hesabın var mı? giriş yap

  • şuna itiraz eden polisin zekası olsa, "ulan ben kimlik göstermeden polisim diyerek geçebiliyor olsam, bunu herkes yapabilir, böyle saçmalık mı olur" diye düşünür. kimlik göstermenin ayıp bir şey değil aksine toplum güvenliği için şart olduğunu bilir..

    eğer altında başka bir olay yoksa, bu şekliyle polis şunu istemiş oluyor, "sivil de olsam, üniformalı da fark etmez, ben polisim diyorsam inanmak zorundasın! neden bilmiyorum ama inanmak zorundasın işte?!".

    ne bu şimdi?!

  • savaş ortamında halka milli bilinç kazandırmak, insanları milli mücadele ortamına hazırlamak gibi görevler edinen ve hayatlarını bu uğurda harcayan milli edebiyat dönemi yazarlarından biri olarak "bunları çocuklar da okur, psikolojileri bozulur. " gibi bir düşüncesi olduğunu zannetmiyorum. ömer seyfettin çocuklar için hikayeler yazan bir yazar değil, bir milletin kurtuluşu için çabalayan bir aydındı. dönemin çocukları da akşama kadar snapchatten köpekli fotoğraf paylaşan ergenler değil, 15 yaşında savaşmak zorunda kalan, cephede şehit düşen yiğitlerdi.

    günümüz şartlarında bazı hikayeleri çocukların psikolojisini olumsuz etkileyebilir zaten bu hikayeleri ilköğretim çağındaki çocuklar için basılan seçme hikayeler kitaplarına alınmıyor. tabi burada yayıncılara güvenmek yerine ailenin kontrolü önemli. kaldı ki ömer seyfettin hem içerik hem de üslup olarak ilköğretim çocuğu için ağır bir yazar. liseye kadar okunmaması daha olumlu.

    ekleme: bence de burada sorun meb talim terbiye kurulu ve bu kurula sorgulamadan uyan öğretmenlerde. yakın zamana kadar ortaöğretim 100 temel eser listesinde yusuf atılgan'ın "anayurt oteli" de bulunuyordu. öğretmenleri dinlemeyen kurul, veli tepkileri üzerine 2008 yılında geri adım atıp bu eseri listeden çıkardı.

    ömer seyfettin'in hikayeleri ilköğretim 100 temel eser listesinde değil ortaöğretim 100 temel eser listesinde bulunmakta ve meb tarafından ilköğretim çağındaki çocuklara ömer seyfettin'in sadece "yalnız efe" eseri önerilmekte. ben lise öğretmeni olmama rağmen 9 ve 10. sınıflara yıllık kitap listesinde ömer seyfettin hikayeleri önermiyorum. gerçi benim önermeme sebebim içerikten ziyade üslubun ağır gelecek olması. 11. sınıfta milli edebiyat konusunu da işleyeceğimiz için ödev listeme ekliyorum.

  • tebrikler! linç etmeden önce "dur bir okuyayım" diyerek medeni birey olmada büyük bir aşama kaydettiniz. bu içerik sizin gibi ekşi sözlük'ü linç etmek için şu anda büyük bir coşku hissedenlerle paylaşılması için hazırlandı. olabildiğince kısa tutuldu:

    - ekşi sözlük bir platformdur. twitter/facebook gibi. içeriğini kullanıcılar yazar. bunlar ekşi sözlük çalışanı, maaşlı editörler vs değildir. isteyen herkes kayıt olup ekşi sözlük'e yazabilir. dolayısıyla yazılanlar ekşi sözlük'ün firmasının görüşünü belirtmez. twitter/facebook gibi.

    - ekşi sözlük diye birisi yoktur. ekşi sözlük diye tek bir zihniyet de yoktur. her görüşten her kesim yasalar ve format çerçevesinde olduğu müddetçe istediğini yazabilir.

    - ekşi sözlük'e yazılanlar ön denetimden geçmez. twitter/facebook gibi. bunun tc yasalarında da böyle olması öngörülür.

    - ekşi sözlük bir türk firmasının olduğundan tc yasalarına tabidir. (twitter/facebook bu yasalara tabi değil). (edit: bir kullanıcı "o zaman yurtdışına taşıyın" deyince ekleme gereği hissettim: twitter/facebook'un türkiye'de açık kalma sebebi uluslararası bilinirlikleri. çünkü kapatılınca bir sonraki ab ilerleme raporunda muhakkak konu ediliyorlar. çat çut kapatılıp bir daha geri açılmayan sürüyle site var. en son örnek booking.com. ekşi sözlük gibi sadece türkiye'de bilinen bir mecranın uluslararası çalkantı yaratma riskini düşük göreceklerinden açık tutmakla uğraşmazlar. velhasıl yurt dışına taşımak tc yasalarından yırtma garantisi vermiyor)

    - t.c. yasaları internet'te de geçerlidir. o yüzden gerçek hayatta söylenmesi suç olan bir şey ekşi sözlük'te de yazılamaz. ekşi sözlük denetimi bunları kaldırır, kaldırmayacak olursa mahkeme kararıyla kaldırmak zorunda bırakılır.

    - ekşi sözlük email, web, telefon gibi yollarla şikayet kabul etmekte, türkiye'nin en düzgün denetlenen, şikayetlerde en kolay ulaşılabilir mecrasıdır. şikayetlerinizi şu adresten iletebilirsiniz: https://eksisozluk.com/iletisim

  • ankara'yı sevme nedenlerinden çok ankara'yı tercih etme nedenleridir. oldukça geniş ve farklı sebepler sayılabilir aslında ancak şahsıma göre boş vakitlerde, gezmek, eğlenmek, bir yerlere gitmek için insanları ezmek, üstünden geçmek gibi zorunluluklar olmamasıdır. vakit fazlasıyla size kalır ankarada, telaş, hız gibi kavramlar bir o kadar uzakken.