hesabın var mı? giriş yap

  • iyi partiye üye bir arkadaşımdan gelen parti içi bilgilendirme mesajı şöyle;

    --- spoiler ---

    değerli yol arkadaşlarımız, siyasi partiler kanununun 36. maddesine göre bir partinin seçimlere katılabilmesi için illerin en az yarısında oy verme gününden en az 6 ay evvel teşkilat kurmuş ve kurultayını yapmış olması şarttır.
    bir ilde teşkilatlanma için merkez ilçe dahil o ilin en az üçte ilçesinde teşkilat kurulmuş olması şartı vardır.
    normal şartlarda bir parti teşkilatının il veya ilçesinin kurulmuş sayılabilmesi için kuruluş dilekçesinin o il veya ilçenin dernekler masasına verilmiş olması yeterlidir.
    uygulama bu güne kadar tüm partilere bu şekilde uygulanmıştır
    ancak ysk bizim seçim kütükleri için vermiş olduğumuz dilekçeye, kongre yaplması şartıyla dilekçenin dernekler masasına verildiği tarihi teşkilatlanma tarihi olarak kabul edeceğine karar vermiştir.
    iyi parti 1. olağan kurultayını 10 aralık 2017 tarihinde yapmıştır ve bu kurultay itiraz edilmediği için 12.12.2017 tarihi itibariyle kesinleşmiş hem ysk hem de yargıtay başsavcılığı tarafından tescil edilmiştir ve geçerlidir
    41 il ve 1/3 ilçede teşkilatlanma dilekçelerini ise bulunulan dernekler masasına 22 aralık 2017 tarihinde vererek tamamlamıştır. bu arada 41 il değil 70 ten fazla ilde il ve ilçe kongrelerini de tamamlamıştır.
    yargıtay cumhuriyet başsavcılığı kayıtlarına göre 6 aylık süre 22 haziran 2018 tarihinde dolmaktadır.
    yasal olarak partimiz 23.06.2018 tarihi dahil sonraki herhangi bir tarihte yapılacak olan gerek yerel gerek genel gerekse cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılabilme yeterliliğine sahiptir.
    bunun dışında söylenenler lafı güzaftır.
    veya ysk tarafından bunun dışında bir engel çıkarılırsa yapılacak işlem tamamen hukuksuz olacaktır ve kanuna aykırıdır.
    bilgilerinize arz olunur.

    --- spoiler ---

    yani biz bu seçime giriyoruz sıkıntı yok demişler.

    edit: istek üzerine mesaj sonu isim çıkartılmıştır.

  • anadolu'nun taçsız kralıdır.
    bu küçük şehirle üniversitede tanıştım ve beni 4 yıl misafir etti. insanlarıyla, yönetimiyle, hoşgörüsüyle burası nasıl türkiye dedirtmiştir.
    bir anımı anlatacağım müsadenizle.
    yıl 2009 ya da 2010. okul çıkışı otobüse bindim. elimde kocaman teknik resim çantası, beynimde günün tüm yorgunluğuyla koridor tarafında bir koltuğa oturdum. ilerleyen duraklarda otobüs tıklım tıklım dolmaya başladı. bu sırada yaş ortalaması artmakta ve bu da beni ciddi derece de husursuz etmekteydi. koltuk sevdasına kapıldım. bu koltuktan kalkamazdım. aklımda bu keskin hesapları yaptığım sırada masmavi gözleriyle tontiş bir teyze benim yanımda dikildi. artık vakti gelmişti. kalkmak için yeltendiğim sırada o güzel türkçesiyle "otur oğlum otur, akşama kadar derste zaten yoruluyosunuz, ben gezmek için bindim bu otobüse seni rahatsız etmek için değil" dedi. eskişehir böyle bir yer işte. eskişehir süper bir yer.

    debe editi : (bkz: minik eymen'e yardım ediyoruz kampanyası)

  • --- spoiler ---

    “benim bir dinim yok, bazen bütün dinlerin denizin dibini boylamasını arzu ediyorum”

    --- spoiler ---

    o yıllarda şunu diyebilecek adama ben saygı duyarim. görüldüğü üzere, atatürk'ün derdi sadece islam'la değil, tüm dinlerle. gelip buraya yok atatürk islam'a saldırıyor, yok ingiliz uşağı falan diye ağlamayın yani.

    ayrica adam müslüman olmadığı halde cebinden verdiği parayla kuran'ı türkçe çevirttirdi, bence sözde müslümanim diye gezinenlerden daha hayirli bir iş yapmış.

  • biraz kendim birazda araştırma sonucu birinci sezon için kafadaki sorulara bulabildiğimiz cevaplar şöyle ;

    ---spoiler---

    son bölümde büyük jonas gençliğine sığınaktaki odada kapalıyken olayların büyük bir kısmını açıklıyor. sığınaktaki elektrikli sandalyeye benzer şey bir zaman makinası prototipi. o sığınağın altından ise mağaradaki solucan deliği geçiyor. solucan deliğinden çıkan enerji tam olarak noah'ın zaman makinasının olduğu odadan geçiyor. noah o elektrikli sandalye ile enerjinin geçtiği sırada çocukları denek olarak kullanıp zamanda yolculuğu ele geçirmek ve kontrol etmek istiyor böylece istediği gibi dünyanın ve insanlığın seyirini değiştirebilecek.

