ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
insanın zoruna giden şeyler
-
manitanın arkadaşı kafayı bulunca beni kastederek, "gönül bu ota da konar boka da işte önemli olan sizin anlaşabilmeniz tabi netçede. bak bu kadar güzel kızsın ama gittin buna aşık oldun" gibisinden bi konuşma yapmıştı bi keresinde, o günden beri evden çıkasım, insana karışasım gelmiyor.
hayır yani arkadaşım, hırsız mıyız, uğursuz muyuz? benim de gençken çok sevenim vardı lan köyde!!!!
zampara seyfettin
-
zampara seyfettin, doksanlar neslinin unutulmaz filmlerinden biridir. yaza girmeye yakın, televizyon ekranlarında bu filmi defalarca kez izlemişizdir. kazık kadar olmama rağmen geçenlerde oturup filmi bir kez daha seyrettim ve çocukluğumda olduğu gibi yine fütursuzca eğlendim.
doksanlarda malumunuz türk sineması çok zor yıllar geçirdi. "yeşilçam öldü, yaşasın yeni türk sineması" sloganları altında hiç de kolay bir doğum anı yaşamadık. doğum oldukça sancılı geçti. ve bu sancılı dönemde yapımcılar, pahalı filmler çekip filmlerinin gişede batışını izlemek yerine ucuz televizyon filmleri çekmeye yöneldiler. masraftan kısabildikleri kadar kısıp çektikleri bu filmleri, sinema salonları yerine televizyon ekranlarında seyre sundular.
bu minvalde çekilen ve ismini anabileceğimiz birkaç film olmakla birlikte "zampara seyfettin" filminin yeri her zaman ayrıdır. tam bir çöp film olmasına rağmen nasıl olur da bu denli sevildi insan gerçekten hayret ediyor. senaryo deseniz kötü, kurgu deseniz yalapşap, oyunculuklar osman cavcı dışında dökülüyor. gerçi dilek pamirtan'ın da hakkını yememek lazım. o da elinden geleni yapmaya çalışmış. ancak kalan oyuncular için aynı şeyi söylemek mümkün değil. filmi izlerken bilerek kötü oynadıklarını düşünmeden edemiyorsunuz. çünkü bilerek ve isteyerek bu denli kötü oynayabilirsiniz anca. yönetmen ünal küpeli, cavcı ve pamirtan dışındakilere "ne kadar kötü oynayabiliyorsanız oynayın" demiş sanki.
fakat mucizevi şekilde bunca ucuzluğun, basitliğin ve kalitesizliğin içinden harika bir film ortaya çıkmayı başarıyor. bunun birkaç sebebi var aslında. birincisi, başta da dediğim gibi osman cavcı'nın canlandırdığı "acıbademli seyfi" karakterinin muhteşem keyifli bir karakter olması. bu karakterin güzelliğinde, cavcı'nın payı yadsınamaz zaten. karşısında dökülüp giden oyunculara rağmen tüm ciddiyetiyle ele almış karakterini. ve cavcı, her haliyle sempatik, ara sıra itici ama itici olduğunda bile sevimli, temiz kalpli ve her daim yanınızda olmasını isteyeceğimiz saflıkta bir karakter sunmuş bize. yani filmin en büyük artısı, acıbademli seyfi karakterinin ta kendisi.
bunun dışında filmin oldukça akıcı bir kurgusu var. hatta ders niteliğinde bir akıcılıkta ilerliyor film. gereksiz detaylarda boğulmadan bam bam konuya giriyor ve başladığı gibi ilerleyip gidiyor. filmde izleyeni boğmayacak düzeyde sürekli bir hareket var. zaten kısa olan süresi boyunca filmden bir saniye bile sıkılmıyorsunuz.
ve filmin hala seviliyor olmasının en büyük sebebi de bize çocukluğumuzu hatırlatıyor oluşu. daha filmin jeneriği akar akmaz ve grup vitamin'in bu filmle iyice özdeşleşen zonta isimli şarkısı çalmaya başlar başlamaz aklımıza, okulların kapanmasını iple çektiğimiz ve yaz tatiline girmeyi heyecanla beklediğimiz o güzel günler düşüveriyor.
yazlığa gidiyor zonta
dondurması elinde
çorap üstü sandaletler
...
13 temmuz 2022 sinan oğan'ın paylaştığı grafik
-
bu kadar yüksek sayıda mülteci ya da sığınmacı olmaz zaten. bunun adı olsa olsa işgaldir. ki bunlar resmi rakamlardır. kayıt dışı olanlar da eklendiğinde, durumun vahameti daha net ortaya çıkacaktır.
türk milleti çok vahim bir tablo ile karşı karşıyadır. bu sessiz istilayı halen normal göstermeye çalışan, konuyu ırkçılık düzlemine çekerek ucuz siyaset peşinde koşan çevrelere gereken ders verilmelidir.
us airways'in twitter'da koyduğu 18+ fotoğraf
-
kaybolan malezya havayollarına ait uçağın yerini göstermiştir.
