hesabın var mı? giriş yap

  • emine s. beder'den ekşi sözlük ipuçları: entry yazarken sol frame'deki bir başlığı entry'nize kopyalayıp yapıştıramıyor musunuz? başlığı entry kutusuna sürükleyip bırakın.

  • arkadaş şimdi size geri zekalı desem beni şikayet filan edersiniz. bu ülkede sadece sabah 8 akşam 6 mı çalışılıyor? bunun öğlen vardiyası var akşam vardiyası var gece vardiyası var. 17:30 - 02:30 vardiyası bile var amk. bunun yanında hafta içi tatil yapanlar var. bunun yanında yıllık izinde olanlar var. bunun yanında diğer izinliler var. buna eşi çalışan ama kendi çalışmayan kadınları ve işsizleri de eklediğinizde umarım olmayan beyninizde birşeyler canlanır.

  • okul müdürü ve hocamın hocamın ellerinden öperim. bu devirde bu hareketi yapmak cesaret ister. en doğru kararı vermişler. ülkeyi siyasal islam bataklığından sizin gibi öğretmenler kurtaracak.

    türbana lafım yok herkes istediğine inanmakta istediği gibi giyinmekte özgür. ama 4. sınıfa giden çocuğa türban giydirmek neresinden bakarsanız bakın saçmadır. her şeyden önce çocuk o çocuk.

  • tarih konusunda sıkça sıçan bir trollün yeni yumurtlaması.

    1- 19 mayıs'ı atatürk bayram ilan etmiş.

    19 mayıs'ın bayram olma önerisi ilk kez 1936'da yani 1919'dan 17 yıl sonra beşiktaş jimnastik kulübü' adına kulüp kurucularından ahmet fetgeri aşeni tarafından önerildi, 20 haziran 1938'de bayram olarak yasalaştı. ayrıca ilk yasalaştığında adı gençlik ve spor bayramı'ydı, atatürk'ü anma kısmı 1981'de eklendi.

    başlığın dayandığı teori çöktü ama yinede devam edeyim.

    2- kurtuluş savaşı'nda ege'nin bir kısmını kurtarmak dışında başarı yokmuş.

    yeni kurulan sovyetlerle anlaşarak silah ve cephane alan, doğu'yu ermeni işgalinden kurtaran kazım karabekir'in, güneyde fransızları yenen kuva-yi milliye'nin komutanı olan kişide senin dedendi zaten. italyanlar da çok sıcakmış buralar deyip gittiler. istanbul'a demirleyen ingiliz gemileri vardı hani şu atatürk'ün geldikleri gibi giderler dediği gemiler. ne oldu sonra o gemilere ?

    3- atatürk samsuna çıkmadan önce yurdun dört bir tarafında direniş hareketi başlamış, atatürk bunların üstüne konmuş.

    güneyde ilk direniş 15 aralık 1918'de hatay dörtyol'da, batı'da ise 15 mayıs 1919'da hasan tahsin'n ilk kurşunuyla başlamış. diyelim ki isyanlar çok önce başladı, lan bunları örgütlemek kolay mı ? şimdi bizi yöneten senin dünya liderin dediğin adam 2013 yılında elinde o kadar imkan varken istihbarat alamıyor, şehrin göbeğinde bomba patlatıyorlar. üstüne suçu bizim 30 sene gerimizden gelen suriye'ye atıyor. atatürk'ün karşısında güneş batmayan imparatorluk denilen ingiltere gibi fransa, italya gibi ülkeler vardı. 100 yıl önceden bahsediyoruz. adam telgrafla yurdun dört bir yanını örgütlemiş, komuta etmiş.

    4- atatürk en ufak fırsatı bile değerlendirip, tek adamlığını sağlamlaştırmış.

    vahdettin istanbul'da sarayında oturup ingilizlerin kendisi hakkında ne yapacağını düşünürken, enver paşa batum'da harekete geçmek için mustafa kemal'in başarısız olduğu haberini beklerken çok zor olmasa gerek atatürk'ün tek adam olması.

  • haksızlığa uğradım, soyuldum, ölümle tehdit ediliyorum, şu herif evimi benden çaldı, aç açıkta kaldım, karda kışta soğukta yatıyorum desem, bana bugün git 6 ay sonra gel diyecek mahkemeler konu berat beyin 150 milyar doları olunca jet hızıyla entry sildiriyor.
    ülkedeki hukuk sisteminin, onu yönlendirenlerin ve onu yönlendirenleri yönlendirenin ben ...

