ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
netanyahu'nun tayyip erdoğan'a verdiği ayar
-
muhalifiz diye gerzekçe şeyler üzerinden rte'ye yürüyecek değiliz. türkiye’de ne kürtlere ne de ermeni halkına yönelik devlet menşeili bir katliam gerçekleşmemiştir. türkiye'nin böyle bir devlet politikası olmamıştır. aksine kendisi teröristleri kırmızı halılar açarak ülkeye almış, bir zaman aynı yolda yürümüştür.
edit: imla.
bir ustanın 20 dakikada 250 lira kazanması
-
sen de usta ol sen de kazan.
ülkede herkes üniversite okuyup şirket yöneticisi olmak istiyor. ortada iş yapacak adam kalmadı.
(bkz: sen ağa ben ağa bu ineği kim sağa)
cenazede pide ayran dağıtılması
-
cenaze evi sahibi olarak bende yaptım bunu. o anda o kadar düşünemiyosun ki, sanki gelen herkesi doyurmak mutlu etmek zorundaymışsın gibi. yanına baklavasını falan da verdim. yine alır mısınız diye de sordum. sanki 2 saat önce babamı toprağa vermemiş gibi misafir ağırladım. kimse de kızım sen otur acını yaşa demedi. ayranın daha soğuğu var mı diyen oldu hatta.
bende bişeylerle oyalanıp acıdan kaçtım herhalde, şimdi düşününce saçma geliyor ama o an beyin fonksiyonların çok düşük yüzdeyle çalışıyor.
en çok kompleksli insan barındıran meslek grubu
gürsel tekin'in ayakkabıyla girdiği ev
-
belki çorapları yırtıktır amk.
istediğim eczaneden ilacımı alıyorum
-
kanser ilacını bulamayıp, yardım istediğinde dilenci muamelesi gören kızı akla getiren söylem.
furkan bölükbaşı'nın fetö düşmanı olması
-
okumadım.
furkan murkan tanımam.
kişiden bağımsız tek diyeceğim şu ki;
bir insan gerçekten fetö düşmanı ise fetö düşmanıdır. bunu kanıtlamak için destan yazmasına gerek yoktur.
bir insanın geçmişinde fetö sempatizanlığı varsa bunun aksini kanıtlamak için destan yazar.
adios.
27 ocak 2015 sözlük tasarımının değişmesi
-
şükela ve çok kötü oylamalarının simgeleri pek hoşuma gitmeyendir.
edit:diğerleri hoş,güzel.
edit2: düzeltme.
babanın söylediği unutulmayan sözler
-
-babam: gel buraya sahtekar pezevenk!
-ben: ne oldu baba ?
-babam: olum, sende hiç utanma, arlanma yok mu?
-ben: ne oldu? anlamadım ?
-babam: ulan babanın kalıbına sıçım, bütün pastırmaları yemişsin. 1 haftalık pastırma ihtiyacımdı o.
-ben: baba, ben yemedim, temizlikçi kız yemiştir.
-babam: kaldır lan koltuk altını!
veee.. leş gibi pastırma kokan ben'e, o muhteşem laf gelir..
-babam: "ben sana protein olsun diye et müptelası oldum lan pezeveng! 8 sene uğraştım seni yapmak için."
-ben: "8 sene her gece mi baba?"
-babam: ulaaaaan ben seninnnnn.. çatt... pataküte pataküte diye sesler duyulur ve bundan sonrası hatırlanmaz. yaş 14-15'tir.
keşke şimdi hayatta olsa, hayatta olsa da yeniden sinirlense, bağırsa çağırsa..
kıymet bilmek lazım, a dostlar.
baba, candır. yücedir. allah'tan sonra gelendir.
thy'nin türkiye'den uçanları keriz yerine koyması
-
lan valla kafayı yicem lan.
adam link vermiş. al oku öğren demiş.
http://www.cheapair.com/…fares-change-all-the-time/
http://www.farecompare.com/…ore-or-less-than-yours/
önümüzdeki ay bilmemkaç bin mil uçmuyoruz ama allahtan ingilizcemiz var da okuduğumuzu anlayabiliyoruz.
linklerde demiş ki;
neden yanınızda oturan sizden daha ucuza uçuyor?
demiş ki:
biletinizi yanınızdaki erken almıştır, siz daha geç almışınızdır. (hadi beee. geç alınca daha mı pahalı oluyomuşi, vay aq)
gittiğiniz yerde kalma süresi (benim örnekte ikisi de sadece gidiş. one way ticket. got it?)
uçuş günü. hafta içi daha ucuz demiş. (örnekte ikisi de 14 ocak)
uçuş saati. abuk saatler daha ucuz demiş. (aynı uçak kuzum aynı uçak. 3 defa aynı yazdım yine yazayım: aynı.)
seyahat sezonu. demişki sezonda daha pahalı. (14 ocak gülüm 14 ocak)
bayram, yılbaşı pahalıdır demiş. (vay aq. yeni birşey daha öğrendim.)
vs vs.
böyle bir sürü zaten kabul ettiğim neden.
la ben bunu mu diyorum sevgili 36bin mil? benim ingilizce anladığım kadar türkçe anlamıyor musun 40bin mil?
bak gönderdiğin linklerde güzel bi yer var orayı tercüme edeyim:
havayolları yolcuları ikiye ayırır. biri iş adamlarından, acil işi çıkanlardan, cenazesi olanlardan vs oluşan "fiyat ne olursa olsun gider" tipi. diğeri ve daha fazla olan grup ise seyahat etmek isteyen ama buna zorunda olmayan, fiyata önem veren "fiyat uygunsa giderim" tipi.
hava yolları mümkün olduğunca ilk gruptan yolcu ister ki karlılıkları artsın. ama tüm uçak biletlerini bu fiyatlardan yaparsa uçakta çok az insan olur. o yüzden de boş koltuk olmasındansa geri kalanını da ikinci gruba daha uygun fiyatla verirler. böylece uçaktan maksimum parayı kazanırlar.
peki neden roma'dan uçanlar 2. grup oluyor da, türkiye'den uçanların tamamı "fiyat ne olursa olsun gider" tipi oluyor. thy sadece 14 ocak tarihinde değil tüm yıl boyunca italya biletinden min %150 daha pahalı satıyor istanbul yolcularına bileti. bunu soruyorum 36bin mil. neden?
ikisi de tek yön
ikisi de aynı tarih
ikisi de aynı saat
ikisi de aynı uçak
aynı pilot
aynı hostes
aynı yemek
aynı tüm yol boyu ağlayan bebek
neden istanbuldan binen yolcu "fiyatı ne olursa olsun gider"?
neden roma'dan binen yolcu "fiyat uygunsa gider"?
hadi şimdi yıl sonuna kadar ne kadar uçarsan uç.