hesabın var mı? giriş yap

  • http://www.dtc.umn.edu/…lyzko/doc/internet.size.pdf
    http://www.sims.berkeley.edu/…nfo-2003/internet.htm

    adreslerindeki bilgilerden yararlanarak internetteki toplam verinin; (paylaşımda olan dosyalardan bahsetmiyoruz, sadece web bazında) 2002 yılında 532,897 terabyte olduğu, o zamandan sonra dayaklaşık 100% luk bir buyumeden bahsedebileceğimizi ve 2005 itibarı ile toplam verinin 1.000.000 tb civarında seyrettiğini söyleyebiliriz.

    e 256 adsl modemi olan bir insan evladının da saniyede 16 kb indirdiğini düşünerek,
    ve 1.000.000 tb 'ın da 210.138.654.745.600.000 kb olduğunu hesplarsak;

    sonuçta tüm interneti indirmek için gereken zaman; 6.756.000.988 yıldır
    bunları depolamak için gerekli hd fiyatı da yaklaşık: 1.000.000.000 € ya gelir (biraz daha fazla ama toplu alımda kdv'den bişeler kırparız)

    o hd blogunu soğutmak içinde 50 60 adet antonov an 225 uçak motoru gerekir.

    imkansız gibi görünse de, türk mantığımla; "upload edildiyse download'da edilir" diyorum.

  • chuck 1. sezon 3. bölüm

    chuck ajan olarak cıktıgı ilk görevinde bir sanat acık arttırmasındadır ve bir resimin basında hos bir bayanla resim hakkında konusur :

    hbb : güzel bir resim
    chuck : evet güzel resim tabi *
    hbb : evet güzel.
    chuck : kendine has özellikleri var. bob ross'un etkileri var sanki.
    hbb : bob ross??
    chuck : hani trt' de cıkan ressam varya
    ...

  • bir tane var. oldugunde 69 yasindaydi, yasasaydi 79 yasinda olacakti. 10 sene olacak bu kasim. annemlerin evinin duvarinda, gicik bir mavi duvarin uzerinde duruyor resmi. sanirim tas catlasin 4-5 yasinda. sondan bir onceki cocugu ailesinin. dedem oturmus, kucuk amcam bir esbapla kucaginda. buyuk amcam omuzbaslarini tutmus. canakkale'de surgundeyken sacma bir hastaliktan 14 yasinda olen kucuk halam, dedemin ta o zamanlarda bile cekindigi buyuk halam. babasi ile aralarindaki sorun yuzunden once vermedikleri ve hatta baskasiyla evlendirdikleri, kocasinin vefatini duyar duymaz, kendi karisini birakip kosa kosa atinin terkisine atip kacirdigi babaannem. bacaklarinin arasina sikismis, sifir trasli, ayagindaki naylon ayakkabilari acele ile ters giyilmis babam.

    insan ozluyor babasini. o sifir trasli, ters naylon ayakkabilari ile. o surgun sehrinde kendi babasinin bacaklari arasina sikismis cocugun, dunyadan ayrilisinin uzerinden 10 sene bile gecmis. dusununce, uzucu aslinda ama guzel ayni zamanda. babasinin cocukluguna soyle bir goz atabilmis sanslilardanim ayni zamanda.

    annemin hic cocukluk fotografi yok mesela. o yuzden bana hic cocuk olmamis gibi gelir. annesiz buyuyen cocuklar, cocuk kalamiyorlar galiba. annemin de cocuk oldugunu dusluyorum simdi...
    tam zamani...