  • bir çocuk için yaşanabilecek zor durumlar herhalde babasının işsizliği hastalığı güçsüzlüğü dirayetsizliği falandır. her çocuk babam güçlü demek ister.
    benim babam akıllıdır diyen istisna 1 çocuk bile görmedim. dursun benim çocuğum. çocuğum derken evladım, yani öğrencim. iki aydır uğraşıyorum hepsiyle.. ceplerine para koyuyorum, onların yanında olduğumu hissettiriyorum. bazen kızıyorum… neyse dursun fark edilmesi zor bir çocuk. sorunsuz vasat üstü. haylazlığı yok. çok başarılı ya da başarısız denilebilecek bir yeteneğini henüz görmedim. kısa siyah saçlı, kalın kaşlı kısa boylu durgun bir çocuk. bahçede yanıma geldi. kulaklık vardı kulağımda müzik dinliyordum. söyle oğlum dedim dikilince karşımda. öğretmenim ben fotoğraf paralarını geç getirebilir miyim dedi. tabi dedim. bir sorun mu var söylemek ister misin? dudakları titredi. bana sarılmak istediğini düşündüm iki kolu aynı anda hareket edince ama toplayamadı kendini herhalde. odaya aldım mesafeli durdum bu sefer. anlat oğlum dedim. babam böbrek hastası diyecekken gözyaşını gördüm. saklıyordu kendince. dizlerimin üzerine çöktüm üzerime atladı. sarıldı beklemediğim kadar sıkı. beklemiyordum çünkü dursunu tanımıyordum. kimse hiçbir şey anlatmamıştı hakkında. şaşırdım cidden. eğitimsizim bu durumlarda doğrusu nedir bilmiyorum. ama izin verdim bir müddet sarılmasına. belli ki epeydir yapmak istediği bir şeydi bu. ayağa kalktım elimle gözyaşını sildim. ve tüm içtenliğimle kendi çocukluğumu anlattım. ben onun gibi cesur davranıp bir öğretmenime sarılmamıştım. para verdim kola aldı içtik beraber. 1 kolayı 2 kişi içtik. sonra babası aradı akşam. ağlamaklıydı ses tonu. izin vermedim ağlamasına. iyi bir baba olmak için çaba sarfettiğini oğluna bakıp anladığımı söyledim. teşekkür etti ama teşekkürün anlatmak istediği şeye yetmeyeceğini düşünüyordu. yeteceğini hissettirdim. çocuğu halk oyunlarına, oradan dersaneye, oradan da basketbol için bir kulüp çalışmasına kaydıracağımı söyledim. bursu o söylemeden ben söyledim. ve ekledim.

    - teşekkür etmek zorunda bile değilsiniz. ben devletim ve bu söylediklerimi 5 kuruş talep etmeden çok daha önce yapmam gerekirdi. eşşek gibi yapıyorum ve zorundayım.

    – hocam estağfurullah

    - yok estağfurullah. allah pişman olmayanı affetmez. geciktiğim için özür dilerim dedim.

    sussun diye söylemiştim zaten böyle. sustu. başka bir arzunuz olursa çekinmeyin dedim kapattım.

    keşke dursunu tanısaydınız. ertesi gün ses tonunun, yürüyüşünün nasıl değiştiğini bir görseydiniz.

    dünyayı değiştirmek bir çocuğa tebessüm ettirmek kadar kolay.

  • al shaya grubuna ait olmasına rağmen müşterilerine yapılan zorbalık tabi ki toplumsal yaşam tarzına müdahale etmek amacıyla yapılıyor.

    hiç bir şekilde gazze'de yaşanan zulümle alakası yok konunun.

    şanslılar ki hukuk ve adaletin olmadığı, güçlünün güçsüze her türlü kötülüğü yapabileceği türkiye'deler. siyasal iktidarın tabi ki umrunda değil, oy çıkmaz buradan.

  • gerekli samimiyeti kimsede bulamamıştır. yapmacık tavırlardan çok ne istediğini bilen biriyle beraber olmak istemektedir.

    bir de artık sıkılmıştır. geçmişte çok uğraşmıştır.

  • "küçük suyun 3 lira olduğu mekanda boğazıma birşey kaçsa durumu çaktırmam bi köşeye çekilir sessizce ölümümü beklerim"