hesabın var mı? giriş yap

  • içimde kendisinden bir parça bulunan yazar. o parça şöyle diyor;

    ''selamlar. naber.
    bayadır sözlükte yazılanları okuyorum. sayılara baktım. bugün de 3. gün dedim yeter. artık çık bi konuş şu kalabalığa bir iki bir şey söyle. sansasyonel ol. inanın bana 00:00'ı zor bekledim. beklerken uzun uzun düşündüm. dedim acaba neler söylesem de bu arkadaşları ti'ye aldığım meydana çıkmasa...

    benim bi kuzen var 22 yaşında. açıköğretim mezunu. ben de evde öyle takılıyorum finallere çalışıyorum, sözlüğe bakıyorum falan. bu gitmiş pederin fotoğraf makinesını kapmış. peder dediğimde amcam ha. ehe ehe. amcam fotoğrafçı benim. neyse.

    geldi bu dedi ki iki fotoğrafını çekiyim. facebook'a koyarız. olur dedim. kıyafetleri falan giydim. balkonda fotoğraf çektik. açmadı. mahalle'nin yapısı dar. ışık da pek iyi değil. bu arada fotoğrafçılığa hep heves emişimdir ama dslr'lar bok gibi para sıçmayı gerektiriyor. şu saatten sonra makine benim desem de inanmazsınız zaten önceki olaydaki telefondan sonra yemezsiniz sanırım. neyse.

    banyoya geçtik. fayanslardan yansıyan flaş burnumu güzel kapatıyor. saçlar da platin sarısı olunca çok cix fotoğraflar elde ettik. bir kısmını facebook'a koydum. sanırım 21 kişi beğendi. dedim 990 kişide 21 kişi beğensin diye mi çektik fotoğrafları. getirdim koydum ekşibişın'a. bi arkadaş görüp sözlükle paylaşmış. o paylaşmasaydı nolurdu bilmiyorum. sanırım üzülürdüm.

    dışarda mükemmel bir hayat var mottosunu fatih altaylıdan arakladım aslında. yazıklarını okudum biraz gerçek dünya internet şu bu deyince hop diye geliverdi aklıma. hayatınız yok mu sizin lafına az biraz alındınız sanırım du bakalım. ilerde 1-2 fotoğraf daha atar toparlarım. kyk yattı ayın 7'sinde alış-veriş'e gidicem.

    bu arada aklıma gelmişken, sevgi çok önemli bir şey biliyor musunuz ? insanları sevin olur mu ? kendinizi de sevin. ama ihsanı sevmeyin olur mu ? allahın cezası beni bırakıp gitti. ilişki durumu daha değişmedi facebook'ta ama değişecek biliyorum saklıyor benden.

    ~~o değil de şu yazıyı yollarken çok pis çişim geldi. ben işeyip gelene kadar neler yazılır kim bilir. iihihihiihiih çok eğleniyorum yaaa. ıffff hadi kaçtım ben altıma işicem.

    ~~o değil de fotoğraf makinesi kırılır diye korkudan eli ayağı titredi bizim kuzenin. bidahakine coolpix l5 kullanıcaz. yorumları bekliyorum bir de eksıbişın'a yeni server alınabilir mi ? hayır ilgiden çöküyo boşa gidiyo resimler. benim hazırda kyk'dan kalan 110 milyon para var. verebilirim yani.

    ~~ya o değil de ben neden bişın'daki fotoları yoruma kapalı yaptığımı açıklamadan kaçmışım. tüh gördün mü ? kılıfı uyduramadık :/''

  • 80li yıllarda, ders esnasında tam ortadan iki gruba ayrılmış bir sınıfta karşılıklı osuruk savaşı yapılmaktadır...
    kurallar nettir... bir taraftan birisi sesli bir şekilde osurduğunda diğer taraftan 10 saniye içinde cevap gelmek zorundadır... aksi taktirde gololur...
    ateşli bir savaşın ortasında, gaza gelen bir arkadaşın ikinci turda gürülltülü ve kokulu bir şekilde *altına zıçması ile ortam şenlenir...