  • hayat çok acayip lan.

    koyu fenerbahçe taraftarıyım ve şu anda izmir alsancak'taki kartal yuvası'nın önünde yarın oynanacak bucaspor-beşiktaş maçının bilet satışı için sıra bekliyorum. neden peki burda bekliyorum, anlatayım:

    ailem izmir'e çok uzak küçük bir kentte yaşıyor ve geçen hafta izmir'e ziyaretime geldiler. salı günü de dönecekler. tam da pazar günü. beşiktaşlı babama gelirken dedim ki "baba biraları alıyorum, akşam trabzon maçını evde izleriz." adam çok sevindi, yani sesinden anladım lan telefonda ne kadar sevindiğini. onlar yoldayken maç tatil oldu, üzüldük ama biraları da içtik.* tesadüf bu ya yarın beşiktaş izmir'e geliyor ve 56 yaşında, beşiktaş'ını çok sevse de canlı bir maçını izlemek kendisine kısmet olmayan babamla beraber maç izleyeceğiz. elimde hediye kaşkolla bekliyorum.

    entrime "hayat çok acayip lan" diye başlamamın sebebi bu diyeceksiniz ama değil; acayip olan benim gece heyecandan uyuyamamış olmam.

    tanım: babamın tuttuğu takım.

  • kendisi istanbul içerisinde mecidiyeköy'den ümraniye'ye 2 saatte giderse şükreden bir yazar tarafından küçümsenen teknoloji.

    lan trafiği var, regülasyonu var da var bu işin. uzaylıya haraç yedirmeden olmuyor işler öyle kolay.

  • görsel

    prens harry ve eşi meghan markle'nin abd'li ünlü televizyoncu oprah winfrey'e verdiği iki saatlik röportajda, kraliyet ailesi'nden ırkçı ithamlar karşısında destek görmek yerine, bizzat aile bireylerinin ırkçı tavırlarıyla karşı karşıya kaldıklarını anlatmıştı.

    taht sırasındaki konumu abisi ve abisinin çocuklarından sonra gelen prens harry'in game of thrones (taht oyunları) olarak gördüğüm ve zevkle izlediğim mücadelelerindeki bu yeni hamlesi benim içinde beklenmedik bir hamle oldu. şah dedi diyemem ama veziri ile saldırıya geçtiği söylenebilir. kraliyet ailesi bu hamleye yazılı olarak yanıt verdi.

    büyüteçlerimiz hazırsa yıllar yılı stratejik hünerleri ile tanınan ingilizlerin bu yanıtına yakından bir bakalım.

    görsel
    öncelikle açıklama metnini yorumlamadan bir okuyalım.

    the whole family is saddened to learn the full extent of how challenging the last few years have been for harry and meghan," the statement reads.

    "the issues raised, particularly that of race, are concerning. while some recollections may vary, they are taken very seriously and will be addressed by the family privately."
    "harry, meghan and archie will always be much loved family members."

    "tüm aile son birkaç yılın harry ve meghan için ne kadar zorlu geçtiğini öğrendiği için üzgün.

    bazı hatırlananlar kısmen farklı olsa da özellikle ırkçılıkla ilgili iddiaların çok ciddiye alındı ve bu aile içinde özel olarak araştırılacak

    harry, meghan ve archie her zaman ailenin çok sevilen üyeleri olarak kalacaktır."

    üzerinde saatlerce tartışıldığı son hali verilene kadar bir çok kez kelimelerin yerleri, vurguları, eş anlamlı sözcüklerden hangisinin kullanılacağı enine boyuna düşünüldüğü oldukça belli olan bu metin ilk bölümde;
    ı am sorry veya “ı apologize” gibi özür dilemek manası ile direkt olarak eşleştirilebilecek bir ifade olmaksızın üzgünlük belirtilmiş.

    "aile son bir kaç yılın bu kadar zor geçmiş olduğunu öğrendiği için üzgün"

    ilk başta kulağa oldukça empatik ve neredeyse özür dilemeye yakın duran bir ifade gibi duruyor.
    üzgünüz böyle olmasını istemezdik.
    bilerek böyle birsey yapmadık, haberimiz olsa hem yapmaz hem de yapanlara sert tepki verirdik. üzüntünü anlıyor ve üzüldüğün konuda sana hak veriyorum.

