hesabın var mı? giriş yap

  • uçak bakım camiasındaki anlamı, herhangi bir nedenden dolayı uçamayan, yerde bekleyen ve muhtemelen de uzunca bir süre yerde kalacak uçakların işe yarar parçalarının sökülüp o anda arıza yapmış ve parça değişimi ile arızası faal edilebilecek durumda olan ama elde o yedek parçadan olmadığı için yatmak zorunda bırakılmış diğer arızalı uçaklara aktarılması demektir.

    bu işlem pek tavsiye edilmez ama operasyonel nedenlerden ötürü bunu yapmanız gerekir. elinizde 2, 3 veya 4 tane parça bekleyen uçak olmasındansa 1 tane parça bekleyen uçak olması ve diğerlerinin uçabilir olması daha önemlidir. dolayısıyla bir uçak yatmaya başladığında bir kısım sinsi, pusuda bekleyen bakımcılar avına yaklaşan aslan gibi yandan yandan uçağa yanaşmaya başlar. klasik bir şekilde önceleri "yav bir durun dalmayın uçağa" diye söylense de eğer beklenen parçanın 20-30 günden önce gelmeyeceği haberi duyulursa o uçak artık masai mara'daki yalnız ve gariban antilop gibi potansiyel bir hedeftir. fazla sürmez, hemen ihtiyaç duyulan parça(lar) sökülüp bekleyen diğer arızalı uçaklara takılır. elbette beklenen parça gelince bu defa da orası burası sökülmüş olan uçak yeniden toplanmaya başlar ve farklı bir uçağın parça bekleme aşamasına gelmesi beklenir. bu döngü böyle döner gider.

    elbette bazı parçalar zinhar bir uçaktan diğer uçağa geçirilmez çünkü hem alındıkları hem de takıldıkları uçağı daha beter bir hale sokmaları ihtimal dahilindedir. mesela hidrolik sistem parçaları buna güzel bir örnektir. bu parça aktarım işleri elbete bazı kurallara dayandırılmıştır. öyle gidip kafanıza göre bir parçayı alamazsınız. hem gerekli izinleri almak, hem belirli şartları sağlamak hem de işlem öncesi ve sonrası detaylı kayıt kürek işlerini halletmeniz gerekir.

  • soygun için bu kadar salağı bir araya getirebilmek için profesör değil, burhan kuzu olmak lazım

  • anasinin karninda 9 ay durup da hiz tumsegine gelindiginde kisilik bozuklugu gosterenlere inat ozellikle yapilmasi gereken eylemdir. gerekirse geri vitese takip heyecan yaratmak da bir alternatiftir. arabada yasli, hasta, bebek vs olabilir. ayrica o hiz tumseginin konma amaci yayaya yol da verilebiliyor olabilir. ama memlekette hiyar bol.

  • lan oha artık nereden kulp takacağınızı şaşırdınız be.

    adam "kadının elinin değdiği her şey güzel olur" diye mis gibi slogan yapıyor, değneğin biri de çıkıp buna "cinsiyetçi hede hödö" diyor. yok artık lan.

    ona bakarsan "dünya kadınlar günü" diye kadınlara ayrı gün kutlamak da kadınları ötekileştirmek değil de nedir, hadi bakalım.

  • okullarda çok yanlış öğretilen savaştır.

    arkadaş ortaokulda lisede öyle bi anlattılar ki savaşı, sanki daha önce bizanslılarla hiçbir ilişkimiz olmamış, 1071'de anadolunun dışında orduyu toplamışız sonra hurra diye dalmışız bitchlere.
    halbuki çok farklı bir durum var ortada.
    bir kere zannediliyor ki bizansla ilk savaş bu. gerçekte daha önce savaşmış olmayı geçtim, bir barış antlaşması var ortada. hatta diyojen kaşarı bu antlaşmayı bozup da mevzuya giriyor.
    ikincisi sanki tek düşmanımız bizans. halbuki mevzubahis antlaşmaya güvenen alp arslanın fatımilerle olan savaşı derinleştirmesi gibi bir durum var ortada.
    üçüncüsü saldıran taraf bizmişiz sanrısı. la diyojen ipnesi evi arabayı satmış, paralı askere yatırmış, öküz gibi ordu toplamış, kalkmış istanbuldan muşa gelmiş. az kalsın içimizde gezdirecekmiş de reyizin casusları haberdar etmiş milleti. stratejik manevralarla bizi sayıca ikiye katlayan orduyu devirmişiz.
    dördüncüsü hilal taktiğiylen bizans ordusunu komple erittiğimiz düşüncesi. halbuki yüzde onunu falan doğramışız, bir o kadarını esir almışız, yarısı firar etmiş kaçmış, bizim tarafımıza geçenler var. ağır bir bozgun ama ortaya sıkıştırıp hepisini kılıçtan geçirdik gibi bir durum yok. (burda yanlış anlaşılmayayım. zafer büyük ama zayiat kısmında kafa karışıklıkları var)

    biz zannediyoruz ki yalnızca askeri bir zafer kazandık da bizans öyle dağıldı. halbuki malazgirtin siyasi önemi çok daha büyük. devlet siyasi kaosa sürüklenmiş, son derece zalim bir iktidar savaşı-iç savaş yaşanmış, darbe olmuş, imparator değişmiş. bu karışıklıktan faydalanmışız da arazileri kapatmışız.

    kendince çakallık yapan diyojen de öyle bir duruma düşmüş ki savaştan sonra, hafif bir acımadım değil.