hesabın var mı? giriş yap

  • doğu perinçek ntv'de yayınlanan bir programa konuk olur ve olaylar gelişir:

    spiker: sayın perinçek en ti vi olarak soruyoruz, siz iktidara gelirseniz neler değişecek?
    doğu perinçek: en ti vi diyemeyeceksiniz artık mesela, ne te ve diyeceksiniz.
    spiker: ...

  • ali erdoğan'a ait olduğu söylenen video.

    "polise külhanbeyi diyen başbakanın gerçek külhanbeyi yeğeni ali erdoğan gözaltına alınan öğretmene polisten işkence yapması için talepte bulunuyor. kabul görmeyince de küfrediyor"

    içerisinde şöyle bir diyalog barındırmaktadır;

    "- ayakta dikeceksin onu
    + ayakta tutulmaz öyle
    - başbakana hakaret etmiş ayakta dikeceksin...
    - böyle adamsın işte sen onun için ağzına sıçıyorum işte, burada milletin içerisinde
    +beyefendi siz kendinize yapılmamasını...
    -başbakan bu her adam değil"

    insanın kanı donuyor gerçekten...

    edit: benzer bir video daha bulunmaktadır; video2

    video 3

    not: video'ya katkısından dolayı lpgli tosbaga'ya teşekkürler.

  • genellikle gelinin anane veya babanesi olan teyzedir.

    bu teyze taki cantasinin guvenliginden sorumludur, ayrica "kim ne takti database"ini de tutarlar. taki toreninin ba$ladigini ve bittigini de bu teyzeler anons ederler. taki toreni bitince taki cantasini alip bir bilinmeze dogru, carpik, sallanmali ancak hizli adimlarla ilerlerler.
    canta "kaybolana" kadar devamli taki cantasina bakarlar... yuzlerinde bir huzursuzluk vardir. boyle her an birisi gelip cantayi kaparak ko$arak kacacakmi$ gibi bir gerilim vardir hallerinde. bir vazife bilinci, bir gorev ciddiyeti. devamli ogutler ve emirler verirler.
    - getir burada dursun.
    - ortusunu alma cantanin.
    - bilezikleri bana ver.
    - cekil goremiyorum!
    - agzini bagla, agzini.
    gibi konu$malar yaparlar.
    ka$lari gozleri hic durmaz. o'na bu'na ka$ goz yaparlar.
    (bkz: dugun teyzeleri)
    (bkz: dugun amcalari)

  • modadan giyimden hiç anlamam ama filmde sanırım sadece emma stone'un kıyafetlerine ve kendisine odaklandım. onun dışında film tam bir ne iyi ne kötü woody allen komedilerinden. ama en azından felsefe profesörünün kendi sıkıntılı varoluşuna kötülükle (en kötüsü bir cinayetle) şifa bulmaya çalışma fikri için bile izlenebilir.

    bir de woody allen'ın hızlı okuma kursuna gittiğine gerçekten inanmamız gerekiyor artık.

  • amk gelirken 85 milyon türk halkına sorulmamış, sınır neden var? devlet neden var? riayet edilmemiş. ama gönderirken neden, niçin, nasıl diye soracaksınız. pardon da adamın içinden geçerler. sen yeter ki göndermekte kararlı ol.

  • metroda o kadar insanın ortasında bıçakla bir kadına saldırabilecek cesareti kendinde bulabilen bir kişinin mutlaka daha önce de vukuatları vardır.

    sorun şurada: böyle potansiyel katilleri cezalandırmayan ve aramızda dolaştıranlar o koltuklarında neden oturuyor?

    bu arada kadına da helal olsun, hiç korkmadı.

  • ağrı dağı'nın 1840 yılında patlamış olması.

