ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
modern insanın eski krallardan daha kral olması
-
çok pozitif bir düşünme şekli. şu gereksiz toksik nostaljilerden sonra da realist bir kere. arabanla hadi olmasın otobüsle eskiden hiçkimsenin kısa sürede gidemediği yerleri gidip görebilirsin. binlerce profesyonel müzik dinleyebilirsin kaliteliyi hiç bozmayan cihazlarla.
en iyisi boktan bir hastalıktan ölüp gitmiyorsun tedavisi bilinmiyor diye çok büyük ihtimalle.
bu dönemde bence biraz daha iyimser yaşamalıyız. gereğinden fazla negatif insanlar. bkz. şükür etmek
kadınlar yüzme yarışını 8 saniye ile kazanan erkek
-
erkeklerle yarıştığında anca 462. olabilen lia thomas isimli adamdır. bu abimiz herhangi bir cinsiyet değişim operasyonu geçirmemiş hatta halen kadınlardan hoşlanıyormuş. bir sabah kalkıp "artık kadın gibi muamele görmek istiyorum" demiş, o kadar. yani o kadar kadının emeğini gaspetmiş. sjw, woke, political correctness akımlarının ne kadar salakça olduğuna dair güzel bir örnek
https://twitter.com/…?t=s3yn8sjz2aaijtbll9xwxa&s=19
monica bellucci vs sofia vergara
-
"monica bellucci"nin isminin yanına "vs" koyabilenleri bizlere gösteren başlıktır.
allah affetsin.
hesabı erkek öder bu bir görgü kuralıdır
-
bunun görgü ile değil tamamen karakterle ilgisi vardır. bir çok hatunla yeme içme takılma fırsatım oldu. bazıları buluşma yerine gelirken mesajda "aa cüzdanımı evde unutmuşum eve dönsem mi ?" diye mesaj atacak kadar yüzsüzken, bazıları ise tuvalete diye gidip çaktırmadan ödediğin hesabı kabul etmeyecek kadar gururlu oluyor.
mesela para, görgü değil. imkanı olmayıp 2 çay içip kendi hesabını ödeyen kadın ile masaya bi yanarlı dönerli meyve tabağı söylemediği kalmayan ve hesap geldiğinde numaradan çantasını ağır ağır karıştıran kadın arasında bariz "asalet" farkı vardır.
marmaray'ın zeki ama çalışmıyor olması
-
oldukça üzücü bir hadise. fizikten falan hep kalmış. bak ruşen amcanın oğlu sedat'ın metrosuna, öyle mi hiç?
obsesif kompülsif bozukluk
-
obsesif bozukluk kişinin aklından geçen saçma sapan düşünceler, kompülsif bozukluk da bu düşüncelerin getirilerinden kurtulmak için akabinde yapılanlar efenim. ben yaşadım, biliyorum, o bakımdan. birkaç örnekle konuyu açıklayacağım şimdi sizlere. başlıyorum.
***
ben sorunlu bir evlat idim. evliya sabırlı bir de annem vardı. hikayeledim burada fakat hala var. ama artık ben sorunlu değilim. neden? çünkü çözdüm ben olayı.
***
şimdi en başlarda aklımdan şu şekil düşünceler geçiveriyordu. hakim olamıyordum kendime.
"eğer annemi yatmadan kırk bir kere öpmezsem annem bu gece ölecek."
yani bu derece ciddi bi şey geçiriyorsunuz aklınızdan, hem de kontrolünüz dışında geçiveriyor böyle. gidip paşa paşa öpüyordum. sonra rutine bağladım tabii. her gece yatmadan önce annem ölmesin diye gidip kırk bir kere öpüyordum annemi. çoğu kez abim dövüyordu öpücük törenini müteakiben; halbüse anlatsam anlamazdı ki, ben orada annemi kurtarıyordum sadece.
böyle oya yapar olurdu, parmağına doladığı ipi çözerken "ay lanet evlat, deli midir manyak mıdır bıktım senden..." der, bazı bazı ağlardı. cefalı annem benim... neyse.
bi sene filan öptüm heralde.
muhabbet kuşu ölmesin diye her elime aldığımda üç kere göğsünden, üç kere gagasından öper, üç kere de sol kanadını açıp kapardım.
babamı da yedi kere öpme kararı aldım sonra. de babam sinirli insandır laf aramızda. yedi mi, hayır. sonra onu öpmekten doğal koşullar sebebi ile vazgeçtim.
hepsi için toptan güzel bir şey yapmaya karar verdim sonra sonra, her gece mutfak lambasını yedi kere açıp kaparsam ailecek kurtulacaktık. babam fark etti bunu da, her gece malum saatte gelip mutfağa oturmaya başladı. "patlatacaksın ampulü eşşolunun." diye kovaladı sonra bi gün. ben ne yaptım, alarmı kurup gece kalkıp yakıp söndürmeye başladım. böylece babamı atlatmış oluyordum.
bunlar işin geyik tarafı tabii. her terliği sola çevirme, nefesini tutup bildiğin duaları okuma (morarabilir kişi bunu yaparken) ve gitgide bana fizyolojik olarak da zarar veren benzeri davranışlarım artınca...
bir gün dedim ki;
"lan eğer bir daha böyle yapmaya devam edersem, ailecek yarına çıkamayalım."
o gün bu gündür yapmam hiç öyle. valla bu şekilde kurtuldum. tavsiye ederim.
ece üner'ın arda turan'a attığı gol
-
arda'dan 1000 defa daha mert, insan gibi bir insanın söylemi. bunu milyonlarca kişinin gözlerine bakarken demesi de ayrı bir güzellik. alkış!
her 10 kasım'da put gibi dikilen insan
-
1 dakika dik durmak,
sürekli eğilmeye alışanlar için
çok zordur !
babanın söylediği unutulmayan sözler
-
bugün problemlerimi çözme politikamı belirleyen bir sözü vardı;
-oğlum, bağırırsan duyarlar. konuşursan dinlerler.
lise hocalarına yıllar sonra söylemek istenenler
-
gözlerim bozuk olduğu halde en arka sırada oturup tahtada yazan bir kelimeyi görmeden bitirdim liseyi ama hanginiz farkına vardı bunun.
ayrıca sonradan renk körü olduğumu farkettim, o koyu yeşil tahtaya pembe ince tebeşirle yazılanları hiç görmedim. en önemli kısımlar onlarmış ama olsun.
edit: farkında olmadan içini cızlattığım insanlar olmuş. merak etmeyin çok iyi konumdayım hayatta