hesabın var mı? giriş yap

  • bence çevirinin en güzel kısmını

    “mirror mirror on the wall, who’s the fairest of them all?” u (ayna, duvardaki ayna, kim en “beyaz”?)

    “ayna ayna söyle bana, benden güzel var mı bu dünyada?”

    diye çevirerek yapmıştır.

    aşırı ırkçı ögeler barındıran bu masal ülkemizde standart bir peri masalı olarak yer alıyor ve küçücük çocukların beynine en azından bir de güzel olmak için illa beyaz tenli olmaları gerektiği saçma kompleksini kazımıyor.

    yine karbeyaz yerine pamuk prenses diye çevirmek de odak noktayı eski avrupanın beyazlık eşittir asalet sevdasından uzak tutmuş.

    bu çeviriyi yapan adam ya da kadını tekrar tebrik ediyorum. çevirinin gurusudur bana göre kendisi.

  • annemle babamın mutfak robotu diye bir şey çıktığından söz etmelerine kulak misafiri olduğumda ufkum çağ atlamıştı. düşünsenize, mutfakta bir robot ve her şeyi yapıyor!
    daha sonra dayımların mutfak robotu alıp çok memnun kaldıklarını da konuştular, iyice heyecanlandım.

    dayımlara gitmeyi iple çektim ve gittik de. girdiğim gibi mutfağa yöneldim robot arıyorum, yok. başka odalara gitmiştir(!) diye bakınıyorum, yok. sonunda yengeme robot nerede diye sordum. buzdolabının üstünde yavrum dedi. mutfağa gidene kadar, "herhalde şarj oluyorken oraya kaldırdılar" diye düşündüm.

    sonra onu gördüm o tipsiz aleti. duygularımla hayallerimle* oynadınız mühendizler, alt tarafı doğrayan makine icat etmişsin bu kadar iddialı bir isim koymak nedir?

  • bisikletle her sabah gazete dağıtan çocuklar vardı. gazeteyi rulo yaparlar, bahçeye fırlatırlardı. evin sahibi uyuşuk uyuşuk çıkar gazeteyi alırdı. gazeteci çocuk "günaydın mistır brown" falan der, sonraki eve yollanırdı. gazeteci çocuklar 11 - 12 yaşlarında falan olurlar, harçlıklarını çıkartmak için çalışırlardı. lan bizi annemiz bakkala yollamazdı küçüğüz, kazıklanırız, parayı kaptırırız diye. elalemin çocuğu o yaşlarda harçlığını çıkartsın, serbest teşebbüsün ruhunu kapsın, biz de mal gibi büyüyelim. eh haliyle o velet büyüyünce ticarete atılır, bütün dünyaya mal satar, bill gates olur, rockefeller olur. biz de böyle güdük kalırız tabi. ah ah...

  • ölüm grubu deniliyordu türkiye'nin grubuna harbiden öyleymiş. biz elendik hırvatlar elendi ispanya elendi. mükemmel bir ölüm grubu. herkes öldü amk.

  • evladının ölümüne sebep olduğunuz bir kadınla ilgili kitlelerin karşısında olumsuz ifadeler kullanıp, sonra es verirseniz yuhalarlar, bu yuhalamaya da müdahale etmezseniz, yuhalatmış olursunuz.

    oldu yandaş arkadaş. git kumda oyna şimdi.

  • şu adamın asaletine, karizmasına, ûslubuna bak bir de şimdilerdeki devlet adamıyım diye geçinen tiplerin varoşluğuna bak. arada milyonlarca km fark var.

  • sonuncuyu istiklal marşı için bahçeye çıktığımda bi ergenden duydum:

    "hocam siz çıkmayın dışarı. iki güneş fazla bize"

    gönlümü fethetti kerata.