hesabın var mı? giriş yap

  • "avrupa'da yaşasam beni dinlemek için evime misafir olarak gelip dinlemek isterler" kısmından sonrasını okumadım. okumuş cahil gerçekten bir başka oluyor.
    piyanoya da klasik müziğe de bayılırım ama herkesten aynı yaklaşımı bekleme hakkınız yok. apartmanda yaşıyorsanız apartman hayatı kurallarına uyacaksınız ya da buyrun müstakil eve geçin.

  • bu hatun muhteşem yüzyıl polemiği ile ilgili başbakana öyle bir ayar vermiş ki helal olsun dedirten cinsten: "memlekette bu kadar sorun varken , bunu gündeme getirmek niye anlamadım" ... "bu anlatılanların gerçeği yansıttığına inanmıyorsa ellerinde çok büyük imkanlar var, bildikleri gibi bir dizi çeksinler biz de izleyelim". herkesin iktidarı yaladığı bu günlerde ferahlatıcı bir ayar bu. yılmaz güneyle zamanında niye evlendiğini anlamış bulunduk.

  • herşeyi atatürk'e dayandıran birinin açıklaması. o kadar rahatsız ki atatürk'ten kazandığı savaşların bile kaybedilmesini istediğini daha önce duymuştuk. o yüzden bu adamı gündem yapmayı bırakın, zaten kimse hatırlamayacak kendisini.

  • - şantiyeyi keçi sürüsünün basması

    - işçilerden birinin elinde bıçakla keçilerden birini yakalayıp " keseyim mi şefim? şurda bi ateş yakar çeviririz. " diye bir öneride bulunması ve bu konuda oldukça ciddi olması ( çok açtı galiba )

    - keçilerin çobanının atıyla bi hışım çıkıp gelmesi

    - çobanın zenci olması, işçinin korkup keçiyi salması

    gibi bir dizi egzantrik olaylardır...

  • ekrem başkan, biliyoruz ki kindar değilsin, herkesi kucaklarsın başkan olunca...
    ama lütfen, bak lütfen diyorum, bunları kucaklama...

    bu kadar geniş olmak zorunda değiliz, bu kadar iyi olmak zorunda da değiliz, bunlar için gerekeni lütfen yap göreve gelince.

  • karşınızdaki,

    *hayranlık uyandırıcı bir profil mi çiziyor?
    *kitap,sinema,müzik,felsefe vs. ilgi alanlarından bahsedip kendi reklamını mı yapıyor?
    *sadece kendi fikirleri önemliymiş ama diğerleri bu fikirlerin kıymetini bilmiyormuş gibi mi konuşuyor?
    *fikrine uymayan düşüncelerde olan insanlara karşı kırıcı olabiliyor ve alaycı davrandığını fark ediyor musunuz?
    *kendini kabuğuna çekilerek izole edip sosyal olmayı herkesle bir olmak gibi algılayıp ,kendisini üstün niteliklerle donanmış mı hissediyor ve hissettiriyor?
    *'kimse beni anlamıyor' tavırlarına bürünüp aslında özündeki yetersizlik ve güvensizlik duygusunu bastırmaya mı çalışıyor?
    *sanal ve güvenden uzak ilişkilerle oyalanıp ama aslında zamanını çok değerli geçiriyor, izlenimi mi veriyor?
    *maske taktığı ya da usta bir oyuncu olduğu izlenimini ara ara hissettiğiniz oluyor mu?
    *bir asilzade,bir düşes, bir aziz\azize duruşu çizip kendi eksikliğini kapatmaya mı çalışıyor?

    güvensizlik, bencillik, öfke nöbetleri,bir ilişkiye başlamaktan uzak durma, duygusal sessizliğe bürünme, kibir var ise, kimseyi sevemiyor ve kimsenin de onu sevmesine izin vermiyorsa,yanlış yapmadığınız halde bile yanlış yapmışsınız izlenimi veriyorlarsa, karşınızdaki açık ara farkla uyum bozucu bir narsisttir. negatif bir durum. her zaman her yerde onlar haklıdır, sizi dinlemezler bile. inceden inceye kendi istediklerini yaptırmak için onlara ayak uydurmanızı beklerler, olası olumsuz bir durumda da sanki siz onu zorlamışsınız gibi size bunun hesabını bile sorabilirler.
    muhakkak hayatı boyunca herkes bu yapıda birisi ile karşılaşmıştır ve eğer yakından tanımak istediyseniz de kırılmışssınızdır.
    yapılacak şey kırıldığınız yerden kırın.

  • muş'ta mecburi hizmet yaptığımız yıllar. muş'un yerli halkı, hakikaten değişik geliyordu, özellikle başlarda..şehrin zaten bir tane büyük caddesi var, o yolun ortasında(tam ortası), çalışır halde araba bırakıp, kaldırımda bir tabureye oturup çay içen insanı sadece orada gördüm mesela..

    neyse efendim, muş nasıl bir yer sorusuna da cevap olacak yaran olayımız şöyle..
    bir arkadaş bu meşhur caddede araçla seyrederken yolun ortasında bir yaşlı amcanın durduğunu görüp, amcanın geçmesini beklemeye başlar. amca elindeki bir şeyi yolun tam ortasında inceler..bir dakika geçer, yok..iki dakika, yok.. korna çalar, yok..

    sonunda arkadaş sinirlenir, çıkıp 'dayı ne yapıyorsun yolun ortasında, çekilsene!' diye bağırır.

    amca bütün sükunetiyle döner ve şöyle der: farzet ki odunum, etrafımdan dolaş!