hesabın var mı? giriş yap

  • izlerken utandım.

    bazen sana kızıyorum ama beni utandırdın ekrem abi.

    helal olsun sana. sesin ve konuşman hâlâ aynı. daha çok güvendim şimdi sana.

  • bir anekdot; 1936 yılında ipa'nın yaptığı kongrede lacan ayna evresi üzerine konuşacaktır. başladıktan bir kaç dakika sonra kongre başkanı ernest jones tarafından sözü kesilir ve konuşma süresinin bittiği söylenir. doktor lacan bu kesintiyi "aşağılama" olarak algılar ve kongreyi terkedip berlin'deki olimpiyat oyunlarını izlemeye gider, hitler'in onur konuğu olduğu, nasyonel sosyalistlerin gövde gösterisine dönüşen 36 olimpiyatı.

    psikanaliz çevrelerinde epey önem verilen "ayna evresi" (le stade du mirroir) makalesi böyle olaylardan sonra basılır, tabi ipa'nın bülteninde basılmasına izin vermez lacan.

  • anathema alır insanı ensesinden, koşa koşa bir uçurumun kenarına getirir, sizin çığlıklarınızı, beyninizde kopan fırtınaları, acınacak halinizi siklemez bile, hatta daha bi fazla zevk alır, sömürür sizi, ve bunu çok güzel bi şekilde başarır, siz bağırırken, size gülümseyerek ensenizdeki elini çeker, birden kendinizi bi boşlukta hissedersiniz, yukarı bakarsınız kimse yok, aşağı bakarsınız kimse yok, yardım edecek bir insan bile yok, öyle düşersiniz boşlukta, işin kötüsü, "ulan çakılayım da direk öleyim bari ya" derken hiç bi zaman yere çakılmazsınız, devamlı düşersiniz.
    size bu duyguların hepsini aynı anda yaşatabilen bir gruptur anathema, ve taptığım ve her zaman tapacağım bir gruptur ayrıca.

  • açılın size kerizlik hikayemi anlatayım.

    sevgilim var 4 seneyi yeni doldurmuştuk yanlış hatırlamıyorsam. kurban bayramı tatili için memlekete gitmişiz. ben iş sebebiyle erken döndüm; o üç dört gün sonra gelecek. hafta ortasında tutturdu, benim evi bir temizletmek lazım; çok kirli bıraktım memlekete giderken, cumartesi bizim çocuklar gelecek bana, temiz olsun, sen hallediver diye. ben de hafta içi iş çıkışı gittim baktım, darmadağın halde ortalık. yorgun halimle ortalığı toplayıp evi temizlikçi çağırılabilecek duruma getirdim. cumartesi gününe de temizlikçi ayarladım. cumartesi sabah gittim erkenden, evi açtım, temizlikçiyi aldım, kadın temizledi evi. ben de evde bulundum yardım ettim falan işte, neyse öğleden sonra sevgilim indi uçaktan geldi. gittik yemek yedik, üstüne de markete girdik. marketten kırmızı şarap aldı bu en klasından. saftirik ben uyanmadım hâlâ. beni eve bıraktı. ben evde takılırken bir iki kere aradım bunu açmadı, baktım mesajlara da cevap vermiyor saat geç oldu. sinirim geçsin dedim duşa girdim çıktım hâlâ ses yok. merak ettim, çocuklarla içip içip sızdılar heralde diye korktum. atladım gittim eve. anahtarla açtım kapıyı, yerde dünyanın en iğrenç ayakkabısı olan bir çift ugg duruyor. meğer eve kız atmış sevgilim. kız da zaten birkaç aydır sevgilisiymiş. ben de sevgilisiyim tabii o sırada. hatta kız atabilsin diye evini temizleten sevgilisi. ayrılık falan yok henüz. kendi temizlettiğim, temizlenmesine yardım ettiğim eve kız atıldı. hadi beni gözden çıkardın eyvallah da bari iki gün erken gel kendi evini kendin temizlet de öyle at kızı eve. bana ne temizletiyorsun?!

    aldatılmanın da hayırlısını versin allah. bu bana çok fazla geldi.

    debe editi: hikayenin devamını soran çok fazla yazar oldu ama gerek yok yazmaya. ayrica cool story, kurgu falan diyenler oldu. malesef gerçek. yaşandı bitti saygısızca.

  • kktc televziyonu olan brt'den bir dumur;
    kiran kirana kavga dovus sona ermis bir mactan sonra takimlardan bir tanesinin yoneticisine mikrofon uzatilir...

    -haydar bey mac hakkinda ne diyeceksiniz?
    -uzulerek soyluyorum ki bu macta isporun i'si yoktu
    -....