hesabın var mı? giriş yap

  • mısır 19. yüzyılda osmanlı imparatorluğu toprağıyken yüzyılın ilk yıllarından itibaren kavalalı mehmed ali paşa'nın soyundan gelen hıdiv' unvanlı valiler tarafından idare ediliyordu.içişlerinde bağımsız hale gelen mısır'da sadece yabancı ülkelerle imzalanan anlaşmalar padişah tarafından tasdik edilmeliydi ve istanbul mısır valiliğinin taleplerini genellikle yerine getiriyordu.
    1854 yılında mısır valisi said paşa fransız mühendis ferdinand de lesseps'e süveyş kanalı projesini hazırlatmıştı. kızıldenizi akdenize bağlayacak olan kanalın projesi fransızlar için büyük önem taşıyordu çünkü bu proje ingiltere'nin denizlerdeki üstünlüğüne son verebilecek bir tehlike taşıyordu. bu yüzden ingiliz hükümeti bu anlaşmayı imzalamamsı için osmanlı imparatorluğunu sürekli olarak baskı altında tutuyordu.said paşa istanbul'u dinlemedi;ancak , fransız taraftarı paşanın 1863 yılında ölmesiyle birlikte başa geçen vali ismail paşa ingiliz taraftarıydı ve proje bir türlü gereken ilgiyi görmedi.ismail paşa'nın ,yapılacak böyle bir kanalın mısır için önemini anlaması ve projeyi desteklemesi sonucunda bu kez fransız hükümeti daha büyük bir baskıyla osmanlı imparatorluğunun karşısına çıktı.sultan abdülaziz projeye onay verdi ve kanal hisselerine yatırım yaptı.
    kanalın öyküsünü anlatma sebebim yapılan anlaşmada ilginç bir madde bulunmasıydı;kanalın akdeniz'e açıldığı noktaya bir heykel dikilecekti.bu heykelin masraflarının büyük bir bölümü de sultan abdülaziz tarafından ödendi ve fransız heykeltıraş fredric auguste bartholdi tarafından yapılmaya başlandı.3 yılda heykel tamamlandı ve parçalar halinde mısıra taşınacak şekilde depolandı.ancak mısır valisi ismail paşa müslüman bir toplumda böyle bir heykelin yanlış anlaşılabileceğine kanaat getirdi ve heykel depoda tozlanmaya bırakıldı.
    o sıralarda iki farklı ülkenin arası iyileşiyordu; amerika ve fransa. fransızlar amerikaya dostluklarını simgeleyecek bir hediye verme kararı aldılar.bu bir heykel olacaktı.sipariş yine bartholdi'ye verildi.
    bartholdi elinde bulunan ve parasının büyük kısmı osmanlı imparatorluğu tarafından ödenen heykelin yüzünde değişiklikler yaptı ve bu heykel 1886 yılında new york sularındaki küçük bir adaya dikildi ve açılışı süveyş kanalının mühendisis lesseps ve heykeltıraş bartholdi tarafından yapıldı.

  • "10:10'da akrep ve yelkovanın aldığı şekil, tick işaretini anımsatarak, insan bilinçlaltına ürünü onaylama ve satın alma kararına destek mesajları göndermektedir."

    "bu oran tabi ki her genelleme gibi mutlaka yanlışları olan bir çalışmadır. örneğin swatch muhalif tavrını koruyarak tüm reklamlarında saatleri 08:22 olarak göstermektedir."
    http://ecx.images-amazon.com/…1bl._sl500_aa300_.jpg

    edit: "her saatinde değil yalnızca chronograph olanlarında bu durum geçerli." düzeltme için groundhogday'e teşekkürler.

  • üzülmeyi, işletmeyi kınamayı denedim ama olmuyor be... bir beach cluba girmek için araya tanıdık sokmak nedir ya, üstüne bir de 2500 tl para bayılarak! çok mu önemli yahu oraya girmek, anlamadım ki? ve, bu kadar para verip üzerine bir de araya adam sokmanız gerekiyorsa oraya giriş için, o işletmenin de böyle body shaming yapmasını doğal karşılamanız gerekiyor diye düşündüm, şımartan sizin gibiler...

  • ales için matematik çalışmam gerekiyordu fakat zamanında bildiğim her şeyi unutmuştum.

    üşenmedim, ales'e yönelik videoları izlemeye başladım. ağır geldi, hiçbir şey anlamadım. gücenmedim, üniversiteye hazırlık videoları izledim. çok karışık geldi. vazgeçmedim, anadolu liselerine hazırlık matematik videolarını izledim.

    olmadı, daha da geriye gitmem gerekiyordu! ilkokulda hocamın anlattığı matematik derslerini hatırlamaya çalıştım. komşudan aldım bir tane, falan. çok devamsızlığım olmuştu o yıllarda, parçaları birleştiremedim.

    gide gide en geriye gittim, sünnet videomu buldum. açtım, onu izliyorum annemle. matematik hâlâ sıfır. biraz önce çükümü kestiler.

  • normaldir. hala "daha ne olacak bu coğrafyada?" diyen var; senin binaların sağlam olsaydı o deprem 1 ay gündem olmayacaktı, senin altyapın sağlam olsaydı bu akşamki doluyu şu an elinde sıcak çikolatasıyla sevgilisiyle öpüşerek camdan izliyordu insanlar. bu kadar ağaç kesilmeseydi muhtemelen mandalina büyüklüğünde bir dolu yerine güzel bir yağmur yağmıştı ve insanlar instagram'da yağmur storylerini atıyordu. doğa kendi rutinini bozmuyor, her şey normal ilerliyor ancak sizin bu "yüzyılın felaketi" anlayışınız yüzünden gerekli önlemler alınmıyor ve bu cahillik felakete yol açıyor.

  • bu hafta uykusuz dergisindeki "gelen kutusu" bölümünde servet turan imzalı müthiş bir karikatüre konu olmuştur.

    - ayrılalım ama arkadaş kalalım samet.
    - o zaman evlenelim!! evlilikte de bir süre sonra aşk bitiyomuş, arkadaş oluyomuşsun eşinle öyle diyolar.
    - ...
    - kabul et. kafan karıştı teklifime...

  • 20 yıl sonra bir gençlik dizisinde idealist bir basketbol koçunu canlandıracak oyuncu kişi.