ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
içtiğiniz kahve kişiliğiniz hakkında ne söylüyor
-
beni değerlendirme dışı bırakmış olan karakter tahlili şeysi. hemen kendimi dahil edeyim:
granül kahve - kahve makinesi olmayan bir fakirsiniz. damak tadınızın da peki iyi olduğu söylenemez. bir gün birinin size kahve makinesi hediye edeceğini hayal ediyor ve her şeye rağmen hayata umutla bakıyorsunuz. boş vakitlerinizde kahve makinesi çeşitlerini inceliyor, gözünüzü karartıp almaya niyet ediyor sonra da dur biraz daha bekliyim, hissediyorum hediye etçekler bunu bana deyip vazgeçiyorsunuz. ananızın gözü de olabilirsiniz biraz.
gündelik hayat teorileri
-
ceviz kurdu, cevize gireceği kadar bir delik açar ve cevizin içine girer. cevizin içi insan beynine benzer, kurt başlar cevizi yemeye. elbette ki buraya kadarı normal. yedikçe şişmanlar şişmanladıkça karnı büyür. yeterince doyunca yükünü tutunca! gitmek ister ama girdiği delikten çıkması mümkün değildir istese de çıkamaz. işin enteresan ve daha da kötü tarafı; içi yenilen cevizin kabuğu da kurumuş ve iyice sertleşmiştir. artık o deliği genişletmek de imkansızdır. kurtçuk oturup etrafına bakar, düşünür taşınır delikten geçip çıkmak için tek çaresi vardır; zayıflamayı beklemek. aç kaldıkça zayıflar, eski cılız haline döner. ve bir gün bitap düşmek üzere ilk başladığı gibi cevizden çıkar. ama çıktığında mevsim bitmiş, ortada aç ve cılız bir kurtçuk ile bir içsiz bomboş bir ceviz kabuğu kalmıştır.
kimi insanlardaki para ve mal-mülk hırsı da ceviz kurdundaki iştaha benzer. hırsı yenip, artık yeter dediğinde baharlar ve yazlar bitmiş olur.
annelerin bildiği yabancı artistler
-
(bkz: ceyar)
ekonomik krizin sebebi gezi parkı eylemcileridir
ağız kokusu
-
bi gün, kurstan bir arkadaşım, işyerim civarından geçerken aklına geliyor beni arıyor, hatırımı soruyor. gelsene diyorum, bir çayımı iç, hem görüşmüş oluruz. bir duraksıyor, nefes alıyor, yok diyor, başka zaman. ısrarımı seveyim, hazır diyorum gelmişsin buraya kadar, çık işte yukarı. tamam geleyim de, şey diyor, az önce soğan yedim ben, çekiniyorum o yüzden. saçmalama diyorum, lafı bile olmaz, biz her gün yiyoruz n'olacak allasen. ikna kabiliyetimi yitireyim. neyse, çıkıyor bu yukarı. sarılıyoruz. ben bayılmışım. allah'ım böyle bir koku olamaz. çocuk sürekli anlatıyor, ben daimi gülümsüyorum filan ama, hoşbeşten fırsat bulunca ilk şunu soracağım: soğanı tarlasıyla birlikte mi yedin arkadaşım sen? o nasıl bir soğan yemektir? renkten renge giriyorum, imkanı yok o kokuyu defedemiyorum abi. taktım bi kere. sanki karşımda bizim hüseyin değil de, bir baş soğan oturuyor. kendisi oradan buradan laflarken ben hüseyin'i ince ince kıyıyorum, pembeleşinceye kadar kısık ateşte çeviriyorum. o koku gitmiyor. bi yarım saat sonra kalktığında tekrar sarılıyorum. yaşama sevincime.
hiç evlenmeyecekmiş gibi hissetmek
-
babam başka bir kadın uğruna annem ve biz çocuklarını evden kovduğunda onbir yaşındaydım. bildiğin sadece üstümüzdeki kıyafetlerle sokakta kaldık. senelerce süren sefaletten sonra kendimizi toparladık şöyle böyle. okudum iş sahibi oldum babamla barıştım ama erkeklerle hiçbir zaman sağlıklı ilişkiler kuramadım. ne zaman ki biriyle birlikte olsam kafamda aynı düşünce dönüp durdu ;
"seni çok sevmesi gereken baban bile seni dışarı atmış, bu adam kimbilir neler yapar sana".
yani bu his durduk yere oluşmuyor işte. herkesin bir kırılma noktası var aşk meşk konularında yaralı kuşlar gibi savruluyoruz ordan oraya.
hadise
-
avrupa görmüş kezban.
çeşme'den sonra ünlenecek tatil beldesi
-
ilk entry’de sayılan yerlerin ortak özelliği ulaşımı nispeten kolay yerler olması. çeşme’den örnek verirsek ülkenin en büyük havalimanlarından birine 45dk mesafede ve şehire 6 şeritli otobanla bağlanmış.
önümüzdeki 6 ay içerisinde istanbul-izmir otobanın biteceğini de düşünürsek izmir yarımadası üzerinde otoban bağlantısı olan sığacık, urla, karaburun gibi yerlerin ünlenmesi kaçınılmaz.
türk futbolunun en utanç verici anı
-
konyadaki milli macta ankara patlamasinda olen insanlar icin 1 dakikalik saygi durusunda islik calinmasi. hemde hep bir agizdan
utanctan ote en ahlaksiz andi benim icin
19 mayıs
-
ulusal kurtuluş mücadelemizin başladığı gün olarak kabul edilir.
her köşesi emperyalist sömürgeci güçler tarafından işgal edilmiş olan osmanlı imparatorluğu'nun en parlak, en cesur ve yüreği bagımsız bir cumhuriyet özlemiyle yanan en aklı başında subayı olan mustafa kemal atatürk'ün, kendisi gibi düşünen aydın bir grup arkadaşı ile mücadele ateşini yakmak için bandırma vapuruna binip istanbul'dan yola çıkıp birçok engelleme teşebbüsüne rağmen sağ salim samsun'a ayak bastığı gündür.
milli bayramımızdır.
atatürk'ün " benim doğum günüm" dediği gündür.
merkez bankasının 30 milyar tl bağışlaması
-
getirin ordan matbaayı, merkez kardeşim şov yapacak!