hesabın var mı? giriş yap

  • modern olimpiyat tarihinin en kötüsü olarak anılmaya hak kazanmıştır. abd, st. louis, missouri'de gerçekleşen olimpiyatlara abd, almanya, kanada, avustralya, avusturya, küba, fransa, birleşik krallık , yunanistan, macaristan, güney afrika ve isviçre'den 651 sporcu katılmıştır.

    dağıtılan 287 madalyanın 242 tanesi abd tarafından alınmıştır. (79 altın, 83 gümüş, 80 bronz) madalya listesi

    uluslararası olimpiyat komitesi'nin 1896'da kurulmasından sonra yapılan ve dördüncü yüzyılda yapılan antik olimpiyatların sona ermesinden sonra yapılan 3. olimpiyat oyunları olması nedeni ile bazı aksaklıklar normal kabul edilebilse de basit planlamalar ile önüne geçilebilecek gülünç olaylara da sahne olmuştur.

    1904 yaz olimpiyatları'nın ilk başta chicago'da yapılması planlanıyordu ancak st. louis'deki the world's fair (dünya fuarı, expo) organizatörleri olimpiyatların fuara katılımı azaltacağı konusunda endişelenince chicago'dan alınarak st. louis'e verildi.

    o dönemler dünya fuarı olimpiyatlardan daha popüler bir etkinlikti ve bu kararla katılımcıların bir kısmının chicago'ya olimpiyatlara gitmek yerine iki organizasyona da katılması amaçlandı.

    yer değişikliği nedeniyle olimpiyatlara sadece 12 ülke sporcu gönderdi. yeterli izleyicinin dikkatini çekemeyen olimpiyatlar, organizasyon ve konumla alakalı aksaklıklar yüzünden tam 5 ay sürdü.

    tüm bu aksaklıklar maraton sırasında yaşananlardan daha gülünç değildi.

    baş organizatör james sullivan olimpiyatların dehidrasyonun vücut üzerindeki etkilerini gözlemlemek için iyi bir fırsat olduğunu düşündü ve olimpiyatlar sırasında su tüketimini yasaklamaya karar verdi.

    bu karar koşucuların missouri'nin tozlu, inişli çıkışlı tepeleri boyunca ve kavurucu 33 derece sıcaklığında 42 kilometreyi geçme umutlarının tükenmesi anlamına geliyordu.

    koşucuların çoğu yorgunluk nedeniyle çekildiği için 32 katılımcıdan sadece 14'ü maratonu tamamlayabildi. daha önce boston maratonu'nu kazanan john jordan kusup yere yığılmadan önce sadece 1.5 kilometre gidebilmişti.

    william garcia, maratonun 30. kilometresinde kırsal yoldaki tozların yemek borusu ve midesine verdiği zarar yüzünden kan kusarken bulundu ve hastaneye giderken yolda neredeyse ölüyordu.

    maratonu tamamlamayı başaranların da başına trajik olaylar geldi. güney afrika'dan olimpiyatlara katılan ilk sporcular olan len taunyane ve jan mashiani sırasıyla dokuzuncu ve on ikinci oldular ancak koşu sırasında taunyane bir sokak köpeği tarafından 2 kilometre kadar kovalandı.

    küba'nın tamamını koşarak geçen felix carvajal maratonun favorisiydi ancak abd'ye geldiğinde tüm parasını new orleans kumarhanelerinde kaybetti. beş parasız kalan carvajal, new orleans ile st. louis arasındaki 600 kilometreyi otostop çekerek ve yürüyerek geçmek zorunda kaldı. tüm kıyafetlerini de kumarda kaybeden ve yarış başlamadan hemen önce ortaya çıkan carvajal tüm yolculuğunu yetersiz beslenerek yaptığı için insanlara yemek için yalvarmak durumundan kaldı.

    yemek arabalarından umduğunu bulamayınca bir meyve bahçesinden elma ve şeftali aşırdı ancak bunları hızlı tüketmesi midesine kramp girmesine ve yarışın ortasında kestirmek zorunda kalmasına neden oldu. carvajal tüm bunlara rağmen şaşırtıcı şekilde maratonu tamamladı ve dördüncü oldu.

