ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ankara'yı sevme nedenleri
-
bahçelievler sokaklarıdır. tüm mevsimlerde gece yürümek kesinlikle çok dinlendiricidir bu sokaklarda.
avm'de yılbaşı ağacına tepki gösteren kadın
-
yılbaşı kutlamak suretiyle benim başörtülü bacımı mağdur etmişler.
20 kişilik serseri grubunun sevgiliye laf atması
-
olay anında kız arkadaşın taksiye bindirip gönderilmesi gereken, devamında önce sakin sakin adamlarla konuşmaya çabalamanız, daha sonra da güzelce sopanızı yiyip - ama bu durumda bir-iki tanesini iyi benzetmeniz gerekiyor- eve ya da hastaneye gitmeniz gereken durumdur...
yoksa içinizde sürekli rahatsız edici bir durum olarak kalır.
deneyin mutlu olacaksınız yaralar ve şişikler bir haftada geçiyor.
bir de şunu eklemek istiyorum; eskiden yani 17-20 yaşlarında bizim de sevmediğimiz ne bileyim yakalasam mikecem dediğimiz adamlar vardı ve biz onları kız arkadaşıyla ne bileyim kız kardeşiyle, annesiyle vs. gördüğümüzde ya görmezden gelirdik ya da nazikce bir selam verirdik... ha daha sonra yakaladıgımızda güzelce kavgamızı da ederdik...şimdi ayrı bir kepazelik ayrı bir anlayış... bu arada yaşım 26 yani 1940 lardan bahsetmiyorum.
uğur şahin
-
sana sonsuz teşekkürler uğur şahin. sen olmazsan 5 maskeyi bile dagitamayan bu becereksizler sürüsü yüzünden asla aşı olamayacaktik. sana da özlem tureci'ye de çok teşekkürler.
çay ısmarlayacak kadar çok sevmek
-
hayata dair gülümseten detaylardan biri. insan böyle aşkları, aşıkları görünce mutlu oluyor.
-pişt garson.
hatun: aşkım yapma lütfen noolursun.
-sen karışma. kardeşim bize iki tane çay getiriyorsun, biri açık.
garson: tabi efendim.
hatun: sen çok iyi bi insansın...
-şşt sakın, sakın. bir daha bu konuyu açarsan seninle konuşmam.
hatun: amaa, hmpf peki.
-sakın.
emre belözoğlu'nun mikrofona tokat atması
-
bence olayı asıl özetleyen ismail kartal'ın oradan uzaklaşışıdır.
yusuf kaplan'ın laiklere hakaret etmesi
-
"sapık" kelimesi tutuklama ise bu ifade müebbet olmalı
çocuk kabul etmeyen restoran görünce çıldıran anne
-
çok konuşan ama bir türlü restoranın adını ve konumunu söylemeyen anne.
söylesin de kapsama alanımızdaysa gidip elin eniğinin zırıltısını dırıltısını dinlemeden huzur içinde bir yemek yiyelim.
cem yılmaz'ın söyleşisindeki üniversiteliler
-
dicle üniversitesinde bu arkadaşlarla okumak zorunda kalan aklı başında kardeşlerime sabır diliyorum.
ayrıca bi üniversite nasıl koskoca cem yılmaz'ı getirerek şöhretini daha da düşürür bunu görmüş olduk. enteresan gerçekten...
uçakta emniyet kemeri takmanın mantıksız olması
-
ikinci entry.
türbülansa girdiğinde, kafanı tavan yesin, anlarsın ne işe yaradığını.