hesabın var mı? giriş yap

  • ufacık esnaflık hayatında yapabileceği en büyük salaklığı yapmış kuruyemişçi. haydi yavrum soldan soldan.

    edit: şahsın kuruyemişçiyle bir bağlantısının olmadığı iddia ediliyor.

    yeni edit: şahsın kuruyemişçide dönüşümlü çalışan insanlardan biri olduğu da iddia ediliyor.

  • anıl'ın bari bir boka yarayayım diyerek futbol sahasının kapısını arkadaşlarına açtığı yarışma. ahahahahaahah

  • eski takımına gol atmak. bunu yapan oyuncular umumiyetle sevinç gösterilerinden uzak duruyor.

    batistuta gibi gözleri dolanı yahut adebayor gibi rakip takım taraftarlarına depar atarak koşanı saymazsak genelde işler böyle yürüyor.

    bütün sözlüğe ve hatta bütün ülkeye malum olan golden sonra hamit'in tepkisini merak ettim. ( o an etmedim elbet, o an kardeşimle gol kutlaması yapmakla meşguldum ) doğduğu, büyüdüğü kentin takımına, eski takımına gol attıktan sonra hamit ne yapıyor?

    armayı öperek, galatasaraylı taraftarların olduğu tribüne koşuyor. hem kime bağlı olduğunu gösteriyordu hem de aslında bizzat kendi çocukluğuna koşuyordu. o tribündekilerin büyük bölümü almanya'da yaşayan türklerden oluşuyordu ve hamit bir zamanlar onlardan biriydi. bir türk takımı, bir alman takımına kaybettiği zaman ertesi gün; işe, okula başı önde gidenlerden biriydi. kimsenin başı öne eğilmesin diye vurdu ve golü attı.

    bir zamanlar neden türk milli takımını seçtin sorusuna; benim için başka bir alternatif söz konusu değildi zira kendimi türk gibi hissediyordum mealinde cevap veren oyuncu, hem buradaki galatasaraylı taraftarları hem de almanya'da yaşayan türkleri mutlu etmeyi başardı.

    prekazi; topun canı var, der. canı istemezse top, gol olmaz. topun canı var da direğin yok mu? bu sefer içeri aldı.

  • genelkurmay, mit, mgk ya da milli savunma bakanlığı toplantısında değil muhtarlar toplantısında edilmiştir.

  • müthiş nesil en sevdiğim nesil.. kapladiktan sonra kapanmayan defter kitap kapaklarına aşırı maruz kalmistir.. şimdiki bebeler gibi belese kitap gelmiyordu tabi o zamanlar parasini verip aliyordu bu nesil kiymetini bilirdi o yüzden esyasinin

  • zaten olması gereken şey budur. bunun büyük bir mucize gibi lanse edilmesi çok yanlış. sanırım bizim toplumdaki ilişkilerin en büyük sorunlarından birisi bu oluyor: olması gereken şeylerin büyük şeyler ya da çok nadir olarak insanın karşısına çıktığını düşünmek. insanlar çoğu şeyi sırf yapmak zorunda oldukları için yapıyorlar ve sonucunda ortaya mutsuz evlilikler, mutsuz ilişkiler çıkıyor.

    ha bana göre her insan kendi gibi birisiyle birlikte olacaktır zaten. daha doğrusu hayatı boyunca belli özeliklere sahip kişileri seçtikleri için evlendiği kişi bu özeliklerden farklı bir özelliğe sahip olmayacaktır. kendi sevgi anlayışına göre sevgisini gösteren, hayata kendisi gibi bakan, en azından görmek istediği ve kendinde var olan özelikleri taşıyan birisi olacaktır. bana göre yapılacak şey bellidir; sizin kendinizle ilgilenmeniz, her daim ileriye gitmeniz, ne istediğinizi iyi bilmeniz, daha azına razı olmamanız ve kendinizi geliştirmeniz.

    gerçekten bilgili, kültürlü, zeki, nerede ne yapacağını bilen birisi olursanız çevrenizde de bu insanlar olacaktır. ha arada çürük elmalar sizi bulabilir tabiki ama sonuçta insan her zaman kazanamaz. eğer tüm bunlara rağmen bir insan yanınızda olmamayı seçiyorsa kurtulduğunuz için hayata her gün teşekkür edin. yok yaptığınız şeyler değer görüyorsa kadir kıymet biliniyorsa zaten o kişiyi buldunuz demektir. bu durumda da gerekeni yapar, mutlu mesut hayata devam edersiniz. en azından ben böyle düşünüyorum.