ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ligtv'nin maç özetlerine tekel skandalı
-
bu topraklarda bjk-gs-fb vs. gollerini izleyerek avunan yaşlı insanlar var. dokunmatik ekran, 4.5g, wifi bilmeyen insanlar bunlar. aç köpek tff-digitürk-ligtv işbirliği, önce pasolig çıkarttı şimdi de maç özetlerini tekeline aldı. maçlar oynanıyor, bitiyor, babalarımız dedelerimiz seyredemiyor. 75 yaşında adamlar stada mı gitsin, kahvelerde mi sürünsün maç seyretmek için, yoksa o yaşta akıllı telefon alıp, ligtv mi indirsin cihazına. kaldı ki wifi olmadan ligtv uygulamasında maç yayını izlenemiyor, o zaman bir de eve adsl alsın! reklamları da cabası! herkesi bıktırdılar, soğuttular. digitürk'ü de iptal ediyorum yakında. 75 yaşındaki babamın avuntusunu elinden aldılar ya, allah bunların tez zamanda belasını verir, hepsi iflas eder de, sürüm sürüm sürünürler inşallah.
2 ocak 2015 kamu çalışanının idari izinli olması
-
güzel bir gelişme.
ahmet davutoğlu'nun ilk defa güzel bir şey yaptığını gördüm lan. inanamıyorum.
edit: olm ben işsizim lan niye sevindiysem.
karım özel sektörde, onu da kapsamıyormuş.
neyse tatile sevinenler için sevineyim bari.
akıllı ile zeki arasındaki fark
-
akıllı olmak doğru karar alabilmektir. bu sebeple bir insanın akıllı olup olmadığı daha ziyade uzun vadede anlaşılır. arka arkaya veya büyük oranda doğru kararlar alabilen bir insanın zaten hayatta başarılı olamama şansı çok düşüktür.
zeki insan ise zeki olduğunu o gün başından geçen herhangi bir olayı anlatırken dahi belli edebilir. bunun için 2 dakika yeterlidir. karşınızda konuşan kişi sizi etkiliyorsa zekidir, anlamak için sadece dinlemek gerekir.
ek olarak şu an nerede gördüğümü hatırlayamadığım fakat aklımda kalan başka bir kıyas daha var;
zeki insan, arada bir yanan fakat yandığı zaman çok güçlü ışık veren bir el fenerine benzer, akıllı insansa nispeten daha az ışık veren, fakat hiç durmadan yanan bir el feneridir.
18 tl'lik çipli kimlik için cavcav etmek
-
çomarların hav havlamasına sebep olmuştur.
ayrıca; devlet ticarethane mi lan, bana kimlik vermesi gerekirken satıyor?
evine giren hırsızı öldüren adamın tutuklanması
-
- yatak odasındayken havaya 3 el, yere 3 el, sonra da hanıma 3 el sıkıp uyarıda bulunursan ceza almıyormuşsun kanka.
doktora meslektaşız diyen diş hekimi
-
(bkz: dişçisin sen dişçi kal)
19 mayıs 2018 sonar seçim anketi
-
perincek yuzde 2 alsın , gelsin bana sabah aksam kaysın.
onun dışında umit vadeden ankettir.
edit : lan favori kamuflajıyla orgutlenip picligine adama yuzde 2 aldırmayın , bozusuruz.
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
-
soru: -bize bu işi ne kadar istediğini ispatlayabilir misin?
cevabı: -burada mı?
(yazar; bu cevaptan sonra sözkonusu şirkette altı yıl hizmet verdi.)
tiktok'da yaptıkları şeyleri itiraf eden kızlar
-
tiktok'ta büyü filan mı var? uygulamayı yükleyenin içinde ne salaklık veya pislik varsa hepsi ortalığa saçılıyor. içine şeytan kaçmış gibi. allah muhafaza...
mnemonic
-
mnemonic (yunan mitolojisindeki hafıza tanrıçası mnemosyne'den gelir kelimemiz) genel olarak bir şeyi akılda tutmak için kullanılan her türlü uyduruk oluşuma verilen isimdir. misal öys'ye çalışırken "sınav2" osmanlı'nın kuruluş dönemindeki savaşları sırasıyla hatırlamak için bir mnemonic'ti benim nazarımda (sırpsındığı, 1. kosova, niğbolu, ankara, varna, 2. kosova, bakın ne kadar faydalı, hala aklımda); bunun yanında mesela gezegenleri güneşten uzaklık sırasına dizmek isteyen amerikalı çocuklar da şey derler: "my very easy method: just set up nine planets" (mercury, venus, earth, mars, jupiter, saturn, uranus, neptune, pluto, siz zaten ezbere biliyorsunuzdur bunu). peki amerikalılar böyle der de, almanların gezegenleri sıraya dizecek mnemonicleri yok mudur? elbet vardır, yabancı dil ekolüne gönül vermiş insan barbie'den öğrendiğimiz şu mnemonicteki manaya bakın: mein vater erzählt mir jeden sonntag unsere neun planeten (babam bana her pazar dokuz gezegenimizi anlatır). en sevdiğim paşa olan çifte haseki paşa'yla nedense içimde hep böyle şefkat, acıma duyguları uyandırmış olan fıstıkçı şahap'ı (biz okuyorduk, o geçimini fıstık satarak sağlayan zavallı bir çocuk gibi geliyordu bana, ilkokuldaydım) unutmayalım ayrıca.
daha neler vardı böyle, periyodik cetvelden tut da spektrum'un dalgaboyuna göre sıralı renklerine kadar hepsini böyle ezberlemiştik, ne yıllardı, ne mnemonicler gördük biz.