ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
21 nisan 2023 kılıçdaroğlu'na saldırı girişimi
-
bu milletin cehaleti fazla hafife alınıyor.
meteora
-
yunanistan ana karasının en etkileyici yerlerinden birisi.
buraya selanik'ten günübirlik turlarla geliyor bazı insanlar, düpedüz haksızlık ve gereksiz yorucu! meteora, içinde barındırdığı manastırlar ve kayaların kendiliğinden kattığı atmosferle daha fazlasını hak ediyor, en azından gecesini görmek gerekiyor. ve bu bölgede kalınacaksa, kalambaka'dan ziyade kastraki tercih edilmeli bence. küçücük bir köyde, çok güzel bir gece geçiriyorsunuz böylece. taverna gardenia'yı yemek için öneririm. kalmak için ise köyün tam da içinde bulunan sevimli bir pansiyon diyebileceğimiz san giorgio villa, ekonomik bir tercih arayanlar için harika bir seçenek olacaktır. üstelik odanızdan meteora kayalarını da izleyebilirsiniz.
manastırları arabanız yoksa yürüyerek zorlu bir şekilde gezebileceğiniz gibi, 7 euro gibi bir fiyatla en tepedeki manastıra kadar taksiyle çıkıp yürüyerek dönebilirsiniz. fakat zaman gerekiyor, eğer bunu da yapamayacak gibiyseniz saati 20 euro'ya, 2-2.5 saat arasında 3-4 manastır görebiliyorsunuz bir tura katılıp. otobüsler ise sabah 9 ve öğlen 1'de çıkıyorlar, kaçırmamanız gerek. daha ayrıntılı burada yazdım.
arda turan
-
gezi'nin yıl dönümünde bu fotoğrafı paylaşmış. emri vereni zaten biliyorduk, destekleyenleri de teker teker not ediyoruz. gezi üç yaşında arda, gezi büyüyecek; ali ismail hep on dokuzunda, berkin hep on dördünde kalacak. ve sen hangi takımda oynarsan oyna büyüyemeyip küçüleceksin.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: beyler mısır piramitlerine gitmeyin bi bok yok
1. olur da gidecek olursanız diye diyorum gitmeyin yani değmez.
4. @1 ne olmasını bekliyodun yarraam. firavun çıkıp "selamünaleyküm" mü diyecekti.
ekşi sözlük'ün tema'ya 6000 fidan bağışlaması
-
selam,
türkiye'nin dört bir yanında yaşanan orman yangınlarında yanan ağaçların ve canlıların acısını derinden hissediyoruz.
daha önce ekşi sözlük ve ekşi şeyler hatıra ormanı projelerinde birlikte çalıştığımız tema vakfı'nın, yangınlarda zarar gören bölgelerin tekrar ağaçlandırılması için başlattığı kampanyaya biz de ekşi sözlük olarak 6000 fidan ile destek veriyoruz.
"yaşamı ve umudu yeniden yeşertmek" için hep birlikte bu kampanyaya destek olalım!
siz de bu link üzerinden tema’ya destek olabilirsiniz.
duyulmuş en enteresan iltifat
-
--- spoiler ---
- kolyeni bende düşürmüşsün akşam gel al.
+ yangında düşürdüm sanmıştım.
- yangın sayılır...
--- spoiler ---
(bkz: ağır roman)
4. boyutun zaman olması
-
uzay içindeki bir noktayı tanımlayabilmek için mekanın yanı sıra zamana da ihtiyaç duyulması nedeni ile 4. boyut olarak tanımlanması durumudur.
örneğin beni uzayda bulabilmek için koordinatlarımı bilmeniz yetmeyecektir. aynı zamanda o koordinatlarda hangi tarihte de olduğumu bilmeniz gereklidir. aksi halde benim şu anda bulunduğum yerde bulunan başka biri ile karşılaşabilirsiniz. yani; uzayı tanımlayan 4 adet bilgi kullanılmaktadır.
boyutlarda ileri geri gidebilirken zaman boyutunda ileri geri gitmek mümkün görünmüyor şimdilik. olay tanımlarken bunu yapabiliyoruz ama gerçekte zaman içinde yer değiştirmek mümkün iken, zaman içinde yer değiştiremiyoruz, o kendi hızında ilerliyor sadece. ancak hızlandığımızda zamanı yavaşlatabildiğimizi ve ışık hızında zamanın duracağını biliyoruz (hesaplarla tabi). peki bu trend ile, ışık hızının üstündeki hızlarda acaba zaman tersine akıyor olabilir mi?
tabi zamanın ne olduğu konusu hala belirsizdir. zaman bilgisi olmadan olaylar ve ilişkileri, bağlantılar tanımlanamıyor. ancak zaman diğer 3 boyuta benzememektedir, değişim göstermektedir. 4. ve daha üst boyutları gözlemlemek mümkün olmadığı için bunları hesaplamalar ile ortaya koymak mümkündür.
