ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gökyüzündeki esrarengiz parmak izi
-
videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
bkz: esrarengiz parmak izi
edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.
edit:3 ucu açık olay, ne olduğunu anlamak için takipte kalmak gerek.
şehirlerarası otobüs yolculuğu klişeleri
-
-su alır mıydınız?
-siz?
-siz?
-siz?
-siz?
-siz
-si
.
.
.
kalitesiz insanların övündükleri şeyler
-
milliyetleri.
türkiye'de müthiş bir pahalılığın yaşanması
-
70 lık votka alıp sahilde içiyim dedim 140 lira votka tuttu elma suyu çerezi sigarası derken pavyon hesabı ödedim bakkala. bir şeyin ederinden fazla fiyatta olması pahalılıktır. gençler öğrenciler bir araya gelip 2 bardak votka nasıl içecek çok merak ediyorum. alkol fiyatları böyle yüksek olmaya devam ederse gençler uyuşturucu batağına düşer buraya not düşeyim.
derdini kimseyle paylaşmayan insan
-
''tüm kişisel olaylarımıza birer sır gözüyle bakmalı ve iyi tanıdığımız olan kişilere, gözleriyle gördüklerinin dışında tümüyle yabancı kalmalıyız. çünkü en masum şeyleri bilmeleri bile, zamana ve koşullara bağlı olarak bize zarar verebilir. genel olarak; zekamızı söylediğimiz şeylerle değil, üzerinde sustuğumuz şeylerle ortaya koymamız daha iyidir. birincisi kibir, ikincisi ise akıllılıktır. her ikisi için de sık sık fırsatlar çıkabilir. ama ikincisi sürekli bir yarar getirirken, biz çoğu kez birincisinin sağladığı geçici doyumu tercih ederiz.''
(bkz: arthur schopenhauer)
ayhan sicimoğlu
-
fransa st. tropez'de, milyon dolarlık teknede yıllanmış fransız şarabı içerken bismillahirrahmanirrahim demişliği vardır. hiç bişey yapmasın sadece besmele çeksin yine güldürür.
game of thrones
-
dizi bugun itibari ile dorduncu sezonuna girdi. 4 senede dunyada bircok degisti. turkiye'de bircok degisti. dizide cok fazla degisti. benim hayatimda bircok sey degisti. her sey degisti. ancak bazi seyler hic degismiyor.
1- dizi 4 senedir cogunlukla diyalog uzerinden ilerlemis/ilerliyorken, istisnasiz her bolumden sonra ''bu bolumde de hicbir sey olmadi.'' diyenler.
2- yine her bolumden sonra solugu bu baslikta alip ''ben kitabi okudum, bu bolum kitapta yoktu. ben kitabi okudum. kitabi okudum ama ben. ben kitabi okudum arkadaslar. kesin okudum. normal oyle boyle okumadim.'' diyenler.
artik umudu da kestim ben. su iki izleyici tipinden kurtulmamiz mumkun degil.
the private life of a masterpiece
-
sığır gibi resimlere bakıp hatta bakmayıp dalga geçen beni saatlerce van gogh tablolarını incelemeye yönlendirmiş belgesel. eğer ben bu belgeselle resme ilgi duyduysam eminim ki bu türkiyede resmin pek sallanmadığındandır. arkadaş o kadar okullarda resim yaptırıp çocuklara işkence çektireceğinize meşhur tabloları bu formatta anlatmaya çalışsaydınız ya da bi kaç isim öğreteydiniz picasso dışında şimdi böyle mi olurdum ben.
şok market'in çalışanlarını dilenci yapması
-
kelimeleri düzgün seçelim arkadaşlar.
bir gün uçaktayım, yiyecekler ücretli. hostesin birisi 'bir şey arzu eder misiniz ?' diye yüksek sesle mutlu şekilde tek tek her yolcuya sorarak bizim koltuklara doğru geliyor. yanımdaki kelli felli orta yaşlı göbekli görmemiş herifin biri kızcağazı durdurdu, kızda bir şey istedi diye sevindi hafiften. yüksek sesle kıza; 'siz bu yemek satışından prim alıyorsunuz galiba' diye sordu. kız kem küm etti çok az miktar ekleniyor filan dedi sessizce. adam herkesin duyacağı şekilde; 'belli belli millete bu kadar yalvardığına göre...' dedi. adam aklınca hava yolu şirketine sövmenin gururunu yaşadı, ama şirketin satış politikasını uygulamak durumunda olan bir çalışanı incittiğinin farkında bile değildi. kızcağız çok bozuldu, işi gereği toparlamak zorunda olduğu için ses çıkaramadı.
o nedenle satışta ısrar olayı vardır. ısrar deyin, müşteriyle fazla diyalog halindeler deyin, bir şeyler satmak zorunda hissediyorlar deyin, ürünü tanıtmak zorunda hissettiriyorlar deyin. binlerce olumlu cümle varken;
'dilenci' ne demektir ya ? nasıl bir gönül kırmaktır bu. bu nasıl düşüncesizliktir !
eski sevgilinin unutulmayan sözleri
-
"çok sıkıcı birisin"
"hayata karşı dimdik durmuyosun"
"çalışıyorum biliyorsun"
"öf"
"pöf"
"tamam"
"sana da"
"ben de"
"günaydın"
"neyse uyuyorum ben iyi geceler"
zaten bunlarla geçti aylarimiz. smile bile atmazdi lanet karı. ulan botla mi sevgili olmuşuz napmisiz aylarca şimdi fark ettim de.
kediye hallenen tavşan
yaşlı kadınla alay eden sağlık çalışanları
-
ikinci videoda sanırım ihmalden dolayı arrest olan hasta var. bu gerçekse cinayettir. ilk videoda ise şerefsizliktir. yaşlılar boşuna demiyormuş bizi yoğun bakıma bırakmayın diye. haklılar yine emin olduk.
edit: özel bayındır hastanesinde görüntülerin çekildiği iddia ediliyor.
edit 2: hastanede skandallar tek değil. videoların tamamı burada. skandal
edit 3. gerçekten hasta ruhlu insanlarla beraber yaşıyoruz. video süleyman özışıkın olduğu için bana kızıyorlar. deli misiniz lan olayı görün diye attık . size ne desem bilemedim.
yaran tweet'ler
-
"kız olmuş 90 kilo, hala facete, twitterda eski sevgilisine laf sokma çabasında. neymiş, intikam soğuk yenen bi yemekmiş. ye lan onu da ye."
100 bin tl'ye alınabilecek en iyi araba
-
hangi araba bilmem ama 25 yaşında alınması gerekir.
(bkz: 25 yaşında 100 binlik araba)