    bitiş çizgisini ilk geçen kişi, bir yıl önce boston maratonu'nu kazanan fred lorz oldu ancak yolun kalanını araba ile gitmeden önce sadece 15 kilometre koştuğu ortaya çıktı. sonrasında hile yaptığını itiraf etti.

    yarışın gerçek galibi antrenörünün su yasağını aşmak için bulduğu dahiyane çözüm sayesinde thomas j hicks oldu. antrenörü hicks'e yumurta akı, brendi ve striknin (bildiğiniz zehir) oluşan bir karışım içiriyordu. maratonun son ayağını halüsinasyon görerek tamamladı ve bitiş çizgisini geçtikten hemen sonra yere yığıldı ancak olimpiyat altını kendisinde kaldı.

    1904 yaz olimpiyatları o kadar büyük bir fiyaskoydu ki 1906 atina ara olimpiyatları yapılmak zorunda kalındı. (olimpiyatların 10. yılı şerefine vs. geçiniz bunları...) sonrasında 1908 londra olimpiyatları ise başarıyla tamamlanarak bugünkü rekabetçi olimpiyat oyunlarının temelini oluşturdu.

    kaynak: history daily - wikipedia

  • çoraplı ayaklarla girilen tuvalette ıslak bir terlik giydiğinin fark edildiği an ve hemen akabinde çorapta hissedilen ıslaklık hissi. o an insan hayattan soğur, bütün enrjisini yitirir. çarşısının kitlendiğini duyan askerden, en sevdiği yemek takımının tabağının kırıldığını gören anneden bile daha mutsuzdur, hüzünlüdür o an...

  • avrupanın doğal sınırlarının gerçekten tam olarak nerede bittiğini acı acı idrak ettirmiş olan kadın

  • 2 elemanı dışında geri kalan üyeleri jacco gardner'ın grubunda çalan hollandadılardan oluşan bir proje.

    sound falan genel olarak yıkılıyor, ülkemiz alternatif diyarlarında "aşırı orjinal" olmaya kasıp da bu sound'un çeyreğini albüme yansıtamayan üzücü isimler varken bu arkadaşları duymak ilaç gibi geldi. ayrıca çoğu başarılı proje gibi bu da özünde "yabancı" bir proje ve artık bu durumun şaşırılmayacak bir şey olması da ayrı bir dram. (projeye hayat veren grubun bassçısı jasper verhulst'muş)

    bu gavurlar ne iş yaparsa yapsın işlerine aşırı saygılı ve çalışkan. bizim türkiye'deki lokal rock starlarımız gibi tembel ve müzikten çok poz vermelerle, afra tafralarla uğraşan tipler değil belli. e hal böyleyken doğal olarak sonuç da güzel oluyor . biz de burada müzeyyen senar tribinde rakı kadehi çevirip kendinin ilginç olduğuna gönülden inananlarla, youtube'dan indirdiği 70'ler turkish psychedelic şarkılarının altına vengeance davul loop'ları döşeyip para kazanan uyanıklarla (eline geçen ikinci el plağı satmadan önce "arşivcilik" güdüsüyle bilgisayara kaydedip youtube'a yükleyen sahaf abilerimizin emeğinin 10'da birini sarfetmemeleri ne acıdır) falan çürüyüp gidiyoruz işte. müstehak bu millete.

  • hoca matematiksel formülasyonu ifade etmek üzere uygulamalı eğitim yapmaya karar vermiştir. alelade 3 tip seçer, tahtaya kaldırır ve parmağıyla teker teker gösterir: "oğlum şimdi sen x ol, sen y, sen de sabit olacaksın". ardından diyalog gelişir...

    hoca: isminiz ne sizin çocuklar?
    x: ahmet hocam.
    y: koray.
    sabit: sabit hocam.
    hoca: oğlum onu demiyorum yahu, ismin ne?
    sabit: benim ismim sabit hocam!
    amfi: (kopar)...

  • bunu diyen doktor, öğretmen, akademisyen olsaydı bu başlık altına 1000 entry girilir haram edilirdi ama kabzımalsa sorun yok, onunki alınteri.