hesabın var mı? giriş yap

  • hee kurmaca; hatta lego amk. diye cevap verilecek kadar ciddiye alınabilecek bir iddia.

    gendilerine birkaç soru da benden;

    -savaş gerçekse niye hala sabri ilk onbirde?

    -savaş gerçekse niye çanakkale dardanelspor süper lig'de değil?

    -savaş gerçekse sükut altın mıdır?

    -madem savaş gerçek kim yalan ulan?

    -bu yumurtalardan hangisi daha büyük?

    -kabartma tozu pastayı ne kadar kabartır?

    -krema nasıl böyle güzel kokar?

    -bu kek niye böyle kabardı amk?

    -babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi?

  • hani şu akp’nin 15 yıl boyunca askeriyeye ve devletin önemli kademelerine atadığı fetöcüler tarafından yapılan darbe girişimi gecesi mi?

    edit: arkadaşlar özel mesajla gelip fotoğraf o güne ait değil bunu da vurgula demişler. ben fotoğrafta değilim arkdaşlar. o gün muharrem ince yazlıkta değil isterse pavyonda olsun bundan bize ne?

    darbeyi yapan kim?
    darbeyi yapanları o kadrolara yerleştiren kim?

    iki kardeş kavga etti ülkeyi kaosa sürükledi. planlıydı veya değildi ama burada muharrem ince’yi ilgilendiren bir durum yok. akp kendi pisliğini temizleyecek tabi ki neden muharrem bey o pisliği temizlemek için kendini tankın önüne atsın? muharrem bey mi atadı o fetöcüleri?

    ben şahsen o gece balayındaydım. darbe haberleri geldi mekandan rica ettik tv’yi kapattırdık ve şarabımızı rakımızı içmeye devam ettik. iki pislik kardeşin kavgasından banane?

    edit2:

    biz darbeden yıllar yıllar önce bu fetöcüleri devlette kadrolaştırmayın diye zaten uyarmışız. biz testi kırılmadan vazifemizi yapmışız. bakın devletin kozmik odasını açmayın bu örgüte dedik. bakın meclis kürsüsünden bu teröristi övmeyin dedik. bakın madeni paradan atatürk’ü kaldırıp bu terör örgütünün olimpiyatlarını basmayın dedik.

    biz 15 temmuz’da değil çok öncesinden zaten bu örgüte karşı dik durduk. bizi dinleselerdi ülke kaosa sürüklenmeyecekti.

  • ögretmen sinifta madenleri ve ne kadar degerli olduklarini anlatiyormus. dersin bitiminde çocuklara sormus:
    - "çocuklar! kim hangi madene sahip olmak ister?"
    önce david cevap vermis:
    - "platin, ögretmenim. onunla kendime bir porsche alirdim."
    ardindan mike cevaplamis:
    - "altin, ögretmenim. altinlarimla kendime sonmodel bir cadillac alirdim."
    en son küçük joe yanitlamis:
    -"silikon, ögretmenim. ablamda iki tane var, kapinin önündeki arabalari hayal bile edemezsiniz!..."

  • oldukça gamsız bi' insan. ya senin daha kıçına başına giymeye elbisen yok, elbiseyi icat etmemişsin, karnını doyurmak için mamut avlayan bi' tipsin, her an kurda kuşa yem olma tehliken var, ama sen napıyorsun, hayat çok şahaneymiş gibi gidip bi' de mağaraya resim yapıyorsun, el izini bırakıyorsun. ya bi' insan bu kadar dünyasız olmamalı arkadaş ya, bu kadarı da ayıp ama. yazıklar olsun. evet.

