hesabın var mı? giriş yap

  • bu ülkenin ana dili türkçe lan.insanlar ne diyecek.ingilizce ve fransızca tercümanlık yapıyorum.ben bile türkçe söylerim.hiç de gocunmam.ama eminim burada insanlara tepeden bakan tiplerin a1 ingilizcesi bile yoktur.internet ve klayve sen yok musun? yaz da yaz.

  • nfl'de, normal sezon sonrası, konferanslarında 3, 4, 5 ve 6. sıraları alan takımların birbirleriyle tek maçlı eleminasyon sistemiyle oynadıkları tur. kazanan takımlar konferans yarı finallerine yükselir.

  • kardeşimin hattı türk telekom’dan vodafone’a hiç bir beyanı olmadan, bayiye gitmeden, imza atmadan maraş’tan bir adamın numara taşıma işleminde bir sayı farklı söylemesiyle kardeşimin hattı vodafone’a geçiriliyor.

    türk telekom’da faturalı olan kardeşimin tüm geri kalan aylarının ücretinide son faturasına aynen yansıtıyolar.

    durumla ilgili vodafone ve türk telekom müşteri hizmetleriyle görüştük. ikiside “bizlik bir durum yok karşı tarafla görüşün” deyip suçu birbirlerine atıyorlar.

    büyük bir mağdurluğumuz var ama çözüm yok kaldık ortada mal gibi. rezalet üstüne rezalet. skandal üstüne skandal. kimliksiz imzasız bu kadar kolay mı?

  • kesin küçük esnafı koruyan yasadır, he kanka aynen...

    adamlar pandemi ayağına ne kadar esnaf var alenen dalga geçip batmalarına sebep olmuş. gelmişler burada esnafı koruyan hareket diyorlar.

    ayrıca esnaf böyle korunmaz. zincir marketler fütursuzca ülkeyi ele geçirirken bir müdahalede bulunmayıp şimdi mi koruyorsun diye sorarlar adama.

  • olimpiyatlarla seviye biraz yukselmisti ben de fularla dolasiyordum evde. bu mactan sonra kendime geldim atleti giydim pijamalari cektim kendime geldim biraz.

  • 16 yaşındayım,tek başıma şehri keşfetmek gibi bir huyum var,arkadaşlarıma ailemleyim,aileme arkadaşlarımlayım diyerek arazi oldum o gün.
    tekin olmadığını bildiğim bir semtte gözlemeci-kahvehane ama kadınlı erkekli bir kutlamanın yapıldığı bir yere denk geldim.süslenmiş dışarısı;aynalar,boncuklar beğendim fotoğrafını çekiyorum.
    işte o an farkettim ki içerdeki herkes bana bakıyo.bir kadın bir adam bana doğru yürümeye başladı içerden,sıçtım,adamın belinde silah var.turist sanmışlar beni,hello welcome falan diyerek içeri buyur ettiler,bakın yedi yaşından itibaren ingilizce öğrenmeye başladım ama ben bile öyle konuşabildiğimi bilmiyordum adeta bülbül misali şakıyorum ama kimse bi bok anlamıyo,yinede işimi sağlama aldım italyanım sandılar.
    türkün misafirperverliğini ben orda gördüm.çiğ köfte,içli köfte,baklava özellikle bir börek yedim tadı hala damağımda,halay çektim "hemende öğrendi" diyolar bide,çüş.dört saat takıldım orda,asker dönüşü kutlanıyordu,fakat biliyorum ki eğer türk olduğumu anlasalardı o denli nazik ve sevecen davranmazlardı.bunuda kimseye anlatmamıştım.

  • dünyanın net en gizemli hastalığı. 1915-1926 yılları arasında ortaya çıkıp sonra bir anda kaybolan (hatta bu sayede sandman'in tutsaklığına bahane olarak işlenmiş) uyku durumu hastalığı.

    nedeni belli olmayan bu hastalığın belirtileri ateş, boğaz ve baş ağrısı, yorgunluk, çift görme, gecikmeli fiziksel ve mental tepki verme, uyku düzeni bozulması ve katatoni olarak belirlenmiş.

    hastalık beyne saldırarak vakaların bir kısmını hareketsiz bırakarak ve konuşma yetilerini kaybettirerek heykel gibi bir hale büründürüyor.

    hastalar bilinçleri açık olmasına rağmen tam olarak uyanamamış halde hareketsiz ve tepkisiz olarak yataklarında veya sandalyelerinde istirahat halinde öylece duruyorlarmış. yemek yiyemedikleri, su içemedikleri vb yüzünden de yaklaşık 500,000 vaka hayatını kaybetmiş.

    hastalık bir anda kaybolduktan sonra da iyileşen vakaların çoğu nörolojik veya psikolojik sıkıntılar geliştirmişler. bir kısmı komalarından hiç uyanamamış, uyanabilenler de tam toparlayamamış.

    hastalığın neden ortaya çıktığı veya kaybolduğu bilinmiyor, bulaşıcı olmadığı düşünülüyor (hoş hastalarsa influenza patojenleri bulunmuş ama) ve çıktığı gibi yine aniden kayboluyor.

    burada başlığı olmamasına şaşırdım, paylaşmak istedim.