hesabın var mı? giriş yap

  • kardesim, yillardir dogrusunu dile getiriyoruz. 'sen de', 'o da', 'oteki de' 'beriki de' anlamiyorsunuz. herhalde 'sende' bir sey var. isi inada sokan sensin. dogru 'sekilde' kullan, bu 'is de' huzur 'icinde' cozulsun.

  • aynısını çarşaflı bir kadına söylerseniz yer yerinden oynar, hatta tutuklanırsınız.
    en seküler görünen insan bile iş türbanlılara gelince inanılmaz duyarlı oluyor. bu ikiyüzlülük olduğu sürece böyle sokakta gençlere laf söyleyecekler.
    sokaktaki türbanlı tacizini birçok kadın görmezden geliyor, bu da çok enteresan.

  • "doktorların doktoru metin abimiz" dedi acun.
    adam 120 gün kırık çıkık yanık yırtık bulantı grip herşeye su ve buzla müdahale etti.
    gururlu edit :
    bu sene doktor sprey kullanıyor.
    ekşinin gücü :)

  • başlık “haluk levent’in 4 aralık 2018 tarihli instagram paylaşımı” olacaktı

    abi sen nasıl bir kralsın yaaa

    valla sendeki bu mütevazılık keşke tüm sanatçılarda şarkıcılarda, kendini ünlü diye nitelendiren herkeste olsa

    adammmmm

    üşenenler için ekran görüntüsü

    edit: ulan ne at kafalılar var ya.. yok gündemmiş yok reklammış. kıçını başını açarak reklam yapsa, ona buna sataşarak reklam yapıp magazine çıksa bu sözlük yıkılır...

  • benim gözümde en büyük asal sayı 2dir. hem çift olup hem de asal olmak kolay iş değil.

  • maça çağırdığımız bir elemanın (ki kendisi gelirsem dengeler değişir demişti) ısınırken bana "şş paşa! topu bana atsana bi solak mıyım değil miyim ona bakıcam" demesi, üstelik solak olup olmadığını anlamak için çektiği şutta topun koskoca sahada kalenin 3 metre yukarısında bir topun anca sığacağı delikten çıkıp gitmesi ve "solak değil mişim ehuehehehe" dedikten hemen sonra diğer topu isteyip bu kez sağ ayağıyla çektiği şutta topun bilmem kaç milyonda bir kez olacak ihtimale yine aynı delikten dışarı çıkması hayatımda halı saha maçlarında beni en çok şaşırtan olaydır. bir daha da şut çekmedi kerkenez.
    hayır adam bizimle dalga mı geçti anlamadık maç başlayıncaya kadar. maç başladı da fasulye olduğunu gördük de bir daha çağırmadık pilardacıyı (aramızdaki lakabı oldu bu olaydan sonra).

  • bir insanın sokağa çıkma, spor yapma gibi özgürlüklerini kısıtlamayı öneren bir yazarın olduğunu gördüğümüz başlık.

    şakaysa da gerçekse de komik değil.

  • son zamanlarda ürettiğimiz iha/sihaların(insansız hava araçları) suriyedeki başarısı ve ukrayna savasındaki gerçekler göz önüne alındığında kendilerinden çokça bahsedilmektedir ve günümüz modern savaş sahası içerisinde olmazsa olmaz olarak görülmektedir. kullanıldıkları taktirde bu arenada hem istihbarat olsun hem de aktif bir harp alnı olsun büyük bir avantaj sağlamaktadır. tabi bu araç sistemleri genişleyerek kendisini yapay zeka ve robotlara bırakacak olması da bir gerçektir.(bkz: atlas/ boston dynamics)

    isterseniz bizde geçmişten günümüze insansız hava araçlarının gelişimi üzerini bir gezintiye çıkalım.
    ilk olarak insansız bir hava aracının savaş alanlarında kullanımı temmuz 1849'da gerçekleşti, fitilli bombalar bulunan 200 pilotsuz balonu venedik şehrine göndermesi, hava saldırısında ilk iha kullanımı olarak kabul edilmektedir. gerçekte, bu bombalı balonların bir kısmı hedefler üzerinde patlarken, bir kısmının da rüzgârın etkisiyle geri dönüp avusturya hatlarında patladığı da ifade edilmektedir. bunun haricinde tarihte bir kaç defa daha insansız balon kullanımı gerçekleşmiştir fakat kontrol problemlerinden dolayı fazla tutulmamıştır.

    biraz daha geriye 1820 yıllarına bakacak olursak ilk önce michael faraday'a bakmamızda elektromanyetizma üzerine çalışmalar yaptığını görmekteyiz ve bu gün bildiğimiz radyo dalgalarının temellerini atmıştır. yani kontrol problemlerinin temelini atmıştır fakat o vakitler insan oğlu bu durumdan habersizdir. ta ki 1898'de yağmurlu bir eylül gününde nikola tesla, madison square garden'ın ilk elektrik sergisinde teleotomat1 adını verdiği yeni bir buluşu sundu. buluş, minyatür bir tekne şeklindeki ilk radyo kontrollü cihazdı yani uzaktan kumandalı bir tekneydi.

    tabii ki teslanın bulduğu bu uzaktan kumanda kavramı birçok kişinin beynine kazınacaktı. bunlardan biride mühendis ve fizikçi olan archibald montgomery low'du. tarihler birinci dünya savaşını gösterdiğinde erken dönem televizyon ve radyo teknolojisindeki uzmanlaşmış olan low uzaktan kumandalı pilotsuz bir uçak geliştirdi. bundan ötürü telsiz güdüm sistemlerinin babası tarihe ismini yazdırdı.

    kısa bir süre sonra elmer sperry amerikali mucit telsiz kontrolünün etkili olması için otomatik stabilizasyonun gerekli olacağını fark etti, bu yüzden deniz jiro-dengeleyicilerini uyarladı ve insansız hava araçlarını bir tık üste çıkarak kendi insansız uçağını tasarladı.