  • amerika'ya green card ile yerleşmiş ve yaklaşık 2 senedir çalışan birisi olarak yazıyorum.

    türkiye'de 10 yıllık yazılım tecrübem vardı ve architect rolündeydim. tabi abd'ye geldiğimde çat diye architect olamadım ve hatta senior dev. maaşı bile değil aldığım para. ($80k)

    bu para ile ucuz şehirlerin bir tanesinde 1+1 rezidans dairede şehirin en gözde yerinde yaşıyorum, eşim şu anda çalışmıyor.

    ford focus aldım kredi ile ama oraya gitmişken focus mı aldın demeyin, 2.0l motoru türkiye'de kapıdan sokamıyorlar. soksalar türkiye fiyat 150-160k tl olacak ben burda 2015 modelini $12k' ya aldım

    eşim ile birlikte master programına yazildik ve taksit ile masteri ödemeye başladık. (toplam $60k tutacak)

    ve artık iş tekliflerini değerlendiriyorum ve ortalama $110-120k'a bir yere geçeceğim. eşim de iş bakıyor o da bir işe başlayabilir ortalam $40k maaş ile

    2015 yılında türkiye'den ayrılmadan eşim ve ikimiz de iyi maaşlar almamıza rağmen (klasik beyaz yaka) b sınıfı bir aracı zar-zor bela aldık. haftasonu arkadaşlarla buluşup bir yemeye gittimizde 200tl harcıyorduk alkollü bir yemek masasında (o zamanın kuru ile 80$) fakat şimdi buradaki ünlü steak restuarant larından birine gidip 70$'a iki kişi, 800gr steak , şarap ve meze masadan kalkabiliyorsunuz. asgari ücretle çalışan biri aylık 1200$ kazanır ve yan masadaki biri asgari ücretle çalışan biri olabilir. ama türkiye'de atıyorum günaydın'da yemeğinizi getiren garsonun orada yemek yeme şansı yoktur.

    burada ingilizcesi kötü olanların bile 60-70k ile ise başladıklarını gördüm. yazılımcı iseniz işiniz kolay, ingilizce ana dil değil kullandığınız yazılım dili ana dilinizdir. e.g. java as native language*
    kısaca taktik maktık yok bam bam bam, atlayın bir şekilde gelin
    umarım anlatabilmişimdir.

  • üniversite okuyorsunuzdur. henüz ilk yılınız olduğundan annenizin-babanızın yanından ayrılalı çok olmamıştır. o zamanlar revaçta olan öğretmen hattını kullanıp; hergün anne-baba, gününe göre de nineyle konuşulmaktadır.
    aradan 2-3 ay geçmiştir, bayram yaklaşmıştır. eve gidilecektir.bilet ayrılır. ancak son anda bir iş çıkar ve 1 gün sonra yola çıkılır.
    yola çıktığınız gün babaanne ile molada telefonla konuşulur. nene sultan o kendine has konuşma tarzıyla:
    nene: oğlum nasılsın?
    neurosurgeon: sağol nenem benim, sen nasılsın..
    nene: eyyilik oğlum nedek işte, seni çok özledik ha!
    ns: aha yoldayım nenem, sabaha ordayım inşallah.
    nene: de bakalım, gel de acı(yöresel bir kullanım)(tat anlamındaki acı değil) kulaklarını yiyim senin.(ana-baba öğretmen olduğundan beni büyüten babaannemin çocukluğumdan beri beni sevme şekli. canım ninem)
    ns: tamam inşallah. dua et de kazasız belasız gelek.
    nene: tamam oğlum hade eyyi yolculuklar...
    ns: ellerinden, yanaklarından öptüm canım nenem..
    ertesi sabah memlekete varılır, baba arabayla terminalden alır ns'u. yolda gidilirken bir akraba ile karşılaşılır, baba ile enteresan bir konuşma, cenaze muhabbeti geçer aralarında... arabaya tekrar binilir. arabaya binilince ns sorar:
    - babam hayrolsun kim vefat etmiş?
    - sen sağol, ninen oğlum... başımız sağolsun...

    o an neye uğradığını şaşırır insan..
    dünya başını ezer geçer insanın...
    sonra olayın nasıl olduğu, nasıl gerçekleştiği sorulur, alınan cevap:

    -gece fenalaşmış aniden, sonra 'oğlum geldi mi'(beni kastederek) demiş. sabaha gelecek hayriye nine demişler. sonra da, son cümle olarak; la ilahe ilallah demiş..

    sevgili sözlük, aradan kaç yıl geçti, hala o çıkan işim yüzünden gecikmemi, nenemi göremeyip de sabah cenazesine yetişmemi kendime yediremiyorum. aklıma her gelişinde ağlamamak için kendimi zor tutuyorum, tıpkı şu anda olduğu gibi. ailemiz, büyüklerimiz gidince geri gelmiyo sözlük, kıymetini yaşarken bilmek lazım zannımca...