  • annemin kizkardesi. hic gormedigim teyzem.
    adi melek.
    14'unde degil, 16'sinda olmus. 2 cocuk dogurmus. sonra oluvermis.
    kocasina, annemin diger kizkardesini vermisler. kabahatleri buyuk tabi (!) niye 16'sinda olecek kiz verirsinki elin adamina. neyse ki, kiz bolmus. o olmadi, oteki. hem nolcak ki, kadin dedigin baska ne ise yarar (!) olurse, yenisini alirsiniz. ona da boy boy cocuk dogurtursunuz, felcliyken bile her gece kadinlik beklersiniz. basiniz secdeden de kalkmadi mi oh mis !
    varsa, belanizi versin.
    melek teyzem, hep melek..

  • ben nevşin mengü,

    medya izleyici/dinleyici/okuyucunun pasif olduğu bir mecradan aktif olduğu bir mecraya dönüştü. insanlar dinledikleri kadar çok konuşmak, konuşana görüş iletmek, soru sorabilmek istiyor. velhasılıkelam, buradayım, sorularınızı bekliyorum.

    kanıt

    edit: soran, yorumlayan herkese teşekkürler. tschüs :))

    sorularınıza verilmiş yanıtları görmek için şu bağlantıyı kullanabilirsiniz: https://goo.gl/kik59z

  • türkiye'de haberciliğin geldiği son noktayı bizlere gösteren on numara haber başlığı.

    ilgili link burada.

    --- spoiler ---

    cem yilmaz da kitap gönderdi
    ayşen ekerbiçer, başlatmış olduğu kampanyada emeklerinin boşa gitmediğini belirterek, kampanyaya iş adamları, sanatçılar ve toplumun her kesiminden destek geldiğini söyledi.

    ekerbiçer, ünlü komedyen cem yılmaz’ın da bir koli kitap göndererek kampanyaya katıldığını ifade etti. kendilerine çok sayıda kitap geldiğini anlatan ekerbiçer, bazı ansiklopedileri ihtiyacı olan köy okullarına göndereceğini de aktardı.

    --- spoiler ---

    bu adam niye eleştiriliyor şimdi? bir koli kitap göndermiş, bir anadolu lisesine. peki göndermeseydi ne olacaktı? hiç. evet hiç. böyle saçma sapan haberlere konu olmayacaktı. tabi güzel ülkemde herkes bağışını yaptı ya, bu adamın gönderdiği bir koli kitap, battı gözümüze. mesela recep tayyip erdoğan da arayıp yaverini, ''bitlis'e 20-25 gibi gitmesi lazım'' demiş. yaa.

    çok parası olan adam az miktarda bağış yaptı diye haber yapmak yalnızca muz cumhuriyeti'nde görülebilecek olaylardandır.

  • girenin sağ çıkamadığı, kazara sağ çıkanın akıl sağlığını koruyamadığı işkence kampları.

    bunlardan "aleni olanları" genellikle sibirya'dadır. ancak sovyet devletinin varlığını gizlediği bir takım kamplar vardır ki yerleri hala bilinmemektedir.

    bu gizli kamplarda mahkumların karın tokluğuna, köle olarak çalıştırılması bir yana, tıp deneylerinde kullanıldıkları da iddia ediliyor. ancak kamplar bulunamadığı için, iddiaların ispatlanması da çok mümkün değil şimdilik.

    gizli kamplarda genellikle, sovyetler bünyesindeki yetmişiki milletin özgürlükçü isimleri yer alırmış. halkları isyana teşvik etmesi, bağımsızlık mücadelesi yürütmesi muhtemel kişiler buralara gönderilirmiş.

    sovyetlerde gulag'a gitmek için çok bir bahane de gerekmiyordu aslında. tipinizi beğenmeyen hükümet görevlilerinin lütfu olarak da gidebilirdiniz gulag'a...

  • halkın hukuka güvenini kayıpla, nasılsa hakkında herhangi bir yasal işlem yapılmayacak, yapılsa da bir iki saatte serbest bırakılıp belki de kadını öldürmek için gidecek adama, dünya gözüyle cezasını vermesidir.

    bir hukukçu olarak elleriniz ayaklarınız dert görmesin demekten kendimi alamadım.

  • dert edilecek kadar mühim bir mesele değildir. o selamun aleykum der, sende merhaba diyerek cevap verirsin. bu şekilde hem kendi istediğin gibi davranmış olursun, hemde karşıda ki insanı kırmamış olursun. ama sen safi bir öküz olduğun için bunları düşünemeyebilirsin.