hesabın var mı? giriş yap

  • spikerin olcan hakkında şöyle dediği maç:

    "kısa boyuna rağmen golü kokluyor."

    kısa boyluysa ölsün mü adam amk, gol de mi koklamasın.

  • popülist ülkemin yeni popülist söylemlerinden biri.

    evet, depremde binaların yıkılmasını önleyen güzel mühendislik örneklerinden biridir.
    fakat
    bina yönetmelikler dahilinde yapılıp denetlemeleri düzgün yapılırsa binanın yıkılmaması için bu izolatörlere ihtiyaç yoktur.

    ama popülist ülkemde göreceksinizki binlerce sismik izolatör firması türeyecek. bu türeyen firmalar standartlarda olmayan ucuz izolatörler satacak. ahlaksız müteahhitler bu ucuz izolatörleri binalarında kullanarak binanın depreme dayanıklı olduğunu öne sürecek.

    ve sonuç olarak gene depremde bu binalar yıkılacak.
    umarım ben haksız çıkarım.

  • ''stajını bende görüp, başkalarıyla kariyer yapmak isteyenler…unutmayin ki: gün gelir sorarlar referansın kim diye…''

    bunun büyük küçük harflerle yazıldığını düşünün işte.

  • babam parasız kalmazdı, babamın hep parası yoktu. çoğu gün eve ekmek parası bırakmadan giderdi. evde bir damla yağ yokken bakkaldan veresiye rakı almıştı bir gün. annem babamdan allah gibi korkmasına rağmen "ya allah" deyip balkondan aşağı fırlatmıştı rakıyı. bütün sokak iki gün anason kokmuştu. karşı komşumuz hacı amcalar çok rahatsız olmuşlardı, söylenmişlerdi tövbe tövbe diye:)

    yani bazı babalarda default gelen özellik o. genelde paraları olmaz.

    "baba yarın arife, bayramlık alacak mıyız?" "paramız yok kızım."
    "baba eşofmanım yok beden dersine giremiyorum." "paramız yok kızım."
    "baba harç zamanı geldi." (şair burda zaten katkı kredisiyle büyük kısmı ödenmiş olan meblağdan bahsediyor.) "paramız yok kızım."
    edit: parasız da öldü kendisi, cenazesini kaldırıp borçlarını ödedik üstüne.

  • 15 temmuzdan bu güne akp nin sistematik olarak yaptığı bir şey var.

    kendi milli(akp) bilincini oluşturmak.

    15 temmuz tarihinde halkı bir şekilde sokağa döküp zaten sonuçlanmayacak bir darbe girişimini bu bilince dönüşürdü.

    geçen haftalarda ise aynı stratejiyi döviz üzerinden kurdular.

    halk 200 -300 dolar bozdurdu, kampanyalar yapıldı. 200- 300 dolar bozmakla kur düşmezdi ama arka tarafta başka işler döndü ve döviz düştü.

    şimdi malum kesim hepten coştu.

    darbeyi kendileri engellediğini düşündükleri gibi dolar kurunu da kendileri düşürdüğünü sanıyor.

    akp bu coşkuyu "yeni bir kurtuluş savaşı" yada "1. dünya savaşında bile bu kadar hede hödö" diyerek daha da nitelikli hale getirmeye çalışıyor.

    dikkat edin. yakın bir zamanda rte halka yeni bir rol biçecek. o rol başarılı olacak ve tarihi bir olay ile eşleştirilecek.

    eyyorlamam bu kadar.

  • her kitabında okuyucuyu yerden yere, zamandan zamana savuran pratik bilgilerin öncüsü yazar. ilk kitabı olan görünmez canavarlar, yazarın dünyaya karşı olan tüm tepkisini içinde barındırıyor tahminimce. dünya, toplum, düzen, güzellik, cinsiyet, aile ve daha birçok konuyu yerle bir edebiliyor bu adam. onu okuduktan sonra okuyacağınız diğer olay örgüsü romanlarından da bir hayli sıkılmanıza sebep olacaktır.

    yeni bir kitapla geliyormuş, reklamın içine batmış diyorlar ama hiç sorun değil. yazarların çok para kazandığı bir dünya kimsenin zoruna gitmemeli bence.

  • gün doğumu bir başkadır... çoğu zaman o büyüleyici, eşsiz manzarayı izlemek için çaba sarfeder, ışığını bize yansıttığı ilk dakikalara tanıklık etmek isteriz. hayranlıkla, doya doya izlemek isteriz. çünkü o anlar kadar eşsiz başka bir şey yoktur.

    gökyüzü kızıllara bürünür yavaş yavaş, gözlerinize ufuktaki ilk ışık taneleri düşer. sadece gözlerinizde değil yüreğinizde de hissedersiniz bu ışığı. hayranlık duyarsınız, söz konusu manzarayı bir daha göremeyecekmiş gibi heyecanlanırsınız.

    sonra, dakikalar içerisinde hayranı olduğunuz o kızıllığın yok olduğunu acı bir şekilde fark edersiniz. heyecan duyduğunuz o kızıllıktan eser kalmamıştır.

    uğruna nice çabalar sarfettiğimiz insan da böyledir. güneş'in ilk ışığı gibi yüreğimizin bir köşesine, hislerimize iz bırakır. sonra fark ederiz ki; masumiyetini, sevgisini, aşkını büyük bir hayranlıkla izlediğimiz o kişiden geriye hiçbir şey kalmamıştır.

    güneşin ilk parıltısını özler gibi özleriz o "birini."

  • sebebi hayat pahalılığıdır.

    bırakın dışarıyı gezmeyi , pahalı olduğu için daha kendi ülkemizi gezemiyoruz.

    tv izlesen doğru düzgün program yok. yarım doğru olanı da pahalı.(beinsports)

    gezemezsin ,pahalı.

    giyemezsin, pahalı.

    vücut geliştirme yapamazsın, pahalı.

    yiyemezsin pahalı.

    izleyemezsin pahalı.

    tatile çıkamazsın pahalı.

    sağlık sorunun olur , devlet hastanesi aylar sonrasına randevu verir, özel pahalı.

    ticaret yapamazsın,birikimin yoktur ,pahalı.

    inançlısındır, kurban kesmek istersin,pahalı.

    araç almak istersin, pahalı.

    ev almak istersin,pahalı.

    evlenmek istersin,pahalı

    ev dizmek istersin,pahalı.

    maden , pahalı

    elektronik pahalı .

    koleksiyonluk eşyalar pahalı.

    ve daha dolu her şey pahalı.

    edit= özelden bana onlarca hobi öneren oldu . yeter la , önerdikleriniz çoğu pahalı zaten.

    bisiklet sürmek de pahalı.

  • tupac‘ın hayatını anlatacak bir filmde tupac‘ın beyaz bir aktör tarafından canlandırılması kadar saçmadır.

    edit: bazı arkadaşlar “neden tupac?” diye soruyorlar. siyahi bir örnek olsun istedim. muhammed ali, martin luther king, malcolm x de olabilirdi. bazı arkadaşlar ise “beyaz aktris” olsun diyorlar, işler o noktaya gelecekse o da olabilir yani.