ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
15 ekim 2014 kobani'nin düşmesi
insanın zoruna giden şeyler
-
manitanın arkadaşı kafayı bulunca beni kastederek, "gönül bu ota da konar boka da işte önemli olan sizin anlaşabilmeniz tabi netçede. bak bu kadar güzel kızsın ama gittin buna aşık oldun" gibisinden bi konuşma yapmıştı bi keresinde, o günden beri evden çıkasım, insana karışasım gelmiyor.
hayır yani arkadaşım, hırsız mıyız, uğursuz muyuz? benim de gençken çok sevenim vardı lan köyde!!!!
istanbul'un tüm ağaçları kesilse oksijen azalmaz
-
ağaçların sadece oksijen ürettiğini sanan mal beyanı. ciddiye almayınız.
edit e edit: mesaj atan bir yazara verdiğim cevapta yazdığım gibi, %25 bahsettiğiniz kadar küçük bir oransa mal varlığınızın %25 ini bir hayır kurumuna bagislayabilirsiniz, nasıl olsa azalmayacak.
haruki murakami
-
kitaplarını, kelimeler arasına sıkıştırdığı notalarla beraber yazan, imgelem ve müziğini kitaplarında okurlarıyla paylaşan yazın adamı. kendisi hakkında "haruki murakami and the music of words" adlı inceleme dahi kaleme alınmış, bir nevi müzikal hikayeci kendisi.
"edebiyat öldüyse, biri murakami'yi cenazeye çağırmayı unutmuş."
dünyanın düz olduğunu iddia eden dayı
-
ortaçağda yaşasaydı kiliseden onur ödülü alacak ve maaş bağlanacak adamdı.
ayna kırılmasının uğursuzluk getirmesi
-
ayna kırılmasının uğursuzluk getireceğine olan inanış, en eski batıl inançlardan biridir. kökeni ilk aynanın yapılışından yüzyıllar öncesine, hatta ilk çağ insanına kadar gider. göllerde veya su birikintilerinde, kendi aksini gören ilkel insan şaşırmış, bunun kendisinin ruhu olduğunu sanmış, suyu bulandırıp görüntüsünün kaybolmasına neden olanları da düşman bilmiştir.
ilk aynaların kullanılışı eski mısır devirlerine rastlar. bunlar pirinç, bronz, gümüş hatta altın gibi metallerden yapılmış ve çok iyi parlatılmış yüzeylerdi ve de tabii ki kırılmaları mümkün değildi. bu devirde de bu parlak yüzeylerden yansıyan görüntünün o insanın ruhunun bir yansıması olduğuna inanılıyordu. sonraları buna vampirlerin ruhları olmadığından bu parlak yüzeylerde görüntülerinin de yansımadığı inancı ilave edildi.
cam kapların yapılmaya başlanılmasından sonra da, içindeki sudan yansıyan görüntünün ruhun bir yansıması olduğu inancı devam etti ama camlar kırılabiliyordu ve o zaman da içinde bulunan ruhun bir parçası vücudu terk ediyordu. birinci yüzyılda romalılar bu uğursuzluğun süresini 7 yıla çıkardılar. romalılar hayatın her yedi senede bir kendini yenilediğine inanıyorlardı. camın kırılması sonucu ruh ve dolayısıyla insanın sağlığı tahrip olduğundan, vücudun kendini yenileyerek, sağlığına kavuşması için yedi yıl geçmesi gerekiyordu.
bu batıl inanç, 15. yüzyılda italya'da, venedik şehrinde, arkası gümüş kaplı, çok kolay kırılabilir ve pahalı ilk aynaların yapılması ile birlikte iyice gelişti. inanç biraz da ekonomik boyut kazanmıştı. aynayı taşıyanlar, evlerde aynaları temizleyen hizmetkarlar, aynaları kırmaları halinde, yedi yıl boyunca, ölümden daha beter felaketlerle karşılaşabilecekleri hususunda uyarılıyorlardı.
bu inançla beraber geliştirilen bazı önlemler de oldu tabii. örneğin: aynanın kırılan parçaları toplanır ve güneye doğru akan bir ırmakta yıkanırsa veya toprağa gömülürse kötü şans yok edilmiş olur. ancak kırılan parçaları alıp evden çıkarken içlerine bakmamak gerekir. yatak odalarındaki aynaların üzerleri kullanılmadığı zamanlarda örtülmelidir ki ruh içinde kalmasın. ölen bir insanın evindeki aynaların da üzerleri örtülmelidir ki ruh gökyüzüne doğru olan yolculuğunda bir engelle karşılaşmasın. 17. yüzyılın ortalarında ingiltere ve fransa'da ucuz maliyetli aynalar üretilmeye başlanıldı ama batıl inanç o kadar yerleşmişti ki, günümüzün modern dünyasında bile hala devam ediyor.