    çocukları mağaradaki solucan deliğini kullanarak kaçırıyorlar ama çocukların ölümünden de anlaşıldığı üzere zaman makinası hala prototip ve tam anlamıyla çalışmıyor. ölen çocukların cesetlerini helge aracılığı ile solucan deliğinden diğer zamanlara gönderiyor ki o sığınağa yakın yerlerde bulunmasınlar. mesela yasin isimli kayıp çocuğu 8. bölümdeki 1953 yılının nükleer inşaat alanında başka bir çocukla birlikte buluyorlar.

    mikkel ve gretchen'in(claudia'nın köpeği) yolculuğu enteresan mesela. çünkü köpek 1953'te mağaraya giriyor ve 1986'da claudia'nın yanına geliyor. zaten claudia orada parçaları birleştirmeye başlıyor zamanda yolculuk ve mağaradaki solucan deliğiyle ilgili. o tarihten sonra claudia'nın eylemleri tamamen gizem. hadi mikkel yanlışlıkla buldu diyelim solucan deliğini peki köpek nasıl o kapıları açıp 33 yıl ilerisine yolculuk yaptı.

    noah ve claudia zaman yolculuğunu kontrol etme savaşındaki iki taraftır. noah'ın da dediği gibi bir taraf iyi diğer taraf karanlıktır. her ne kadar noah kendini iyi taraf olarak bartosz'a tanıtsa da izleyici olarak hissettiğimiz noah kötü claudia ise iyi taraf gözükmektedir. noah'ın aksine claudia'nın gençliğini 1953 yılında görürüz ama noah'ın nereden geldiği nasıl büyüdüğü belli değildir. bartosz'un kendisinin gençliği olduğu yani arabada gelecek için kendisini safına kattığı düşünülmekte ama bunu kanıtlayan güçlü kanıt bulunmamakta.

    noah'ın şeytan olduğunu simgeleyen en büyük gönderme 4. bölümde okulda sınıfta geçen johann wolfgang von goethe muhabbeti. goethe'nin en bilindik eserlerinden biri "faust". faust(bartosz) şeytana(noah) bilgi ve güç karşılığında ruhunu satar. eserde olan diğer karakterler şeytanın yardımcısı mephistopheles(helge) ve faust'un sevgilisi gretchen(claudia'nın köpeğinin ismi). bu kadar benzerlik ve gönderme noah'ın şentanın ta kendisi olduğunu büyük oranda kanıtlıyor.

    dizideki başka bir ilginç nokta ise claudia ve yunan mitolojisindeki ariadne benzeşmesi. yunan mitolojisinde ariadne crete'li kral minos'un kızıdır. adada bir labirent bulunmaktadır ve minos kızına bu labirentin sorumluluğunu verir. labirentin ortasında minotaur(yarı insan yarı boğa canavar) bulunmaktadır ve kurban etme törenlerinde kullanılmaktadır. rivayete göre theseus adında bir şövalye minotaur'u öldürmek için labirente geliyor ve ariadne bu şövalyeye aşık oluyor. theseus'a labirentte kaybolmaması ve geri çıkabilmesi için bir top iplik veriyor. birlikte crete'ten kaçıyorlar ama theseus ariadne'yi terk ediyor. hatırlarsanız martha(ulrich'in kızı) okulda tek kişilik bir tiyatro gösterisi sergilemiş ve sonunda göz yaşlarına boğulmuştu. oradaki monoloğunda şöyle bir kısım geçer;

    "çıkrık bir yuvarlak içinde döner de döner. bir kader diğerine bağlıdır. amellerimizi bölen bir iplik, kan kırmızısı. kimsenin çözemeyeceği düğümler.

    ama koparılabilirler. o bizimkini en keskin kılıçla kopardı. ama geriye koparılamayacak birşey kaldı. görünmez bir bağ."

    claudia ve jonas arasında da tematik olarak yunan mitolojisindeki hikaye'ye benzerlikler var. claudia mağaradaki solucan deliğinin koruyucusu gibi gözükmekte. jonas'a mağarada solucan deliğini bulması için yardım ediyor.(kırmızı iple yol takip etme aynı ariadne'nin theseus'a labirentte kaybolmaması için verdiği iplik gibi) jonas sonrasında theseus gibi labirentin ortasındaki canavarı(solucan deliği/noah) kendisinin öldürmesi gerektiğini hissediyor. ayrıca martha'nın halası olduğunu öğrendiğinde aralarındaki bağı koparıyor ve martha'yı terk ediyor. bölümlerden birinde büyük jonas'ın otel odasındaki duvardaki koparılmış bir resimde ariadne, labirent ve ortasında theseus'un minatour ile savaşı gözükmekte.

    kafada sorular hala mevcut ve mevcut kalacakta zaten dizinin en güzel yanı bu kısmı. bir bölümü izlerken bile her dakikasında kafanızda sorular ve cevaplar ile boğuşuyorsunuz.

    son bölümde büyük jonas solucan deliğini yok edeceğini düşünerek mekanizmayı çalıştırdığında aynı mekan ama farklı zamanlarda olan küçük helge ve genç jonas arasında bir solucan deliği açılıyor. bir birlerine dokunduklarında küçük helge 1986 yılına jonas ise bir 33 yıl daha ileri giderek 2052 yılına gidiyor. helge'nin yaralı halde prototip zaman makinası odasına gidip noah'ın yardımcısı olduğunu çıkarabiliriz ama jonas'ın nasıl 2052 yılına gittiği ve çevrede olan nükleer felaket hakkında bir sonraki sezonu beklemek zorundayız.

    ---spoiler---

    gerçekten ses ve müzikleriyle verdiği gerilim ve sinematografisiyle almanlar müthiş bir iş çıkarmış. her bölümü sürükleyici ve temponun bir an bile düşmediği bu enfes diziyi kesinlikle kaçırmayın.

    bir sonraki sezonda beyinlerin yanmasını iple çekiyoruz.