek lisesine doğru yürümüşler. sloganlar atıp izzet baysal dondurmacısının önünden geçip izzet baysal kaldırımlarına basmışlar.

  • yangin tatbikati sirasinda 2 dk icinde bosaltilmasi gereken okulun 15 dk'da bosaltilmasi sonucunda mudur yardimcisinin herkesi bahceye toplamasi. ogrencilerin laubali hareketlerinden, bilinc eksikliginden, adam olamayacagimizdan bahseden konusmasi sirasinda siniflardan birisine basariyla saklanmis bir arkadasin pencereden sarkip: "cengiiizz, yaniyoooommm!!!" diye nara atmasi ve okul olarak yarilmamiz.

  • katar'da 5.5 sene yaşamış ve çalışmış birisi olarak bu soruya cevap vereyim.
    katar'ın gerek rüşvet gerekse tehditle bu kupayı almaya çalışmasının öncelikli sebebi, reklam. adamlarda para bok. manhattan yarımadası'ndaki tarihi the manhattan hotel'in bile %49'u, bu adamlara ait. peki arap yağı bol bulup da orasına burasına sürmeden durur mu? durmaz.
    yıllar yılı sen hangi ülkedeydin sorularına katar diye cevap verdikten sonra her seferinde 2. cevabı da otomatik verirdim. 2. soruya o kadar alışmışım.
    -katar nerdeydi ya?
    -dubai var ya, onun yanı(bkz: swh)
    işte bu sebeple adamlar, türkiye'nin gsmh'sinin yarısına yakını harcayarak(yasal olarak harcadıkları, rüşvetleri sayarsak, rakam çok daha büyük) aldığı dünya kupasını bu sebeple aldı. tabi bu görünen kısım. muhtemelen desteklediği islami terör örgütlerinden gelen parayı aklama yöntemi, aynı zamanda da onları fonlama yöntemi olarak da kullanılmıştır. yoksa kim bilecek senin havaalanı yolu üstündeki marriott hotel'i ve çevresini kaç riyale renove ettiğini.
    gelelim asıl konuya. katar'ın fifa'ya ve kendi ülke içine stadları pazarlama şekli şu. stadlar komple bölünüp parçalanıp, tekrar birleştirilebilir nitelikte. bu yüzden portatif ve dönüştürülebilir. fifa organizasyonu bittiğinde, bu stadları parçalayıp, afrika'daki evsiz, fakir insanlara ev yapacağız. bir kısmını da bir sonraki fifa ev sahibinin ülkesine yollayacağız. ha dediklerini yaparlar mı, yaparlarsa ne kadarını gerçekten ihtiyacı olan insanlara yollarlar, o kısmın detaylarına hakim değilim. yalan sçyleyip söylemediklerini de bilemiyorum. türkiye'de ise bu duyurunun duyulmamış olmasına biraz şaşırdım. herkes rüşvet alan birkaç kişiyi suçlarken, rüşvet verenlere tek laf söyleyen olmaması da can sıkıcı.
    bu kupada suudi arabistan, arjantini yendi lan. arjantin topa sahip olma %70, suudi %30. arjantinin pas sayısı, suudların 2 katı. sonra ortaya çıktı ki messi de suudlarla anlaşmış. ama sorarsan goat. ulan dünyanın en iyi futbolcusu ünvanını almışsın. neden bu ünvanı kirletirsin be andaval. ama aynı herif vergi kaçakçılığından da yargılandı tabi.