(bkz: luzumsuz bilgiler ansiklopedisi)
(bkz: ayna kirmak)
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"kapı kolu çok tatlı ya, böyle odadan çıkarken kazağımı tutmalar falan..."
ikea köftesinde at eti bulunması
-
normal olandır. sen mobilyacıdan köfte yersen dinazor bile çıkar . köfteciye gidip sehpa yap bana diyor musun?
coronavirus'ü abartan tipler
-
ben yas olarak bu hastalik karsisinda bagisiklik sistemimin yeterli olacagini dusunuyorum ve kendim icin cekinmiyorum ancak bana bulasirsa bulastirabilecegim yaslilar,bagisiklik olarak zayif durumda olan insanlar,kanser tedavisi sonrasi korunmasiz bir halde olan hastalar ya da kronik rahatsizliklari olan insanlari dusundugum icin ciddiye aliyorum. siz de ciddiye alin amina koyduklarim.
16 mayıs 2014 soma holding basın toplantısı
-
aşağıdaki diyaloğun geçtiği toplantıdır.
--- spoiler ---
+yaşam odası var mı?
- var
+ kaç tane var?
- yaşam odasına girmek yerine kaçış yolundan çıkmaz mısın?
+ kaç tane var?
- 2 tane
+ neredeler?
- çalışma alanından uzak diye söktük.
+yaşam odası var mı?
- yeni yapıyorduk
+yaşam odası var mı?
- yok
+ ihmal var mı?
- kesinlikle yok
--- spoiler ---
kilo vermek
-
bugun kilo verme ile alakali inanilmaz bir deneyim yasadim. sirtimda 2 adet canta, 2 notebook, external diskler, elimde iki adet kitap dolu torba ile evden iceri girdim ve girerken acaba su an kac kilo cekiyorum diye sacma ama sonucunun boyle olacagini tahmin etmedigim bir soru isareti belirdi.
ciktim tartinin ustune, tam 105 kilo cekiyordum. eski kilomdu, vermeye basladigimda uzun suredir 105'tim ve 2013'un mayis ayinda kendi capimda kilo verme denemelerine baslamistim. esimle gulduk ettik, eglendik ancak tartidan inip, elim ve sirtimdakileri bir kenara biraktigimda kafamda simsekler cakti. bi dk lan dedim, su an tam 15 kilo daha azdim 105'ten. elim ve sirtimdakiler 15 kilo, ben 90 kiloydum ve ciddi agirlardi. 15 kilo vermeden evvel ayaklarima ne tasittigimi ve kilo verme ile alakali inanilmaz bir terapi ile karsi karsiya oldugumu farkettim. evet bu resmen bir terapiydi.
halen bir 10 kilo daha fazlam var, vermem lazim. ıdeal kilom 80 civari ve ben su andan itibaren cok daha motive bir sekilde vermek icin elimden geleni yapmaya hazir hissediyorum kendimi!
tanim: enfes birsey, siz de fazlaliklarinizi verin, kurtulun!
apple'ın kasasındaki nakit 203 milyar dolar
-
o parayı değilde, o kadar parayı koydukları kasayı verseler bile satar yine hayatımı kurtarırım.
(bkz: fakir kafası)
yaran inci sözlük entry'leri
-
baslik: capslii beyleeer tipim nasil sizce
1. evet beyler herkes soruyor bide ben soruyum dedim sizce nasılım
2. allaha dava aç bence kazanırsın
not: capsler vardi silinmis.
iz bırakan kitap cümleleri
-
bir sefer mutfakta tencere tava arasinda aglarken gormustum onu. alakasiz yerlerde istirap cekmek istirabi ikiye katlar. bir mezar basinda aglamak cok daha makuldur, kimse neden diye sormaz.
(bkz: emrah serbes)
(bkz: hikayem paramparca)
evlenip sıradan bir hayatla geberip gitmek
-
aşık olduğunuz kadın ile evlenip, özgürce gezip tozup; aşkınızın meyvelerini rahatça büyütüp, hobilerinize vakit ayıtmanız ve huzurlu bir şekilde ölmeniz sıradanlıksa şayet en sıradan şekilde ölmek isterim.