ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
the mist
-
basit fikirli korku filmlerinin gücünü gösteren örneklerden biri.
dışarıda bir sis var. sisin içinde bir şey var. sisin içindeki göremediğiniz şeyle aranızda hepi topu 4mm kalınlığında cam var.
ama doğruyu söylemek gerekirse, içerideki ahali, dışarıdaki yaratıklardan daha korkunçtur.
sevgilinin söylediği unutulmayan sözler
-
doğum günümde "birbirimizi geç bulduk ama asla kaybetmeyeceğiz" demesi ve 2 hafta sonra bir trafik kazası sonucu yaşamını kaybetmesi. gerçekten unutulmuyor. seneler geçse de.
1+1'ler 450 bin tl'den başlayan uygun fiyatlarla
-
babam bu tür evler için "yanında ahır da veriyorlar mı?" diye sorar. "bu eve bu kadar para veren sığır nerede kalacak?" diye devam eder.
edit: ağır sıçışı kapanır...
kedilerin gariplikleri
-
büyük bardaklara kafasını sokup o suyu mutlaka içtiğini fark etmemden sonra suyumu uzun termos tipi bardaklara koymaya başlamıştım ki kedim olacak dümbüğü geçenlerde patisini içine sokmuş ıslatıp ıslatıp yalar, saçlarını falan düzeltirken yakaladım. kim bilir kaç zamandır ben onun kaşla göz arası abdestlendiği suları içiyorum. :( eşek sıpası.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"internetten film izliyorum altta "filmi lütfen kaynağından izleyiniz, emeğe saygı" yazıyor. ulan emeğe saygım olsa gider sinemada izlerim"
preet bharara
-
zekeriya öz'dür. yurtdışına kaçtıktan sonra estetik ameliyatı olup preet bharara ismini almıştır.
debe editi: inlerine gi-re-cek-ler!
yapınca herkes sana bakıyor hissi veren eylem
-
yanlış yöne gittiğini farkettiğinde geri donmeye çalışmak.
sahte doktorun filmlere konu olacak hikayesi
-
bundan daha büyük bir hikaye biliyorum aynı böyle.
esas oğlanın marmara iibf diploması var ama üniden bir tane fotoğrafı bir tane arkadaşı yok ama neler neler başarmış herkes de inanmış.
süper hikaye
eski pazar günleri
-
akşamüstüne doğru bir sıkıntı başlardı... hala da olur böyle..
eski pazar günleri; en çok radyodan dinlenen futbol maçlarının sesi, ütülenen önlüklerin kokusu, yıkanmış çamaşırların ıslaklığı, son ana bırakılmış ödevlerin karın ağrısıydı. cenk koray ve telekutu, evet hayır yarışması, izmir marşıydı. bizimkiler dizisinin bitmeyen vasatlığının hükümdarlığıydı.. eski pazarlar, hafta sonuna sığdırmaya çalıştığımız hayatımızın özgür yanının ellerini yeniden bağlayan saatlerin adıydı. coşkumuzun ağır ağır sönüşüydü. doyulmayan oyunların, müthiş gevşemelerin sonuydu. toparlanma vaktiydi. zira pazartesi ağır misafirdir ayakta karşılanması gereken... istiklal marşı, ve sabahın köründe midenin kabul etmediği zorla yenmeye çalışılan kahvaltılar... henüz hakim olunmayan bir hayatın zorunlu kuralları...
herşeyin bir sonu vardırı en çok hatırlatan gündür pazar günleri bana hala...