    çok yeni lan. yani "sönmüş yanardağ" diyoruz ama daha 1840'da patlamış olum dağ. yani jeolojik zaman gözü ile baktığımızda dün patlamış. hatta ne dünü bir kaç saat önce patlamış. hatta ne saati, bir kaç dakika önce...

    ve ülkede yakın zamanda patlamış daha bir sürü volkan var. ve ne millet ne de devlet olarak, volkan felaketlerinde ne yapılır, nasıl ekipler ve ekipmanlar gerekir ne biliyoruz ne de hazırız. allah göstermesin bu yanardağlar bir aktifleşirler, sığır gibi ölür gideriz. pompei'deki gibi eli s.kinde taş olur kalırız aq.

  • saklanmıyordur. bilmeyen cahildir. mustafa kemal atatürk zübeyde hanım'a evlendiği için gönül koymuştur.
    ulan bir sikim bildiğiniz yok. öğrenince de yeni bir bilgiymiş diye satmaya çalışıyorsunuz.

  • diziyle ilgili bir ara uzun uzun çıkarımlarda bulunacağım ancak yorumlarda gördüğüm bir konuya kısa bir not yazmak istedim.

    öncelikle tanım: türkiye' de 13 yıl boyunca kesintisiz yayınlanmış, günümüzde izlendiğinde geçmişin bir belgeseli tadını veren dizi.

    yorum yapan bazı yazarlar, dizi için "sürekli kendini tekrar eden" ya da "yıllardır hep aynı şeyleri gösteren" ifadelerini kullanmış.

    halbuki dizi de neredeyse her karakterin yıllar süren maceralarına tanıklık edebilirsiniz.
    bazı örnekler vermek gerekirse;

    halil efendi: 13 yılda kapıcılıktan nasıl da işini gücünü yükseltip zengin birine dönüştüğünü görebilirsiniz.

    cafer: apartmanda nasıl bağlar kurduğunu ve ailesini genişletip çocuklarını büyütürken nasıl türlü işlere girip çıktığını, insanlar ile nasıl ilişkiler kurduğunu, nabza göre şerbet ile işlerini nasıl hallettiğini görebilirsiniz.

    ali: küçücük bir çocukluktan nasıl genç bir çalışana dönüştüğünü, bu süreçte bir gencin hangi yollardan geçtiğini, okul koşturmacalarını, sonrasındaki işsizlik derdini, aile işinde nasıl tutunduğunu ya da diğer arayışlarını, evlenmek isterken hangi yollardan geçtiğini görebilirsiniz,

    davut usta: almanya' dan geldikten sonra ülkesinde neler yaptığını, çevresine faydalı olmak, aile ve akrabalarına destek olmak için nasıl fedakarlıklar yaptığını, çocuğu ile nasıl ilgilendiğini görebilirsiniz. kültür çatışmalarından kurtulamadığını, nasıl kendince mücadele etmeye çalıştığını görebilirsiniz.

    şükrü: almanya' dan döndükten sonra yaptığı arayışları, istemediği bir işte nasıl yükseldiğini, abisinin şirketinde nasıl yükseldiğini ve şirketin değişim sürecini görebilirsiniz.

    şevket: oğlunun evliliği sonrası dünür ilişkilerini nasıl yürüttüğünü, ailesinin sorunlarıyla nasıl başa çıktığını, toparlayıcı olmaya çalıştığını görebilirsiniz.

    yani bu dizide bazı replikler ve bazı olaylar 13 yıl boyunca tekrar ediyor görünse de; her karakterin bu 13 yılda neler yaşadığını, nasıl ilerlediğini görebilirsiniz. tabi ki her dizi de olduğu gibi bazı rollerin hayatına daha az tanıklık ediyoruz, daha az detay görüyoruz ama dizi baştan sona aynı şeyleri gösterse ve 13 yıl izlense sanırım bu daha da değişik bir başarı olur :)

    13 yıllık süre boyunca yaşanan olaylar, neredeyse gerçek zamanlı olarak bizlere aktarılmış, insan ve akraba ilişkileri bir çok insana tanıdık gelmiş, insanlar saçma sapan stres ve aptalca manipülasyonlarla ekranlara kitlenmeye çalışılmak yerine hayatın içinden ve eğlenceli dakikalarla yıllarca eğlendirilmiştir.