  • rizespor taraftarının haklı isyanı. ağların yırtık olması kuşku uyandırıcı. gollerin bazıları değil, neredeyse bütünü usulsüz. ayı gibi vuruyorlar toplara.

  • http://www.milliyet.com.tr/…aliriz--gundem-1965184/
    adresinde görülebilecek haber.

    "diyarbakır’da yaşayan abbas aslan, hasta olan eşi gülhan’a böbreğini verdi. ancak abbas’ın ailesi “bırak karın ölsün, sana yenisini alırız” diyerek bu karara karşı çıktı. “ailem beni reddetti ama böbreğimi verdim"

    vicdansızlığın, kötülüğün bu kadarı kabilelerde bile yok diyeceğim ama yine de:
    (bkz: kürtlerin kabile kültürü seviyesinde yaşaması)

    helal olsun adam o zalim kültürün ortasında çiçek gibi açmış.

    not: ırkçı değilim, bilakis babaannemler diyarbakırlı. zaten kürtlerin kültürünü eleştirmedeki rahatlığım oradan geliyor..birtek kürtleri hedef almışsın diyenler: #35849073 gibi genel olarak türk kültürünü de eleştirdiğim bir çok entrym mevcut, bunlarla da debeye girmiştim. bakan görür..

  • çizgileri çizdim. ortaya israil bayrağındaki yıldız çıkıyor. hatun bilmiş. arkasında israil olabilir.

  • çerenkov ya da chrenkov ışıması, yaydığı büyüleyici mavi ışıkla birlikte, fizikçilerin deneylerde faydalandıkları bir fenomendir. bu ışıma, fiziğin gizemli doğasını bize hissettirerek, merakımızın tavan yapmasına ve bir nevi zevkten dört köşe olmamıza neden olur. şimdi bu etkiyi açıklayalım:

    cherenkov radyasyonu, çoğumuzca daha iyi bilinen sonik patlama etkisine benzer. bir uçak bir ortamdaki ses hızından daha yavaş hareket ederse, hava sapması uçağın kanatlarının çevresinde düzgün hale gelir. bununla birlikte, eğer hareket hızı orta ses hızını aşarsa, ani bir basınç değişikliği meydana gelir ve şok dalgaları, koni şeklinde ses hızında uçaktan uzağa doğru yayılır. (sonic )

    maxwell'in elektromanyetik dalga denklemlerinden görülebildiği gibi, geçirgenlik ve geçirgenlik sabitleri tarafından belirlenen ışığın boşluktaki hızı c= 3 x 10^8 m/ s' dir.

    yüklü bir parçacık, bir ortam içinde ışık hızından daha hızlı hareket ettiğinde, "cherenkov radyasyonu" adı verilen hafif bir radyasyon ortaya çıkacaktır. bu olayı rusya bilimler akademisi'nin lebedev fizik enstitüsü'nde deneysel olarak inceleyen kişi, pavel alexeevich cherenkov (1904-1990)'dur.

    cherenkov'dan önce, 1900'de pierre ve marie curie'nin, radyumla yaptıkları deneylerde de mavi bir parıltı gözlemlediklerini belirtmekte fayda var.

    nasıl oluşur?