    1930'lara gelindiğinde pilotsuz uçakların ilk başarılarından sonra ingilizler bu işlere daha da kafa yormaya başladılar suya da iniş yapabilen dh.82b kraliçe arı adında insansız bir uçak üretti. işte o tarihlerdeki kraliçe arı adının, özellikle radyo kontrollü pilotsuz uçaklar için kullanılmasından dolayı günümüz drone(erkek arı) teriminin buradan çıktığı iddia ediliyor.

    ikinci dünya savaşı geldiğinde aktör ve pilot olanreginald denny radyo kontrollü model uçaklara olan ilgisi vardı ve bu ilgisinin üzerine giderek kendine bir şirket kurdu. ürettiği oq-2 radioplane adındaki insansız uçak , amerika birleşik devletleri'nde üretilen ilk seri üretilen iha olarak adını tarihe yazdı. bu araç daha çok uçaksavar topçularının eğitimi için kullanıldı diyebiliriz.

    yine bu yıllarda insansız hava araçları hava torpidoları olarak da kullanılmaya başlandı. tabi o zamanlar radar ve kamera sistemleri çok fazla gelişmediğinden kontrol uçaklarından bırakılan ya da yerden ateşlenen v-1 uçan bomba gibi ilk seyir füzeleri tasarlandı. daha sonra bu modeller biraz daha geliştirilerek td2d-1 katydid ve curtiss kd2c skeet isimli pulsjetler tasarlandı.,

    ikinci dünya savaşında tam olarak temelleri atılan insansız hava araçları kamera sistemlerinin gelişimiyle birlikte, 1950 yıllarına geldiğimizde bizim şu anda bildiğim tanımına ulaşarak havadan fotoğraf keşif görevine dönüştürüldü. bunun için ilk tasarlanan model rp-71 falconer olarak adlandırıldı.

    1980'lere geldiğimizde iletişim, kamera ve devre sistemlerinin gelişmesiyle birlikte amerika birleşilk devletleri pioneer iha programına başladı. 1986'da abd ve israil'in ortak projesi, orta büyüklükte bir keşif uçağı olan rq2 pioneer'ın ortaya çıkmasını sağladı.

    milenyuma girdiğimizde uydu teknolojileri, kamera ve silah sistemlerindeki gelişmeler sonucunda predator dünya sahnesine girdi. bu silah afganistan'da usame bin ladin'i aramak için kullanıldı. hatta bu olayları anlatan good kill adlı 2015 yapımı filmi izleyebilirsiniz.

    günümüze geldiğimizde ise tamamen insansız hava araçlarının çağı diyebiliriz. çeşitli boyutlarda ve çeşitli şekillerde insansız hava araçları görmek mümkündür.12

    kaynak:1234

  • repliğin tamamı şöyle:
    yaşar usta-saim beyi görecektim.
    sekreter-randevunuz var mi?
    yaşar usta-yok.ama yaşar usta derseniz beni kabul eder.çok önemli.
    sekreter-hiç sanmıyorum ama bir sorayım.(telefonda) saim bey, yaşar usta diye biri sizinle görüşmek istiyor.peki efendim.(yaşar usta'ya) sizi bekliyorlar, buyrun.
    (içeri girer)
    saim bey-söyle ne istiyorsun?
    yaşar usta-bak beyim, sana iki çift lafım var.koskoca adamsın.paran var, pulun var, herşeyin var.binlerce kişi çalışıyor emrinde.yakışır mı sana ekmekle oynamak.yakışır mı bunca günahsızı, çoluğu çocuğu karda kışta sokağa atmak, aç bırakmak.ama nasıl yakışmaz.sen değil misin öz kızına bile acımayan, bir damlacık saaddeti çok gören.anlamıyor musun beyim, bu çocuklar birbirini seviyor.ama ben boşuna konuşuyorum.sevgiyi tanımayan adama sevgiyi anlatmaya çalışıyorum.hıh.sen büyük patron, milyarder, para babası, fabrikalar sahibi saim bey.sen mi büyüksün.hayır ben büyüğüm, ben, yaşar usta.sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun, bir hiç.gözümde pul kadar bile değerin yok.ama şunu iyi bil, ne oğluma ne de gelinime hiç birşey yapamayacaksın.yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizi.çünkü biz birbirimize parayla pulla değil, sevgiyle bağlıyız.bizler birbirimizi seviyoruz.biz bir aileyiz.biz güzel bir aileyiz.bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun.dokunma artık aileme.dokunma çocuklarıma.dokunma oğluma.dokunma gelinime.eğer onların kılına zarar gelirse ben, ömründe bir karıncayı bile incitmemis olan ben, yaşar usta, hiç düşünmeden çeker vururum seni.anlıyor musun.vururum ve dönüp arkama bakmam bile.(çıkar)