programlamada, matematikte, modellemede falan çok boyutlu işlemler yapılabiliyor. burada 4. ve daha üst boyutlardaki olaylar ihtiyaca göre zaman dışında tanımlanabiliyor. örneğin; bir firmanın 3 tane ürünü var (patates kızartması, halka cips, çubuk cips) ve bu ürünlerin 4 tane farklı boyda ambalajı var (mini, normal, maksi, mega). ayrıca bu ürünlerin de 3 farklı tadı var (baharatlı, peynirli, mantarlı). son olarak ta bu ürünlerin 5 ayrı ülkede 20 farklı şehirde satıldığını düşünelim.
baharatlı, mini boy, peynirli çubuk cipsin, italya'daki (4. ülke), napoli (italya'daki 3. şehir) kentindeki satış rakamını tanımlayan değişken tam 5 boyutludur ve satis_ciro (3,1,2,4,3) şeklinde gösterilebilir. tabii ki bu boyutlar matematiksel soyut boyutlardır, uzay boyutları değil. ama boyutların bir şeyi nasıl tanımladığına iyi bir örnek olabilir belki.
biraz dağınık oldu ama kısacası 4 boyut zaman olarak kullanılsa dahi işinize yarayacak başka bir bilgi 4 boyut olarak kullanılabilir. ama uzay içinde nokta tayini 4 boyut ile yapılır.
11 eylül 2021 büyük uyanış mitingi
-
katılımcılarının çoğunun özgürlükle hakla falan derdi yoktur.
polis 8 mart'ta kadınlara, 1 mayıs'ta işçilere şiddet uygularken vur vur diye tempo tutan tipler iğneden korkuyorlar diye kendilerini özgürlük savaşçısı sanıyor. lan lideriniz abdurrahman dilipak, neyin özgürlüğü?
vücut bütünlüğüne tecavüze karşıysanız yarın toplanmışken el kadar çocukların sünnet edilmesini de protesto edin.
devlet dayatmasına karşıysanız, hazır bir aradayken zorunlu askerliği de kınayın.
bunun için ilkeli omurgalı olmak gerekir. 3 cümlede 5 yalan söyleyen adamlarda ne ilkesi ne omurgası ...
konya'da ağabeyinden hamile kalan kız
-
yer konya. ailesi davacı değil.
bunlar ahlaklı, ben cehennemliğim değil mi?
chp'nin referandumu aihm'e taşıması
-
16 nisan 2017 anayasa değişikliği referandumu ile alakalı aşağıdaki konu başlıklarını tarihe not düşelim;
(bkz: 16 nisan 2017 ysk darbesi)
(bkz: mutlak butlanla maluldür)
(bkz: 16 nisan 2017 ysk açıklaması)
(bkz: mühürsüz pusula geçersizdir)
(bkz: 2.5 milyon mühürsüz evet oyu)
(bkz: 16 nisan 2017 referandum hileleri)
(bkz: defalarca oy kullanan evet seçmeni)
(bkz: hayır oyu sıfır çıkan 961 adet sandık)
(bkz: 16 nisan 2017 halk oylaması hileleri)
(bkz: 18 nisan 2017 yılmaz özdil köşe yazısı)
(bkz: evetçilerin ysk skandalına sessiz kalması)
(bkz: 27 nisan 2017 ysk gerekçeli karar açıklaması)
(bkz: 16 nisan 2017 referandumunda hile yapılması)
(bkz: muş'ta kalaşnikof ile zorla evet verdiren adam)
(bkz: referandumda viranşehir de yapılan seçim hilesi)
(bkz: 16 nisan 2017 mühürsüz oy pusulalarının kabulü)
(bkz: akp talebi üzerine mühürsüz oyları geçerli saydık)
(bkz: 16 nisan 2017 referandumda blok oy kullanılması)
(bkz: 18 nisan 2017 hayırımıza sahip çıkıyoruz eylemleri)
(bkz: 18 nisan 2017 saygı öztürk mühürsüz pusula yazısı)
(bkz: 17 nisan 2017 ümit özdağ'ın referandum açıklaması)
(bkz: ysk'nın mühürsüz pusula geçerlidir kararı almaması)
edit : başlığı açan suser'ın geçmişte yazdıkları : #5048198.
edit 2 : ysk’nın 16 nisan 2017 tarih ve 560 sayılı kararı hakkında bir inceleme
kırşehir'de öldürülen 2 genç
-
iq ile ilgili en ilginç saptamalardan biri, en tehlikeli grubun 80 - 85 iq aralığı olduğudur. şimdi bununla bu korkunç katliamın ne alakası var derseniz , çok alakası var, şöyleki;
bu aralıkta bulunan , salak olarak tabir edebileceğimiz insanlar, basit suçları planlayacak ve uygulayacak kadar zeki , fakat bu suçların sonuçlarının kendi hayatlarına ne kadar zarar vereceğini, nihai sonuçlarını anlayamayacak kadar salak olurlar. zekaları hayatta normal şartlarda başarılı olmalarına yetemeyecek kadar düşük, fakat suç işlemelerine yetecek kadar fazladır, üstelik , daha aptal insanların sahip olduğu çocuksu masumiyette bulunmaz bu grupta. dünyada, suçun yaygın olduğu pek çok getto bölgesinde iq ortalaması 80 -85 arası çıkar.