    klasik fiziğe göre, hareketli yüklü bir parçacıklar, elektromanyetik dalgalar yayarlar. kuantum mekaniği perspektifinden bakıldığında ise, yüklü bir parçacık, moleküllerle polarize edilebilir bir ortam içinde hareket ettiği zaman, molekülleri daha yüksek seviyelere uyarır. başlangıç durumuna geri döndüklerinde ise, moleküller, fotonların bazılarını elektromanyetik radyasyon formunda yeniden yayarlar. huygens ilkesine göre, yayılan dalgalar ortamda faz hızında küresel olarak hareket eder. parçacık hareketi yavaşsa, yayılan dalgalar hareket yönünde hafifçe birbirine doğru toplanır. bununla birlikte, parçacık ışık hızından daha hızlı hareket ederse, yayılan dalgalar, "cherenkov radyasyonu" olarak bilinen ve parçacık yönüne göre q açısında eş-fazlı bir radyasyona yol açar. etki'nin şekli, parçacık hareketi yönünde bir emisyon konisi şeklindedir. şekil 1, küresel dalga cephesini ve sonuçta ortaya çıkan radyasyonu; cherenkov radyasyonunu gösterir.

    şekil 1: http://large.stanford.edu/…1/alaeian2/images/f1.jpg (chrenkov radyasyonu, mavi parıltı şeklinde gözüküyor)

    ışıma'ya örnek:
    mavi ışıma

    gaz veya su gibi küçük kırılma indisi olan bir ortam için, cherenkov radyasyonu oluşturabilecek minimum parçacık hızı, c'nin belli bir oranı olacaktır. örneğin kırılma indisi n = 1.33 olan suda, parçacık, cherenkov radyasyonu oluşturmak için en az 2.3 x 10^8 m/s hızında hareket etmelidir.

    biraz teorik devam edersek;

    durgun kütlesi m0 ve momentumu p0 olan bir partikülün kırılma endeksi n olan bir ortamda hareket ettiğini varsayalım. burada pc = hc / ? momentumlu bir foton yayılır ( h, planck'in sabitidir). yayılan foton, yayılma yönünde q açısı yaparsa, momentumun korunumu gereğince;

    p^2 = p0^2 + pc^2 - 2 p0 pc cosq

    enerjinin korunumu gereğince ise;

    p0^2.c^2 + m0)^1/2 = (p^2.c^2 + m0^2.c^4)^1/2 + hv

    q açısı: https://i.hizliresim.com/ado0yl.png

    https://i.hizliresim.com/lljyyo.png (u hızında hareket eden bir parçacık için ışıma şeması)

    şimdi açısını-hızını hesaplamakla çok kafa bulandırmaya gerek yok, bunun için özetle, cherenkov radyasyonu, bazı nükleer reaktörleri koruyan su havuzlarında zayıf mavimsi beyaz bir parıltı gibi görünür. bunun gibi durumlarda, cherenkov radyasyonu, reaktördeki elektronların sudaki ışık hızından ( 0.75c) daha yüksek hızlarda hareket etmelerinden kaynaklanır.

    bu hususta, şu yanlış anlaşılmanın üzerinden geçelim: ışık hızı nasıl olur da aşılır diyebilirsiniz. ancak burada geçilen ışık hızının kendisi (c) değil, ışığın sudaki hızı (0,75c) 'dir. ışık suda daha yavaş hareket ettiği için parçacıklar bu görece yavaş hızı aşabilirler ve bu ışıma ortaya çıkar.

    şu videolarda, cherenkov radyasyonu'nun nasıl mavi ışık etkisine yol açtığını görebilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?v=hyt9dypnfsq ve https://www.youtube.com/watch?v=xcpxy5prprk

    kaynaklar: http://large.stanford.edu/…ses/2014/ph241/alaeian2/

    https://www.britannica.com/…nce/cherenkov-radiation

  • felixis'in biraz daha kurcalamasi halinde bir kac saate kalmaz ilkokul diplomasini yirtar kendisi. güleyim mi aglayayim mi sasirdim valla.

  • vampirlerin yakaları kolalı ceket giyip dağın başına yaptırdıkları şatolarda oturduğu, arada efendi gibi inip yakalayabildiklerini emdikleri, aşk meşk işlerine bulaşmaktan imtina ettikleri efsane dönem.

    beyoğlu'na takım elbisesiz girilemeyen döneme rastlar.