hesabın var mı? giriş yap

  • yok o iş öyle değil. paran varsa kız seni tavlıyor, sen de sen tavladın sanıyorsun.

    debedit: bazıları gibi ''o kadar entry'min arasından soka soka bunu mu debe'ye soktunuz'' demek isterdim ama aksi gibi diğer entry'lerim de pek bişeye benzemiyor.. neyse :/ ha unutmadan, selam kızlar.*

  • televizyonda moda giyimle falan ilgili bir yarışmada jüri olan hanım. bir kızcağız katıldı ingilizce öğretmeniyim dedi aralarındaki dialog aşağıda;
    - what is your style?
    - ingilizce mi türkçe mi cevap vereyim?
    - ingilizce tabii. [yanındakilere 'bakalim konuşabiliyormu durun']
    - actually i dont have a style..(vs)
    - evat konuşabiliyormuş tamam

    sen kimsin ingilizce öğretmeniyim diyen kızı konuşma sınavına alıyorsun. meydan kimlere kaldı? bu eğitimli denebilecek insanlar kimlerin ağzına maskara önüne meze oldu allahım. bu televizyondaki insanlar kim, eğitimleri sıfatları ne? çıldıracağım az kaldı

  • sene 92-93 filan. adam eksiğimiz var daha doğrusu bizim kaleci hasta üşütmüşüm filan diyor.. yalvar yakar maça getirdik çocuğu. maç başladı bizim kaleci yerinde duramıyor bir hareket hep. neyse kaleye şut geldi kalecimiz topu tuttu ama tutar tutmaz paçalarından bok akmaya başladı. mideyi üşütmüş ishalmiş eleman. top karnına geliyor kucakladığında basınçla da tabi koyuveriyor... o kaleye kimse geçmedi maç da bitti. halı saha sahibi de boku bize temizletti. ..

  • savcıya veririm dediğimde "burda kapı gibi ben dururken niye savcıya veriyon, bana ver" diyen insan. akabinde kendini tutamayıp gülünce, o sapık telefon numaranı değiştirene kadar sana rahat vermiyor. ama ne diyeyim yaratıcı çocukmuş, bu yaratıcılığı dava edemezdim.

  • türkiyeli kızların tam tersidirler.

    türkiyeli kızların dışı avrupa, kafa yapısı ise ortadoğu.

    iranlı kızların dışı ortadoğu, kafa yapısı ise avrupa.

  • başlık: ayı postu giyip anap binasına gittim
    entry1: vızıl vızıl oldu heryer. koca partiyi böyle dağıttılar zamanında demek ki
    entry2: anap yanımda

  • milan kundera'nın varolmanın dayanılmaz hafifliği romanında yazdıkları bu acımasızlığa yeter cevaptır;

    "gerçek insan iyiliği, ancak karşısındaki güçsüz bir yaratıksa bütün saflığı ile, özgürce ortaya çıkabilir. insan soyunun gerçek ahlaki sınavı, temel sınavı, onun, merhametine bırakılmışlara davranışında gizlidir: hayvanlara. ve işte bu açıdan insan soyu temel bir yenilgi yaşamıştır, o kadar temel bir yenilgi ki, bütün öteki yenilgiler kaynağını bundan almaktadır."

  • karayip korsanları'nın amerikanın metrik sisteme geçememe sebebi olduğu düşünülmektedir.

    bağımsızlık savaşı’nda abd'ye destek olan fransa, abd ile ticari ilişkilerini geliştirmek istiyordu. farklı tarihlerde abd başkanlığı ve abd dışişleri bakanlığı görevlerini de yürüten thomas jefferson ise ölçü birimlerinde belirli bir standart olmamasından rahatsızdı.

    abd’nin kuruluş aşamasında eyaletlerin bu konuda birbirinden bağımsız hareket etmesi söz konusuydu. ilk olarak hollandalı kolonicilerin yerleştiği new york’ta hollanda sistemi, new england’da ise ingiliz sistemi kullanılıyordu. bu durum ülke içindeki ticarette bile sorun oluşturuyordu. abd’de standart ölçü birimlerinin kullanılması hem yurt içi hem de yurt dışı ticareti kolaylaştıracaktı. jefferson fransa’da o yıllarda yeni yeni sistematik hale getirilen ondalık tabanlı metrik sistemden haberdar olmuştu ve bu sistemin abd için uygun olabileceğini düşünüyordu. fransa ile bu konuda iletişime geçip metrik ölçü birimlerinin örneklerini istedi.

    bu amaçla deniz yolculuğu konusunda deneyimli joseph dombey görevlendirildi. dombey, bir metre ve bir kilogramı sembolize eden iki bakır nesne ile yolculuğa çıktı. dombey hem bir botanikçi olduğu için ticareti yapılacak tarım ürünlerinin kalitesini değerlendirebilecek hem de yetkin bir bilim insanı olduğu için abd kongresi’ni yeni fransız standartlarını kabul etmeye ikna edebilecek kapasitedeydi.

    ancak dombey'in içinde bulunduğu gemi karayip denizi’nde korsanlar tarafından ele geçirildi. dombey hayatını kurtarmak için önce sıradan bir ispanyol denizci gibi görünmek için rol yaptı ancak gerçek kimliği ortaya çıkınca korsanlar tarafından esir alındı. korsanlar, fransa ile fidye pazarlığı yapamadan dombey hayatını kaybetti. fransa’nın dombey ile birlikte abd’ye göndermek istediği ölçü birimleri de böylece hedefine ulaşamadı.

    tarihçilerin bir kısmı bu olayın amerikanın metrik sisteme geçememesinin sebebi olduğunu düşünmektedir.

    amerikan ulusal standartlar ve teknoloji enstitüsü müzesinde* bulunan ve dombey'in gemisinden çıktığı iddia edilen bakır kilogram örneği.

    dombey’in gemisinden elde edilen ganimetler bir açık artırma ile satılır. birkaç fransız aracılığıyla bu standart ölçüler jefferson’dan sonraki dışişleri bakanı olan edmund randolph’a ulaşır. ne var ki randolph eline geçen bakır nesnelerin önemini kavrayamaz ve bunları görmezden gelir. bir süre sonra, kilogramlık kütle dombey’in çağdaşı andrew ellicott’un mülkiyetine geçer. uzun yıllar ellicott ailesinde nesilden nesile aktarılan bu ölçü birimi, 1952’de andrew ellicott douglass tarafından amerikan ulusal standartlar ve teknoloji enstitüsü müzesi’ne bağışlanır.

    kaynak: nist

  • su siralar tatilya'ya cok ozleyen nesildir. ne gunlerdi be. cok eglenmistik sozluk. hala niye kapatildi bilmem.

  • gabriel garcia marquez'in vefatı sebebiyle resmi sitesinden mesaj yayınlayan kulüptür. gıpta ediyorum lan böyle kulüplere elimde değil. bizim hacıosmanoğlu'na "abi beşiktaş gabriel garcia marquez hakkında resmi siteden açıklama yapmış" desen "ilgilenmiyorlarsa koşun sivas almadan alın getirin" der muhtemelen.. vay amk..