    ama cümleyi tekrar tekrar okuduğumda vurgunun bir üzüntü ifadesinden çok böyle birşeyi yeni öğreniyoruz kısmına olduğunu fark ettim. bunu bize ifade etmeden, bizimle konuşmadan direkt basına konuştun. bizde bunu şuan öğreniyoruz. böyle birşey yok. olsa bile haberimiz yok. ey halk bizde bunu sizler gibi ilk kez duyuyoruz. ve kulaklarımıza inanamıyoruz. böyle bişey var ise en çok biz üzülürüz. çünkü biz ırkçılık yapacak kişiler değiliz. gerçi böyle birşey yok. bu gelin bunu bize söylemeden basına konuştu. gerçekten böyle bişey olsa bize önce söylemesi gerekmez miydi? derdi ırkçılık ise gelsin konuşsun. biz onu anlarız. ama onun derdi bu değil
    amacı üzgünlügünün giderilmesi değil show yapmak.
    popüleritesini artırmak.

    ikinci bölümde ilk bölümdeki kısmi geri adım örtülü saldırı yerini daha aleni bir karşı saldırıya bırakıyor.

    "bazı hatırlanan kısımlar farklı olsa da"

    yalan söylüyorsunuz demenin en bürokratik yöntemi bu olsa gerek.

    "ırkçılıkla ilgili iddiaları ciddiyetle araştıracağız."

    araştırmamızın nedeni sana inanmamız ve ciddiye almamız değil ırkçılık konusunda yüksek hassasiyettimiz. bu konu bizim için kabul edilemez bir konu, bu konuyu gündeme getiren sen bile olsan biz araştırırız. ve bu araştırma olması gerektiği gibi basın karşısında değil aile arasında yapılır.

    son cümle ise

    "harry, meghan ve archie her zaman ailenin çok sevilen üyeleri olarak kalacaktır"

    sen bizimle savaşmaya çalışabilirsin. bizi zor durumda bırakacak işlerde yapabilirsin ama biz sizi muhatap alıp sizle savaşa girmeyiz. sizin rolünüzün ne olacağının kararını biz veririz. düşman olmak, rakip olmak istedin diye olmazsın. senin rolün ailenin sevilen üyelerinden biri olmak. ve bu hep böyle kalacak.
    görsel

    kraliyet yazılı cevabı ile prens harry ve meghan marke yi nazikçe dövmüş. bakalım isyankarlar buna nasıl yanıt verecek

    veziri geri mi çekecek yoksa fille destekleyecek mi?

  • alttan ders alır gibi her şampiyona'da aynı takımlarla oynuyoruz.

    rusya gelseydi eğlenceli olabilirdi aslında.*

  • az düşününce cevabı bulduğum sorudur.

    albert: doğum gününü bilmiyor. fakat bernard'ın bilmediğini biliyor. bunu nasıl bilebilir. şöyleki: albert düşünür. bernard'a hangi rakamlar verilebilir.
    14-15-16-17-18-19
    kendisine mayıs dense 19 doğru gün olabilir, olursa bernard bilir deyip kesin yargıya varamaz
    haziran dense 18 denebilir.
    temmuz dense olabilir.
    ağustos dense olabilir.
    bernard: doğumgününü bilmiyor.fakat albert böyle diyince temmuz veya ağustos olduğunu anlıyor.
    bildiğine göre bildiği günün temmuz ve ağustos'ta ortak olmaması lazım. ve ikisinden birinde olması lazım.
    14-15-16-17 günlerinde olabilir. bu günlere bakalım.
    14 olsa bilemez zaten,
    15 olsa bilebilir.
    16 olsa bilebilir.
    17 olsa bilebilir.
    tekrar albert'e dönersek.
    albert chery bildikten sonra bunları düşündü.
    15-16-17 olabilir dedi. fakat albert bizim bilmediğimiz birşeyi biliyor. hangi ay olduğunu, temmuz mu ağustos mu. bunu bildiğimizde doğru sonuca ulaşmamız lazım.
    ağustos olsa albert bilemezdi. 15 ve 17 var. ağustos 15 veya ağustos 17 diyebilir, kesin bir yargıya varamaz. biliyorum dediğine göre temmuzdur.
    15-16-17 olabilir demiştik.
    16 temmuz cherly'nin doğum tarihidir.

    madalyamı verebilirsiniz.