ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
keşke bizim de evimiz yansaydı
-
bu ifadeyi tarif etmeye kelimelerim yetmiyor. sadece olaya psikolojik olarak bakacağım. bu yangının insanlarda, özellikle çocuklarda bıraktığı travmalar, yaralar kolay silinmeyecek. kocaeli depreminden sonra ev verildi. ama o dönem orada olanların kulağından yardım edin çığlıkları hala gitmiyor. kapıyı sert çarpsan deprem zannediyorlar.
psikoloji diye bir bilim var ve travma, travma sonrası stres bozukluğu gibi kavramları bilmelerini beklemiyorum. ama lütfen yorumun da, cehaletin de bokunu çıkarmasınlar.
internette bir türlü bulunamayan efsane videolar
-
gezi zamanı camide içki içenlerin görüntüleri bunlardan biridir.
debe: debe
4 gündür flörtleşilen kızın sevgilim var demesi
-
(bkz: arkadaşısın cünki)
squid game
-
en rahat izlediğim uzak doğu dizisiydi..
yarışmacıların numaraları vardı, şirketin çalışanları ise hep maskeliydi.
kimseyi ayırt etmek gibi zorluğa düşmedim.
türkçenin marka yaratmaya uygun bir dil olmaması
-
yanlış bir düşüncedir. bunu düşünen kişi ya gerçekten yabancı dil bilmiyordur ya da gerçekten yabancı dil bilmiyordur. yani ya yabancı dilde düşünemediğinden dolayı onların markaları kendisine mükemmel bir kelime gibi geliyordur ya da "ben yabancı dil biliyorum yeah!" kompleksinden dolayı türkçeyi (ki eğer ana diliyse) aşağılıyordur. bunu diyen insan "ya ama bu türkçeye çevirince güzel durmuyor, komik duruyor." diyen insandır, ki aslında yabancı dilde de o kelimenin birebir anlamını karşıladığından bihaberdir (yani az anlıyor ya, o kelimeye kendince başka anlam katıyor.).
bu düşüncenin yanlış olduğunu fark etmek için çok okumak gerek. ve gerçekten yabancı bir dil öğrenmek (ki bunun için de çok okumak gereklidir.).
bauhaus'u beğenen insan evyap'ı beğenmiyorsa, işte tam da yukarıda bahsettiğim durumdan muzdariptir.
7 mayıs 2017 serkan yılmaz'ın penguen açıklaması
-
dergi kapanmasaydı bu kadar saydırdığın ve beğenmediğin adamla çalışmaya devam edecektin ama işin ucu sana dokununca nasıl da bağırmaya başladın değil mi?. keşke şu tepkinizi kaligraf şevki abiyi kovarlarken de verseydiniz.
ramsay bolton
-
- "khal drogo yapınca şak şak şak, ramsey yapınca auuuvv."
ötv kalkarsa arabamın değeri düşer
-
köleliğin birden kaldırılmama nedeniyle benzer durum. parayla satın almış kişiler köleliğin kaldırılmasına karşı çıkıyordu.
fayda etmedi tabi. insanı köleleştirmek de bir mala %200 vergi koymak da zulümdür ve her zulüm eninde sonunda biter.
bu kadar yakışıklı olmak senin için zor olsa gerek
-
(bkz: iyi denemeydi montaigne)
hiç gitmediği salda gölü için üzülen insan
-
hic gecmedigi koprulere para verenlere dert olmustur.
52 hertz
-
biraz önce haberdar olduğum ve gece gece beni hüzünlendiren balina. yalnızlığı severim de, böylesini değil.