hesabın var mı? giriş yap

  • böyle insanlar gününüzün daha mutlu geçmesini sağlarlar, somurtkan somurtkan yolda yürürken karşıdan karşıya geçmek için beklerken birden bir araç durur ve size yol verir şofürü de genelde eliyle geçiniz şeklinde bir hareket yapar gülümser selam verirsiniz anlık mutlu olursunuz, her şeyin o kadar da kötü olmadığına karar verirsiniz, dünya hala güzeldir.

  • "hayatını, saygıdeğer bir adam olamamana mazeretler aramakla geçiriyorsun."
    ahmet altan

    nokta...

  • "vasattan farklı, çekici***, karizmatik bir tipe sahip olarak doğmak."

    evet bu rehberin ilk kuralı bu bence. zira;
    *berkcan selam vermez "cool çocuk" olur, babür selam vermez "odun" sayılır.
    *pelin kimseyle samimi olmaz "cool kız" olur, ayşe kimseyle samimi olmaz "asosyal" sayılır.
    *selin erkeklere yüz vermez ya da hiç vermez "cool hatun" olur, fatma erkeklere yüz vermez "sorunlu" olur.
    *bora etrafa küçümseyici bakışlar atar "cool adam" olur, mahmut öyle baksa "gıcık, uyuz" sayılır.
    *koray bir köşeye çekilip çevreyi süzer "cool çocuk" olur, necati böyle yapınca "depresyonda" sanılır.
    yalan mı?!

  • wifi ve bluetooth ayarlarının denetim merkezinden kapanmadığı kısmen doğru. ancak bunun doğru nedenleri var ve kullanıcı açısından en ufak bir sorun yaratmıyor.

    ayrıntılı açıklamak gerekirse, bu sistemlerin arka planda açık kalması aşağıdaki özelliklerin sorunsuz çalışması için gerekli.

    - airdrop
    - airplay
    - apple pencil
    - apple watch
    - continuity (örneğin handoff)
    - ınstant hotspot
    - location services

    peki bu durumda wifi kendi kendine yeniden bağlanmaz mı? cevap hayır. yeniden bağlanması ve kablosuz ağ araması için aşağıdakilerden birisinin gerçekleşmesi gerekiyor.

    - wi-fi'ın denetim merkezinden aktif hale getirilmesi
    - ayarlar menüsü üzerinden bulunan bir wi-fi ağına bağlanma komutu verilmesi
    - bulunulan lokasyondan ayrılıp başka bir yere gitme
    - yerel saatle sabah 5 olması
    - cihazın kapatılıp açılması

    aynı şekilde, bluetooth'un aktif hale gelmesi için gerekenler.

    - bluetooth'un denetim merkezinden aktif hale getirilmesi
    - ayarlar menüsü üzerinden bir bluetooth cihaza bağlanma komutu verilmesi
    - yerel saatle sabah 5 olması
    - cihazın kapatılıp açılması

    yani, anlayacağınız, denetim merkezinden wifi ve bluetooth kapatılmışken sadece airdrop, airplay, apple pencil, apple watch, continuity, ınstant hotspot ve location services için bu özellikler geri planda kullanıma hazır halde bekletiliyor.

    eğer bu sayılanlardan birisini kullanacaksanız zaten apple'ın yaptığı bu değişiklik sizin yaşamınızı kolaylaştıracaktır. eğer bunlara işiniz düşmeyecekse zaten ortada bir sorun yok demektir, çünkü geri planda bağlanacak hat veya cihaz aranmadığı, ve gelen diğer bağlantı taleplerine cevap verilmediği için ne bir güvenlik açığı, ne de pilin boşa harcanması gibi bir şey söz konusu olmayacak. olan biten basının ve fandroidlerin en ufak araştırma yapmadan pireyi deve yapmaları.

    kaynağından daha fazla bilgiye ulaşmak isterseniz aşağıdaki linkten bütün detayları okuyabilirsiniz.

    use bluetooth and wi-fi in control center with ios 11

  • istanbul'da okumaya gelen adama bile çomar diyecek kadar izansızları göstermiştir.

    ne çomarlığını gördünüz de hemen yapıştırdınız lafı? hey allaam ya.