bu sebeple , bu grup en tehlikeli grup olarak kabul edilir. türkiyenin ortalama iq'su da bazı kaynaklarda 86, bazılarında 89 bazılarında ise 90 olarak geçiyor, ve büyük şehir merkezlerinde ortalama 90 üstündeyken, gerçek yüzünü müge anlının programlarında gördüğümüz anadolu çomarları tam olarak bu 80-85 bandında yer alan tiplerden oluşuyor. palu ailesi süper bir örnektir bu tiplere. işte bu tipler, hele birde alkol ve uyuşturucu ile gaza geldilerse, her türlü pisliği yapabilirler. kendileri 8 yaşında kıza tecavüz edip, oruç tutmuyor diye milleti dövmeye kalkan tipler var ya, işte onlar tam olarak bunlar. o köy enstitüleri falan bunların, zekasını biraz olsun açmak için kurulmuştu, fakat imam hatip liseleri ile işte o iğrenç , cahil ve cehaletleri ile gurur duyan zeka seviyesine sabitlendi bu çomarlar.
yaran tatlı hayat diyalogları
-
menekşe: (şair ihsan yıldırım’ın yazılı anonsunu yapmaktadır)
efendim müsaadenizle. baylar bayanlar ve pek değerli muhterem,
sözlüklerde azamet kelimesi, saygı duyulan, büyüklük, ulaşılmazlık, huşu veren bir güç kelimeleriyle ifade edilir, ancak iki kelime hep unutulur: ihsan yıldırım!!!!
sözü daha fazla uzatmadan, huzurlarınıza sizlerin sevgili dostu -benim değil- şairi azam ihsan yıldırımı davet ediyorum…..
ihsan yıldırım: (sahneye çıkar ve başlar şiirlerini okumaya)
sevinç sevinç
sen ki sevgide benim için birinç
senin yerini tutamaz ne dolunay ne de bir vinç
sevinç, sen ol hep bana ayıklayan pirinç
pelin pelin
aldım seni gelin
hem de piskopos olmasına rağmen velin
fakat, bana torun verdin
afferin afferin
yorgo ve feraye
sizin bu gidişat nereeeye nereeeye
sizi dökesim geldi egeeeye egeeeye
fakat, özlerim sizi biraz yüzüp dönün geriiiye geriiiye
irfan
seni her görüşümde derim haydaaaa
bana öyle geliyorki senin akrabaların var uzaydaaa
fakat, yerini tutamaz kimse ne dünyada ne aydaaaa
fidayda da irfancığım fidayda
zehra çilingiroğlu
-
kadına şiddeti engellemek için boş yere uğraştığımızı görmeyi sağlayan kız. abla 18 yaşından küçüklerin girmesi yasak olan bir mekana elini kolunu sallaya sallaya girmiş , gitmiş kızın birinin suratına kaynayan demliği geçirmiş - bilmeyenler için not, sıcak su kalıcı arıza bırakabilen birşeydir - ondan sonra da kalkıp gitmiş kimse dokunmadan. ama o ergen, ay o çocuk, ay hülyanın kızı olmasaydı böyle bişi olacak mıydı. abartmayın ablacım, o zaman niye ağlaşıyordunuz cem gariboğlu denen rahatsız kızcağızı kestiğinde ? teknik olarak o da ergendi. rahatsızlığın ergeni gergeni olmaz. şiddeti legalize etmeyin, manyaklık yapmayın.
son oalrak söyleyelim ki, o çayı sevgilisi zehraya atmış olsaydı , şu an çocuk taşaklarından asılmış , adam yaralamaktan içeride olacaktı, hülya avşar hemen kuracağı zehra vakfı adına bir hastaneye yanık ünitesi kurdurmuştu, herkes çocuğun nasıl bir kadına şiddet gösterebilmiş, şerefsiz vs olduğunu konuşuyordu. ama zehra çocuk. hee ,çocuk.
murat bardakçı'nın açıkladığı atatürk gerçeği
-
--- spoiler ---
“benim bir dinim yok, bazen bütün dinlerin denizin dibini boylamasını arzu ediyorum”
--- spoiler ---
o yıllarda şunu diyebilecek adama ben saygı duyarim. görüldüğü üzere, atatürk'ün derdi sadece islam'la değil, tüm dinlerle. gelip buraya yok atatürk islam'a saldırıyor, yok ingiliz uşağı falan diye ağlamayın yani.
ayrica adam müslüman olmadığı halde cebinden verdiği parayla kuran'ı türkçe çevirttirdi, bence sözde müslümanim diye gezinenlerden daha hayirli bir iş yapmış.