ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
cep telefonu rehberinde kayıtlı fantastik isimler
-
(bkz: lokomotif gülşen)
(bkz: çıtı pıtı birsen)
(bkz: ah bir görsen)
(bkz: cici bici ebru)
(bkz: esmer banu)
(bkz: yakışıklı erkan)
(bkz: karizmatik serkan)
(bkz: canlar yakan)
(bkz: sempatik ercan)
(bkz: çılgın ayhan)
http://www.youtube.com/…ailpage&v=sgei9_ttwog#t=143
evet gençler benim, ismail yk!
polislerle girilen ilginç diyaloglar
-
(bkz: based on a ture story)
envy gecenin bir vakti bagdat caddesinden gecmek suretiyle evine gitmeye calismaktadir. polis cevirir:
polis: iyi aksamlar
envy: iyi aksamlar
polis: evraklariniza bakabilir miyim?
envy: tabii buyrun...
(polis evraklara bakar ve gerir verir)
polis: nedir bu fenerin durumu? (araba fb plakalidir)
envy: bilmem ben fenerli diilim.
polis: e plakada fb yaziyo?
envy: (haydaa) canim ole yaziyo diye fenerli mi olmak lazim
polis: ha ole mi, ben de fenerli zannedip durdurmustum fener muhabbeti yapariz diye (oha)
envy: (honk?!?) ha.. hm...
polis: neyse iyi aksamlar
envy: iyi aksamlar
dumur dumur...
5 kankaya eşlerinin yaptığı tişört şakası
-
son dönemlerde izlediğim en güzel şaka.
anneleri giydirmiş gibi sırayla gelmeleri,
hiç kasıntılık yapmadan şakaya gülmeleri tebessüm ettirdi.
pegasus'un trabzon yolcularına 2 bin tl ödemesi
-
donanım haber ölücülerinin riskli uçuşlara bilet almasıyla sonuçlanacak ödeme.
emniyet genel müdürlüğü'nün toplu sms göndermesi
-
" bu aralar hiç olay çkmyr. çok sklyrm. akşam planın var mı? cvbını bekliyorum. celalettin"
yaran facebook durum güncellemeleri
-
sanırım internet bana aşık.. ben giriyorum, böyle bi kasılmalar bi eli ayagına dolanmalar,
yavaşlamalar falan hadi hayırlısı.
lise arkadaşı vs üniversite arkadaşı
-
lise arkadaşını istediğin an yanında bulabilirsin, üniversite arkadaşın nedenini bilmediğin bir sebepten dolayı senle konuşmayı keser.
tuğçe kazaz'ın yazacağı kitaba isim önerileri
-
(bkz: dinler tarihim)
kitap defter kaplamış efsane nesil
-
müthiş nesil en sevdiğim nesil.. kapladiktan sonra kapanmayan defter kitap kapaklarına aşırı maruz kalmistir.. şimdiki bebeler gibi belese kitap gelmiyordu tabi o zamanlar parasini verip aliyordu bu nesil kiymetini bilirdi o yüzden esyasinin
metrobüs
-
geçen yine metrobüs bekliyorum hiç boş gelmiyor. neyse bir tane geldi tek kişilik bir boşluk vardı lego gibi girdim oraya. tetriste çubuğu bekler gibi beni bekliyormuş meğer. neyse gidiyoruz çok şükür binebildim falan diyorum.
metrobüsle durak arasındaki sınırı benim, yanımdaki dayının, en uçtaki şişman abla ve diğer kapının yanındaki zayıf bir abinin ayakları çiziyor. akıncı beyi gibi en uçtayız. 300 spartalı gibi elimizde mızraklar adam girmesi imkansız. sonraki durakta kapılar açıldı. inen yok. duraktakiler kedinin ciğer bakışı gibi büyük bir beklentiyle bir bize bir ayaklarımıza bakıyor. girecek ufacık bir boşluk bir aralık arıyor.
sonra kalabalığın içinden bıyıklı bir dayı geldi. şöyle bir baktı. 4'ümüz adama bakıyoruz. benim gözüm zayıf abide. içimde dayanın aslanlarım dayanın diyorum. sonra duraktaki bıyıklı dayı tahmin ettiğim gibi zayıf abinin oraya sıçradı. ama orada boşluk yok. girmesi imkansız. sıçradı geri düştü. sonra bir daha atladı. bu sefer tutundu. zayıf abi bildiğin jilet gibi kapıya yabıştı. o yabıştıkça biz zip gibi rarlanıyoruz. ama durmuyor bıyıklı dayı. adam sığ havuzda yüzmeye çalışır gibi körüğe kadar imkansız bir şekilde ilerledi. zayıf abi artık kapıyla bütünleştiği için büyük bir gedik oluştu kapıda. sonra umutla bekleyen insanlar walkind dead'deki zombiler gibi hurraa kapıya yüklendiler, açılan o delikten abartmıyorum bi 8 9 kişi girmiştir.
bu sırada ben oluşan tsunamilerle kendimi nefes nefese tekerlek üstü koltukların orada buldum. gözlerim bizim ekibi aradı ama hepimiz metrobüsün farklı noktalarına savrulmuştuk artık. zayıf abi ise metrobüs şehidi olarak kutsal şehadet şerbetini içmişti. seni unutmayacağım zayıf abi.
yaran diyaloglar
-
zaman gazetesine abone, beş vakit namazında, mutaassıp kişi ve yanında bir elemanı ile bir iş gereği öğle yemeğinde buluşulmuştur, yemek esnasında sohbet edilmektedir. söz döner dolaşır siyasete gelir;
mutaassıp: ...mesela adı evrim, devrim olandan vatana millete fayda gelmez. çocukken de çok yaramaz olur bunlar...
elemanı: öyle deme abi, benim kardeşim de çok yaramaz.
mutaassıp: adı ne?
elemanı: ramazan.
sonrasında çorba burnumdan çıktı.
insanların temel ihtiyaçlarını karşılayamaması
-
ak partinin çöküşünün en çok ona oy verenleri vurmasından etik olmasa da mutluluk duyuyorum. içlerindeki aşağılık kompleksi ile biz kentlileri sopalasın diye tuttukları adam kentlilerden yurtdışı seyahati&iyi bir otelde tatil gibi imkanları almış olsa da kendi kesiminden marketten yumurta alma hakkını aldı.
bazı şeyleri bazı toplumlar aç kalmadan tüm onurları ezilmeden anlayamazlar gerçi bazen bunlar olsa da anlayamazlar