hesabın var mı? giriş yap

  • tefsirini de yapayım tam olsun:

    her şeyden önce bu bir kefenini sırtında taşıma hikayesidir.

    eskiden dervişler kefenlerini sırtında taşırlarmış ki ölüm, dünyanın geçiciliği aklından hiç çıkmasın, herkes de bu hakikati hatırlasın. kefeni sırtında taşıma hikayelerinin en ünlüsü de ortaokul tarih derslerinde öğrendiğimiz üzere 50 bin askeriyle 400 bin kişilik orduya saldırmadan önce kefenini sırtlayan alparslan'dır*. kısacası bu bir "ölüme hazırım" mesajıdır.

    bu geleneğin 20. yüzyıla uyarlanmış hali de sıcak havada bile ceketle gezen, dervişvari yaşam tarzından dolayı kul lakabı takılmış bir kişidir. insanların anlam veremediği bu ceketin hikmeti ortada kalan cesedin üstünü kapatmakta kullanılınca cümle alem tarafından anlaşılmakta, ceketin sırta gömlekle takım olsun diye değil kefen vazifesi görmek üzere giyildiğinin farkında varılmaktadır.

    ya kısmet, ya nasip meselesine gelirsek; kısmet ile nasip arasında şu fark vardır: kısmet belki olacak belki olmayacak olay için, nasip ise kesinlikle gerçekleşecek olan ama kime veya ne zaman denk düşeceği belli olmayan olaylar için kullanılır. o zamana kadar yatmadan önce "sabaha ya kısmet" demesinde 'uyuyup da bir daha uyanmamak var' hikmeti, her sabah kalktığında "ya nasip" demesinde de hem gün başlayınca rızkını çıkarmak için çalışmaya başlama besmelesi hem de 'bakalım ölüm bugün kimin kapısını çalacak' sorusu vardır.

    münzevi bir hayat süren kul ahmet'in yatmadan önce ve uyandıktan sonra ne söylediği mahalleli nereden biliyor orasını ben de çözemedim yalnız.

  • en basit şekliyle

    1-4 yumurta beyazını mikserde çırpılır ve köpürtülür -
    2-kalan yumurta sarılarımızın içine bir çay bardağı şeker atıp bunu da çırpıyoruz.
    3-şekerimiz yumurtanın içinde eriyince elastiki bir kıvam alacaktır. hemen bir su bardağından biraz fazla unumuzu ilave ediyoruz.
    4-unu ilave edince kurabiye hamuru gibi sert bir şey olacaktır. bu durumda çikolatalı yapacaksak kakao ilave ediyoruz. sade olacaksa vanilya.
    5-kakaolu yaptığımızı varsayarsak, kakao ilavesinden sonra çok az süt ve ayçiçek yağı ilave ediyoruz
    6-daha sonra 90 gr kadar erimiş tereyağı ilave ediyoruz lakin tereyağı sıcak olmasın.
    7-gelelim en sevdiğim yere.. köpürmüş yumurta akını kesinlikle çırpmadan hamurumuzun içine ilave ediyoruz ama dikkat edeceğiniz nokta spatula yardımıyla alttan üste kibarca karıştırarak yumurta beyazıyla hamurumuzu karıştırmak. yumurta beyazı ne kadar az sönerse o kadar çok kabarır.
    8-dilerseniz köpürmüş yumurta akına unu tel süzgeç yardımızla eleyerek ekleyebilirsiniz. kakao kullanacaksanız sarısına eklemek daha iyi sonuç verir.

    180 derecede 15 dk pişirin. alın size pandispanya..

    işin sırlarına gelirsek

    --tereyağını kesinlikle sıcak ilave etmiyoruz. ılık olacak. en fazla yapılan hatadır. sıcak tereyağı yumurtayı keser. soğuk tereyağı da keser.
    --yumurta akı kabardıktan sonra kesinlikle çırpılmaz. bunu çırpan cocukların stajını yakıyoruz burada. lütfen cirpmayın. rica ediyorum.
    --yumurtalarımız da ılık olacak. size tavsiyem güneşte ya da soba-kalorifer peteğinin yanında bekletin kullanmadan önce.. daha iyi kabarır. buzdolabından aldığı gibi kekin içine kıran insanlara dayanamıyorum. öldüresim geliyor.
    -- yumurta akını elinizle çırpıyorsanız içine çok çok az tuz atın çabuk kabarır.
    -- dikkatinizi çekersem kabartma tozu kullanmıyorum. tarifimi öyle her önünüze gelene vermeyin. kendine güvenmeyenler ya da fırınında sorunu olanlar kabartma tozu kullanabilir.
    -- ayçiçek yağını ve sütü fazla eklemeyin, hamurun kakaoyu daha rahat yemesi için ekliyoruz

    edit: söz konusu tarif istek üzerine döşenmiştir.

  • oyuncu profesyonelce uyguladığı oyun içi sertliğinin ve oyun içi çirkefliğinin yanında hakemin görmediği anlarda oyun dışı çirkefliğe de mi başvuruyor? öyleyse güney amerikalı.

    oyuncu profesyonelce oyun içi sertlik uygularken bu sertliği pozisyon içinde çirkeflikle de mi süslüyor? öyleyse avrupanın akdeniz kıyılarından, muhtemel portekiz veya italyan pasaportlu.

    oyuncu profesyonel olmanın verdiği sorumluluğun ve futbol kurallarının izin verdiği ölçüdeki sertliğin dışına çıkmıyor mu? öyleyse orta veya kuzey avrupalı.

    oyuncu bütün profesyonel görüntüsüne rağmen, aniden dellenip, tüm dünyanın izlediği bir maçta hakeme kramponunu sallama potansiyelini mi barındırıyor? o zaman anadolu çocuğu. sen, ben, biz. vakti zamanında tarhana içtiği belli. sıcak, içten ve samimi.

  • yalnız olmasan ne olacak. çocuğun torunun ölse de mirası bölüşsek bakışları arasında yaşamak çok mu güzel. hele sağlığın yerinde değilse

  • yurdum otobüslerinde sık şahit olduğum bir durumdur. daha çok aşırı kalabalık otobüslerde görürüm bunu. tıklım tıklımdır durum. önden binenler basamaklarda sıkışmıştır. o ara bir yurdum insanı kendini hemen şoförün yanına atar, orada dikilir. bir süre böyle giderler. sonra şöyle şeyler yaşanır.

    yolcu: bu saatte bu kadar kalabalık olmazdı amma..
    şoför: (sinirli) evet.
    (sessiz bir dönem yaşanır)
    yolcu: bak bak. şu minibüsün yaptığı hıyarlığa bak.
    şoför: hemşerim biraz geriye gider misin, aynayı göremiyorum.

  • bir üniversiteye, bir hastaneye veya bunlara denk bir kuruluşa devredilebilir. yıkmak kadar ahmakça bir şey olamaz. kendi paramızla yapılan şeyi bir hırsla kendi elimizle neden yıkalım? neden mantıksız işler peşinde koşalım..