ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ak-saray'a alınan klozetlerin 5 bin tl olması
-
doğru bir seçimdir. normal kalitedeki klozetler bu kadar faaliyete dayanmaz.
halaskar
-
(bkz: yüksel yılmaz) 'ın pegasus etiketiyle çıkan yeni romanı. yerli bilimkurgu alanında önemli bir kalem. tabi ki yeni romanıyla diğerleri kitaplarının çok ötesine gitmiş. yerli bilimkurgu adına üretmeye devam etmesi gereken önemli bir kalem.
sadece askerde karşılaşılan olaylar
-
gittim kıtaya teslim oldum. kıta dediğim de askeri hastane. verdiler nizamiyeye takılıyorum. haftada bir de nöbet tutuyorum. nöbetlerde gazete dergi ne varsa yığıyorum masaya. ammde ömer diye bir çocuk var. gündüz uyuyup gece sabaha kadar nöbet tutuyorlar. alarm verilirse gidip müdahale ediyorlar falan fıstık. ömer gazeteyi katlayıp kenara koymamı bekliyor. koyar koymaz şıp diye damlıyor. "komtanım gazeteyi alabilir miyim?"
ulan diyorum arka sayfa güzeline bakıp attıracaklar.
sonra fark ettim ki ömer parmağıyla takip ederek manşetleri okumaya çalışıyor. çağırdım ömer'i. anlattı hikayesini. diyarbakırda yaşıyormuş. ana baba yok. halası büyütmüş. dağda çobanlık yaparmış. köyünden ilk defa askerlik için çıkmış. bizim insan sarrafı bölük komutanı da nizamiyeden girmeden anlamış ömer'in halini. gerekli tedbirleri de alıp ali mektebine yazdırmış. ömer gündüzleri okulda geceleri nöbette. okul öyle çok yoğun değil ama çat pat okumayı öğretmiş. o günden sonra ben de ömer'i her nöbette çalıştırmaya başladım. kâh okuyoruz kah matematik çalışıyoruz. günler gelip geçiyor. bir gün yine nöbette ömer benim kupaya 3ü bir arada kahve koymuş getirdi. bıraktı önüme. "komtanım bugün er maaşımı aldım da".
kendine neden yapmadın lan dedim. "borcum vardı onu ödedim, bi paket sigara aldım. kalan param da ancak buna yetti"demesin mi? çekmeceden bir tane çıkarttım verdim buna. sittir git kendine bi kahve yap da gel dedim. o sıcak suya gidince toparladım kendimi. aldı geldi kahvesini. sohbet ettik. kahve bitince gazeteyi aldı gitti.
bizim komutan bunu kalorifer kazancısı yaptı sonra. en son sivilde de kapıcılık yapıyordu ömer. 3 çocuğu vardı. sonra görüşemez olduk. kardeşim benim.
türk metalcisindeki yeah deme hastalığı
-
simdi en son gittigim metallica konserinden sonra kesinlikle tescilledim ben bunu. yabanci bir grubun elemani ne derse desin bizim seyircimiz hep ayni mecbur cevabi veriyor. bir kac ornek 27 temmuz 2008 metallica istanbul konserinden:
james hetfield: istanbuuuuulll
seyirci:yeah
james hetfield:metallicaaaa
seyirci:yeah
james hetfield:istanbuuuuulll
seyirci:yeah
james hetfield:metallicaaaa
seyirci:yeah
james hetfield:how are you doing tonight?
seyirci:yeah???
james hetfield:you guys are incredible
seyirci:yeah???
james hetfield:i think that's enough for today.
seyirci:yeah???
ilerde cakalin biri cikacak:
-istanbuuuulll....
-yeah
-are you responsible for the armenian genocide?
-yeah!!!
o zaman sicicaz iste. serefsizim avrupa gazeteleri baslik atar, elli bin turk kendi agziyla itiraf etti diye.
abdürrahim albayrak'ın oynadığı zombi filmi
-
http://i.radikal.com.tr/…/09/14/fft22_mf540689.jpeg
fotoğrafın en solundaki şahıs abdürrahim albayrak değilse sözlüğü bırakıyorum.
not: link ile ilgili düzeltmeyi yapan (bkz: insani oldurmeyen sey tuhaflastirir) nickli arkadaşa teşekkürler.
selçuk bayraktar'ın iktidar değişiminden korkması
-
akp'li erdoğan'ın damadı selçuk bayraktar adlı arkadaşın iktidar değişiminden son derece endişe etmesi olayıdır.
gerginlikten sesi titriyor, ne diyeceğini düşünüyor, iktidar gidince dünyanın mahvolacağı mesajını vermeye çalışıyor. halkın iradesinden korkma selçuk. bu ülkenin başka mühendisleri de var. kayınbabaları ülke yönetmiyor ama emin ol onlar da elinden geleni yapma imkanına kavuşacaklar. 20 yıl daha mı istiyorsun anlamadım ki.
link
george orwell
-
"güllere, kurbağalara, sanata inanırız.biliriz ki kurtuluş ancak bu yoldadır.siyasal alanda bulmayız kurtuluşu.çünkü seçtiğimiz kötüler arasında en iyi olandır.böylece aklımızı zedelemeden yurtsever oluruz." sözünün de sahibidir.türkiye gündemine paralel giden konuları işlediği kitapları, her dönem açıp bir kez daha okunmalıdır.
ysp'nin cb seçimlerini boykot etme ihtimali
-
öyle bir şey olmayacak. bir yspli olarak tüm ailem ve akrabalarım kk ya gidip oy verecek
beylikdüzü
-
tuzla ile arası 85.5 km'dir. umarım kısa zamanda bu iki ilçe arasına düzenli uçak seferleri yapılır.
mirror'un galatasaray şike yaptı mı anketi
-
aynı olay beşiktaş'ın başına gelse, haftalarca gündemde tutacak galatasaraylı yazarların geçiştirmeye çalıştığı olay.
başka zaman her olayda avrupa'yı kıstas olarak alırlar, ama şimdi diyorlar ki " bizdin kırkın ilgilizlir ". lan ölü arsenal geldi 4 attı gitti 4 attı, ne korkacak?
almanya milli futbol takımı
-
gücünün yettiği takımlara çirkeflik yaparak maç alan brezilya'nın karşısına dikilip kafasına vurmuş über takım.
şu an gözümde hırvatistan ve kolombiya'yı yanına almış, "sen bu çocuklara artislik yapmışsın??" diyerek brezilya'dan hesap soran delikanlı bir mahalle abisi konumundalar.