19 eylül 2021 türkiye ispanya ampute futbol finali
-
türkiye, rağbet görmeyen spor dallarında başarılı bir ülke. çünkü çok yetenekli ve azimli sporcularımız var.
futbol gibi paranın çok olduğu, pastanın büyük olduğu dallarda ise yine kokuşmuşluk ve liyakatsizlik nedeniyle asla başarılı olamayacağız. paralimpik oyunlarda niye başarılıyız? çünkü milli takıma alınması istenilen birilerinin yakını, birilerinin adamı olan paralimpik sporcumuz yok muhtemelen. olsaydı bunda da başarısız olurduk.
emeklerine sağlık. helal olsun.
misvak dergisinin yaşar nuri öztürk karikatürü
-
"ey iman edenler! ... birbirinizin ayıplarını araştırmayın. birbirinizin arkasından gıybet etmeyin. sizden biriniz ölü kardeşinin etini yemeyi ister mi? işte bakın bundan tiksindiniz... " (hucurat, 12)
benim gibi adama bile ayet yazdırdınız. bravo.
az kişinin bildiği muhteşem kitaplar
-
1. mister pickwick'in serüvenleri - charles dickens (charles dickens'ın ilk kitabı)
2. deniz üçlemesi - william golding (esasen üç kitaptan oluşsa da tek olarak değerlendirmek daha makul)
3. iç savaş - gaius julius caesar
4. meyhane - emile zola
5. duvar - marlen haushofer
6. kral, bilge ve soytarı - shafique keshavjee
7. uyanış - kate chopin
8. kılıçsız samuray - kitami masao
9. bir maskenin itirafları - yukio mişima
10. kurbanı beslemek - kenzaburo oe
11. karanlığın yüreği - joseph conrad
12. öğretmen - frank mccourt
13. yürek burgusu - henry james
14. müşterek dostumuz - charles dickens
15. moll flanders - daniel defoe
16. günü yaşa - saul below
17. lykurgos'un hayatı - plutarkhos
18. yamaç - ivan gonçarov
19. lord jim - joseph conrad
20. rüyada terakki ve medeniyet-i islamiyeyi rüyet - molla davutzade mustafa nazım erzurumi
21. hayvanlaşan insan - emile zola
22. mesut insanlar fotoğrafhanesi - ziya osman saba
23. edwin drood'un gizemi - charles dickens (charles dickens'ın yarım kalan romanı)
24. tristram shandy beyefendi'nin hayatı ve görüşleri - laurence sterne
25. joseph andrews - henry fielding
26. kasvetli ev - charles dickens
27. küçük ağaç'ın eğitimi - forrest carter
28. yeryüzünde bir yolcu - julien green
29. soğukkanlılıkla - truman capote
30. zamanımızın bir kahramanı - mihail lermontov
gençlik 30'da mı 35'te mi biter sorunsalı
-
biz bitti demeden bitmez...
bir işyerinde yaşanabilecek en dumur olaylar
-
taze taze yazalım.
iş yerindeki çaycı göreve yeni başlamış, 50'li yaşlarda, kafası hafif kırık, ilgili, işini iyi yapmaya çalışan bir abimiz. izin alan arkadaşımızı ertesi gün "aradınız mı? sağ salim varmış mı?" diyecek kadar hatırşinas...bu devirde böylesi biraz fazla geliyor, her sözünde dumur oluyoruz.
fakat hiç birisi az önce, yıllardır kullanılan lavaboyu, "bu çok kirlenmiş, zor temizlenir, leke çıkmaz, değiştirelim" deyip, bile isteye kırıp yeni lavabo getirtip, eskisini de "ya allaaaaah!" nidalarıyla balkondan aşağıya atması kadar dumur edici değildi. neyse ki yanıbaşımızdaki şantiyenin bu tarafında herhangi birisi yokmuş. adam bakmadan fırlattı lavaboyu yahu!
bütün bunların hepsini 5 dakika içinde ve müthiş sakin bir şekilde yaptı. şimdi yeni lavaboyu yerine takıyor.
ed: biz 4. kattayız, lavabo hâlâ aşağıda eflatun film logosu gibi durmakta. çaycı abi devam ediyor, yeni lavabo gıcır...
kefen parasını rte'ye bağışlayan teyze yalanı
-
şöyle bir teyze kendisi.
http://yenisafak.com.tr/…7.2014-669027?ref=manset-2
--- spoiler ---
ak parti il başkanı ahmet uzer, gazetecilere yaptığı açıklamada, gaziantep halkının başbakan erdoğan'a ciddi destek verdiğini söyledi. bankadaki kalabalığın, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de başbakan'a şehirden tam destek çıkacağını gösterdiğine işaret eden uzer, "bugün burada olan herkes gücünün yettiği kadar bağış yapacak" diye konuştu.
--- spoiler ---
-
hah, aferin size, utanmadan, yüzünüz kızarmadan kabul ettiniz di mi şu zavallı kadının 500'tl'sini ?
biraz duyarlı olaydınız da "teyze sağol, gerek yok, biz de bok gibi para var" deseydiniz.
5 gun sonra gelen edit : zorla getirmisler bir de kadincagizi, yatacak yeriniz yok.
- buraya ne icinin geldin teyze ? basbakanimiza destek ıcin degil mi ?
- bilmiyorum.
http://www.dailymotion.com/…ideo/x223vbj_bagis_news
(bkz: kefen parasını rte'ye bağışlayan teyze yalanı)
araçlara harcanan paralar çerez parası bile değil
-
mehmet bey, sizlerin kullanmayı çok sevdiğiniz ağızdan cevap veriyorum;
''onlar insanlardan alırken ölçüp tarttıklarında tam, onlara vermek için ölçüp tarttıklarında ise eksik ölçer ve tartarlar.''
el-mütaffifîn, ayet 2-3
mazlumun bedduasından sakınınız. çünkü onun duasıyla allah arasında perde yoktur."
(buharî, müslim)
5 aralık 2020 uğur şahin'in en zengin türk olması
-
bilim ve teknoloji’nin inşaat ve rant ekonomisini nasıl silkip attığının resmidir. o kadar bina yapılacağına 1 tane böyle teknolojik ve bilimsel iş kurulsaydı şuanda böyle olmazdık.