ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
alman hayranlığı
-
hiç anlam veremezdim bu olaya. iş gezisi sonucu yolum düştü bir haftalık eğitim için. bir kısmı işe bisikletle geldi, söz verdikleri saatte başlayıp insanca çalışma saatleri ile tam 17:30'da bir dakika bile geçirmeden eğitimi noktalıyorlardı. yani öyle ayarlı ki adamın son lafı tam 17:30'da bitiyor tüm soruları da cevaplamış olarak.
öğle arası yemeklerinde alkol serbestliği vardı. hani biz kendimize misafirperveriz deriz ama adamlar iş sonrası için en ince detayına kadar aktiviteleri bile sunuyordu.
özetle disiplin, insanca çalışma koşulları, özel hayat, insana verdiği değeri filan görünce ne yalan söyleyeyim bende de oluştu artık.
2 mart 2020 savaşa hayır demenin yasaklanması
-
aaa hem de bizimki gibi demokratik bir ülkede. ne şaşırtıcı. tabi canım akpnin politikalarını eleştirmek vatan hainliği zaten.
thor
lazerle göz ameliyatı olanların güncel durumu
-
sözlükte karşılaştığım en anlamlı veritabanlarından birisi.
tamam diğerleri çok saçma sapan ama bu da çok aydınlatıcı olmuş.
(örnek olmasını umuyorum.)
daha önce görev aldığım bir hastanede bir hekim arkadaşıma konu hakkında fikrini sormuştum ve bana 25-30 yıl sonra bu operasyonların ne kadar doğru ya da yanlış bir karar olduğunu anlayabileceğiz demişti.
20 kasım 2021 büşra dede'nin beyin yakan videosu
-
(bkz: dava için cepte bokla gezmek)
73 yaşında bmw x1 kullanan türbanlı teyze
-
"gebersin abicim, benim malıma neden zarar veriyorsung ya?!" şeklindeki süper hümanist yakarışıyla göz dolduran dükkan sahibinden adeta söke söke rol çalmış teyzemizdir.
japon yapıştırıcısı
-
bir japon tarafından icat edilmemesine rağmen japon adıyla bilinen, plastikten ahşaba ve metale kadar her şeyi onarmak veya birleştirmek için kullanılan süper yapıştırıcı. pazarlama tekniği olarak ülkemizde japonlara olan güvenden kaynaklı olarak bu isim verilmiş.
bu yapıştırıcı ilk kez abd’li bilim insanı dr. harry w. coover tarafından bulundu. dr. coover, ikinci dünya savaşı sırasında eastman kodak firmasında kimyager olarak çalışıyordu. 1942 yılında çalışmaları silahlarda kullanılabilecek şeffaf plastik maddeler üzerineydi. bu araştırmalarında yoğunlaştığı madde siyanoakrilat olarak bilinen bir sentezdi. bulaştığı her yere kolayca yapışan bu madde o dönem işine yaramamıştı. bu nedenle bu ve benzeri maddeler üzerindeki çalışmalarını rafa kaldırdı.
1951 yılındayken arkadaşlarıyla jet uçaklarında kullanılabilecek dayanıklı bir plastik malzeme üzerinde araştırmalar yapan coover’ın aklına yıllar önce sentezlediği siyanoakrilat yapılı maddeler geldi. havadaki nemin de etkisiyle temas ettiği her şeye yapışan bu madde maalesef bu iş için de uygun değildi. ancak coover, sentezlediği maddeyi bu defa bir kenara atmak yerine onun kuvvetli bir yapıştırıcı olarak kullanılabileceğini fark etti ve patentini aldı. böylece süper yapıştırıcı nihayet 1958'de eastman kodak tarafından piyasaya sürüldü ve "eastman # 910" olarak adlandırıldı. ancak daha sonra yeniden süper yapıştırıcı adını verdiler. eastman 910, kısa bir süre sonra loctite'a lisanslandı ve daha sonra onu biraz eskimeyen bir isim olan “loctite quick set 404” ile yeniden markalandırdı. bununla birlikte, daha sonra kendi versiyonlarını geliştirdiler ve buna "süper bağlayıcı" adını verdiler. 1970'lere gelindiğinde, eastman kodak, loctite ve permabond tüm süper yapıştırıcı satışlarının yaklaşık 3/4'ünü oluştururken, çok sayıda siyanoakrilat yapıştırıcı üreticisi ortaya çıktı.
kaynak:
https://tr.wikipedia.org/wiki/japon_yapıştırıcısı
https://www.wisegeek.com/…is-cyanoacrylate-glue.htm
felipe melo
-
''sahalarında şampiyon olduk. stadyuma zarar verdiler, ağladılar çok acı çektiler ben de üzüldüm.''
''federasyon başkanı'nın elini sıkmadım çünkü o karanlığa hizmet ediyor.''
''bana emre'yi sormayın o düşük profilli, küçük zavallı bir ırkçı.''
anne
iskandinav kızları vs slav kızları
-
aradaki vs olabilmek için bir saniye bile düşünmeden ruhumu satacağım karşılaşmadır.
xavier hernandez
-
sanırım 2 değil, 7 gözü falan var.
her yönü bu kadar iyi görüp, hangi oyuncunun nerede olduğunu, baskı altında olup olmadığını ve bir sonraki asistimi kime yapsam diye derinlemesine 34 metrelik enfes bir pas atmanın başka bir açıklaması olamaz.
eğer fantezi futbol vs. oyunlarda top kaybı eksi puan olarak düşülseydi bu arkadaş hiç eksi getirmezdi eminim.
mercedes sls amg gt
-
(bkz: mercedes bsg amk gt oc)
mencilis mağarası'ndaki gizemli yazı
-
[https://tr.sputniknews.com/…riyoruz-1049669529.html
karabük, safranbolu'da bulunan ve ülkenin en büyük dördüncü mağarası olan bulak / mencilis mağarasında bilim ekibinin tesadüfen bulduğu duvar yazısı. ekip mağaranın 2150. metresinde duvarda buldukları yazıyı bir hattata çevirtiyorlar. 1845 yılına tarihlenen yazının tercümesi şu:
"ikiniz orada mısınız? biz burada sizi arıyoruz. feyzi - izzet”
ekibin merak ettiği husus ekipmansız bir şekilde nemin çok yüksek olduğu bu noktaya o dönem nasıl gelebildikleri. ben bu insanların defineci, medrese öğrencisi ya da kaçak olabileceğini düşünüyorum. o dönem okuma yazma oranının çok düşük olduğunu da göz önüne alırsak taşrada bunu ancak bu insanlar okuyabilir gibi geliyor. hele de mağaranın en dip noktasına kadar ilerleme azmi ve motivasyonu düşünülmeye değer.