  • sultan abdülaziz tarafından 1863 yılında kendilerine verilen sultan fotoğrafçıları unvanını padişah tuğrası ile birlikte kabin ve kartvizit boy fotoğraf kartlarının arka yüzünde osmanlıca (ressam-ı hazret-i şehriyar-i) ve fransızca (photographes de sa majeste imperiale le sultan*) olarak ikinci abdülhamit döneminde unvanlarının 12 yıl boyunca ellerinden alındığı zaman dilimi hariç, 1900 yılında stüdyolarının kepengini indirip her şeylerini bir başka başarılı osmanlı fotoğraf stüdyosu olan sebah and joaillier’e satana dek gururla sergileyen kardeşler.

    abdülaziz’den sultan fotoğrafçısı unvanını almalarının hikayesi şudur:

    sultan, 1860’lı yılların başında pera’da bir stüdyo sahibi olan dérain isimli bir fransız fotoğrafçıya portresini çektiriyor ancak çekilen resimden pek hoşnut kalmıyor. bunun üzerine sadrazam keçecizade fuat paşa, sultan’a alanlarında yeni yeni sivrilmeye başlayan abdullah biraderler’i tavsiye ediyor ve sultan bu tavsiyeye uyarak 1863 yılında viçen, hovsep ve kevork kardeşleri izmit’teki av köşküne davet edip orada bir portresini çektiriyor. çıkan sonuçtan bir hayli memnun kalan padişah “yüzüm ve asıl görüntüm, abdullah biraderler’in çektiği fotoğraftaki gibidir. emrediyorum, bundan böyle yalnızca onların çektiği fotoğraflarım resmi fotoğraf olarak tanınsın ve böyle kabul edilerek her tarafa dağıtılsın.” diyerek beğenisini dile getirdikten kısa bir zaman sonra kardeşleri “ressam-ı hazret-i şehriyar-i” rütbesiyle şereflendirerek yükseliş dönemlerinin fitilini ateşlemiş oluyor.

    şimdi gelelim unvanın elden gidişine...

    1870’li yılların başında istanbul’a gelen rus dükü nicola, taşı toprağı altın istanbul’a ayak basan çoğu yabancı gibi soluğu pera’da, abdullah biraderler’in stüdyosunda alarak bir fotoğraf çektirmiş ve abdülaziz gibi çıkan sonuçtan o da oldukça etkilenerek bu sanatçı kardeşlere karşı saygı ve muhabbet beslemişti.

    bu tanışıklıktan birkaç sene sonra başlayan ve osmanlı tarafı için oldukça hazin geçen 93 harbi (1877-78), rus ordusunun 26 şubat 1878 tarihinde san stefano’ya*, bugünkü adıyla yeşilköy’e kadar gelmesi gibi bir hüsrana sahne olmuştu. o sıralar yeşilköy’de arakel dadyan bey’in konağında kalmakta olan dük nicola, abdullahlardan kevork’u yanına çağırttırarak o gün konakta kendisiyle birlikte olan ve içlerinde rus ordusunun önemli generalleri de bulunan 107 kişilik bir grubun fotoğrafını çektirdi.

    kevork abdullah, toplu fotoğraf faslı bitince dük nicola ve generallerle koyu bir muhabbete giriştikten sonra generalleri kendi evine yemeğe davet etmek gibi bir hataya düştü ve çok geçmeden bu haber bir jurnalle yıldız’a uçtu. abdülhamit kulağına gelen bu havadisten sonra abdullah biraderler’den padişah tuğrasını ve sultan fotoğrafçısı unvanını tabelalarında ve fotoğraf kartlarında kullanma haklarını 1890 yılına kadar geri vermemek üzere geri aldı.

    bu gelişme dönem itibariyle ünü avrupa’ya kadar yayılmış, yerli ve yabancı basında kendilerinden takdirle bahsedilen ve osmanlı’da fotoğraf denince ilk akla gelen isim olan abdullah biraderler’in işlerine ne kadar zarar vermiştir bilemiyorum; ancak bir prestij kaybına uğradıkları muhakkak.

    hepsi ve daha fazlası için engin özendes’in kendileri hakkındaki kitabını şiddetle tavsiye ediyorum.