ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
şahan gökbakar
-
geçenlerde bir televizyon programında -adını hatırlayamıyorum- sinema konusunda ne kadar cahil olduğunu gösterdi şahan. recep ivedik 2 isimli filminin tanıtımı için mikrofonlara konuşurken sunucunun ''bir röportajınızda sanat filmlerinden hoşlanmadığınızı söylemişsiniz.'' demesi üzerine bir anda su görmüş kediye dönmüştür. ''aaa hiç gelemem , hiç dayanamam. aman allah korusun'' diyerek garip bir tribe girmiştir. sanat sineması sever sevmez , buna bir lafım olamaz elbette ama konuşmanın devamı her şeyden önce şahan için çok talihsizdi. ''şimdi ben alayım ağzıma bir sigara , başlayayım buradan eminönün'e kadar yürüyeyim. arada denize bakayım bir şey demeden. al sana sanat filmi.'' eyvah eyvah. bu kadar mı bağırır bir insan ben cahilim diye. tamam , sevmiyorsun etmiyorsun ama bu mudur senin sanat filmi benzetmen ? devam ediyoruz. ''öyle fukaralık edebiyatı yaptıklarına da bakmayın , milyon dolarlar kazanıyorlar festivallerde aldıkları ödüllerden sonra.'' sanırım burada nuri bilge ceylan a bir taş atıyor. e şahan bırak da adam kazansın para yahu , sen mi kazanacaksın olan parayı. neyse , devam. ''oyunculara da para vermiyorlar bunlar. mehmet sen gel , ahmet sen gel diyerek tanıdıklarını oynatıyorlar. bedavaya getiriyorlar filmi'' hmm. bu da oldukça talihsiz bir açıklama. acaba kaç sanat filmi izledi bu adam ? gerçekten tanışsam ilk önce soracağım bu. söylevinin en komik yerini sona sakladım tabi ki. ''zaten toplasan kırk ya da elli plan var. öyle film mi olur.'' hmm. demek ki film yapmak için devamlı cut , devamlı geçiş , devamlı bir aksiyon olacak öyle mi. baksanıza adam fellini , bergman triplerine girip sinemayı açıklıyor. planların ne kadar önemli olduğunu belirtiyor. gerçekten yazık. adam , sen sevmeyebilirsin. recep ivedik çek , izlen. bir lafım yok. ne diye çıkıp kendini gerçekten komik duruma düşürüyorsun ? sinema üzerine konuşacak son insanlardan birisin , bari konuşma.
(bkz: gonuşma layn)
ses yarışmasında annem türküsü söyleyen iri kadın
-
10 yıldır her ses yarışmasında görülen tiptir.
teknosa çalışanlarının top sakallı olması gibi genel-geçer bir durum galiba.
anadolu çomarını şıp diye deşifre eden hareketler
-
insanların bel bölgesine diz sokmaktır. dalga geçmiyorum. minibüs, servis gibi araçlarda, sırtınızda iki adet diz hissediyorsanız mesela, 'önde insan oturuyor' algısına sahip olmayan bir anadolu çomarı arkanızda oturuyordur.
bir erkeğe en çok yakışan şey
-
(bkz: sakinlik)
sadece sevgili değil yakın olduğum normal erkek arkadaşlarımın bile bu yapıda olan kişilerden oluştuğunu farkettim. bir ortamda küs/kavgalı olduğunuzu belli eden, laf sokan, durduk yere internette ona buna çatan, tabir-i caizse b.kuyla kavga eden, sinirlerine hakim olamayan, ortamda dikkat çekmek için abartılı hareketler yapan erkeklerden ömrümün sonuna kadar hoşlanmayacağımın farkındayım.
tomris uyar
-
turgut uyar’la evlenmeden önce cemal süreya ile büyük bir aşk yaşamış; hatta bir süre birlikte yaşamışlar ama fazla sürmemiş ilişkileri. cemal süreya her gittiği yerden mektuplar yazarmış tomris uyar’a ama bir öfke anında hem kendininkileri hem de onunkileri yaktığı için yazışmalarından örnek kalmamış geriye.
“1966 sonu 67 başı; dergide de, özel hayatlarında da yol ayrımına gelirler. r.tomris, turgut uyar’la evlenir, ankara’ya gider. papirüs’ü desteklemeyi oradan sürdürür. cemal süreya’nın yolu ankara’ya düştüğünde onları ziyaret eder ama beraberlikleri sırasında birlikte dolaştıkları mekanlara, beyoğlu’ndaki kahvelere, lokantalara adım atmaz. onun bu ruh halini tomris uyar şöyle anlatıyor:
‘beni bıraktı ama rahat edemedi. ona göre bana sahip olunamazdı. senden ayrıldığım anda, senin hakkında, hikayen hakkında sevdiğimi belirtecek hiçbir şey söylemeyeceğim, benim ağzımdan kimse duymayacak, dedi ve doğrusu hiç yazmadı.’ ”*
biranın 7.50 tl olması
-
tamam. ikna oldum hemen evde bira yapımına, küvette boğma rakı yapmaya başlıyorum.
"vpn kullan"
"sarma sigara iç"
"evde bira yap"
bir sonraki aşamayı merak ediyorum gerçekten.
sevgilisiz yaşayabilen insan
-
huzuru seven insandır.
yapmacık ve ağızlarda yalama olmuş sahte aşk sözcükleri lügatında yoktur.
teknolojinin; bilhassa sosyal(!) medya'nın bu denli yaygın kullanılıp, özel hayat diye bir şey bırakmadığı bu devirde özel ve yaşamaya değer gördüğü hiçbir şey yoktur.
popüler kültüre karşıdır.
gerçek manada güven veren birilerini tanıyamamıştır.
kendisini değiştirmeden sevebilecek, olduğu gibi kabullenebilecek biri olmamıştır.
bir süre sonra her şeyin boka saracağını bilir. o ilk zamanlardaki heyecanın ve isteğin yerini sızlanmaların, hiçbir şeyden hoşnut olmamaların alacağından emindir.
velhasıl kelam kendini ve içinde bulunduğu çağın gerekliliklerini iyi bilen insandır bu. bu gereklilikler ise ona samimiyetten uzak bir zorunluluktan başka bir anlam çağrıştırmaz.
artık her şey çok çabuk tüketiliyor. hiçbir güzelliğe tam olarak doyamıyoruz, her şey yarım yamalak.
16 nisan 2015 ali ağaoğlu'nun dernek tatsızlığı
-
ali ağaoğlu haklıdır.
adam zengin amk. sikko bir daireye aşağı yukarı 1 milyon tl verdi diye kendini zengin sanan var. paran kadar konuş.
bak ben buraya param kadar yazıy
youtube'a vergi düzenlemesinin gelmesi
-
çomarsitanla falan alakası olamayan. zaten şimdiye kadar olması gereken bir uygulama. her şeyi çomar kılıfına geçirip laf yapanlara uyuz olmaya başladım.
işe yeni giren elemanın patrondan önce çıkması
-
-oo ıspanak bey, gidiyorsunuz demek.
-napiyim be piç kurusu mesai bitmedi mi? kov lan beni.
-kovmuyorum ulan.
-tamam hadi iyi akşamlar.