hesabın var mı? giriş yap

  • fonlandığı açık olmasına rağmen bunu dile getirmenin suç olduğu site. alanya'da türk bayrağı'nın afganlar tarafından indirilmesi haberinde tarafını açık bir biçimde belli etmiş, rezil olmuş, attığı twiti de silmiştir. evet foncudur. ne oldu zoruna gitti mi gerçekler?

    ilgili olayda; zaten afgan bayrağı plajda gönderdeydi, diğer birçok ülke bayrağı gibi afganistan bayrağı da hali hazırda orada vardı demiştir. milleti aptal yerine koymuştur. allah'tan insanlar zeki de hemen ilgili yerin görüntüsünü paylaşmış, orada bayrak olduğunu ancak bunların ülke bayrakları olmadığını, afganistan bayrağının da zaten bulunmadığını, iki piç kurusu tarafından sonradan göndere çekildiğini ispatlamıştır. ulan sene olmuş 2021. artık cehennemin dibindeki bir kasabanın bile kamera görüntüsü ya da resmi var. siz çok zekisiniz de milleti aptal yerine koyup; yeaa yok böyle bir şey deme cesaretini nereden alıyorsunuz?

  • bu hayatta sadece erkeklerin tadabileceği ve yine erkekler tarafından salgılandığına inandığım değişik bir hormon sayesinde yaşanan coşkudur efendim. gereksiz kibarlık, pozitiflik, insanın karnında kelebekler uçuşması, seviyesiz esprilere karşı abartılı kahkahalar, hadi beyler hadi nidaları falan.. off yazarken bile tüylerim diken diken oldu. en karamsar insanın bile "ehe ehe" diye yaşayacağı coşkudan bahsediyorum ben size. ağır depresyon geçiren insanların kurtuluş reçetesinden bahsediyorum.

    biliyorum beyler; şu anda ekran karşısında manidar bir tebessümle okuyorsunuz yazdıklarımı. hepiniz yaşadınız bunları.

  • bazen geyik olsun diye yapılandır ama geri tepebilir.
    sturbucks'da kuzenimle ismi alan çalışan arasında:

    - isminizi alabilir miyim?
    - hattori hanzo diyelim?
    - sadece hanzo desek?

  • ramazan ozturk un kirilma noktasi adli programinda bu hafta gittigi yer. ruf askerlerinin bu bolgeye girip kendilerine asker toplamaya calistiklari asker olmak istemeyenlerin kollarini, bacaklarini acimasizca kesip oylece biraktiklari, 100 gun icinde 2.000 kisinin oldugu, elmas yatagi ayni zamanda dunyanin en fakir ulkesidir. bu askerlerden korkup onlara katilmayi kabul edenlere esrar vererek uyusturup kendi halkini oldurten, kadinlarina tecavuz ettiren bu ruf askerlerinin cogu simdilerde halkin icinde yasamaktadir. sierra leone halki bunlarin bu sekilde iclerinde yasamalarini kabul etmek zorunda birakilmistir. bu olaylar cok uzun yilar once degil 1998-1999 yillarinda olmustur. ama nedense kimsenin ruhu duymamistir. yaklasik 3 yil oncede bu kimsenin nedenini bilmedigi (!) ic savas bitmistir. gunde 1 dolar kazanabilmek icin 8 saat tas kirmak ya da kum ayiklamanin gerektigi icler acisi bir afrika ulkesidir.

  • (bkz: bilale anlatır gibi)

    dünyanın sayılı akordeon virtüözlerinden olması ve pek çok festivalde pek çok sanatçı ile veya solo sahne almış olması, çok geniş bir ses aralığını, balkan tipi ile başlayıp sonra daha farklı vokal tekniklerine taşımayı öğrenmiş, müzik bilgisi itibarı ile, alaylı olmasına rağmen bir sürü okullunun eline verebilecek olması ve daha pek çok, müzisyenliğine dair meziyetine rağmen, etnik kimliği, öldüğü gibi bir insan olması, got yalamaması ve başka bi sürü nedenle, türk müzik piyasasında hak ettiği değeri bulamamış bir müzisyendir.

    laf edenler, lütfen, önce 4/4lük bir şarkıyı, akordeonda bi çıkarsınlar, sonra 9/8 ve bol bol komalı bi balkan şarkısını, diatonik klavyeli ve körüklü bir enstrüman olan akordeonla imprevize edebilir hale geldiklerinde, cigulinin müzisyenliğine dair yorumlarını seve seve dinlerim. kimse, eleştirmek için yapmak mı gerekir argümanı ile gelmesin, eğer kuramsal veya teknik bir eğitimin veya altyapın yoksa, bazı şeyleri eleştirmek için o konuda ustalık aranır. yaptığı müzik senin kulağına uygun olmayabilir, eyvallah, başım üstüne, ama teknik bir konuda, sırf yaptığı müzik senin hoşuna gitmiyor veya müziğin içinde aslında yapılması çok zor olan şeyleri anlayamıyorsun diye ukalalık yapma hakkını kimse vermez.

    bu akordeon kısmı idi, 3 oktavin üzerinde bir ses aralığına sahipti ciguli, resmi olarak ölçüldü mü hiç bilmiyorum, bu benim en mütevazı tahminim, 4 oktavi zorlar hatta geçebilir gibi geliyor bana parça parça dinlediğim şarkılarından, canlı performanslarından. bugün piyasada tutan, iş yapan şarkıcıların, kadın erkek, bi çoğunun ses aralığı, auto-tuner olmadan, kıçlarını yırtsalar 2 oktavi geçmez. cigulinin yapabildiği vokal oyunlarına, bırak oyunları, nefes yetiştirebilmeleri için çoğuna dışarıdan kompresörle hava basmak gerekir.

    evet, ciguli, kıymeti bilinmese de, türk müzik tarihinde önemli bir şahsiyetti. müzikten biraz anlayan insanları katil edecek binnaz isimli şarkısı, müzikten birazdan daha fazla anlayan insanlarca, özellikle vokal oyunları nedeni ile özel bi yere konulur. diafram - kafa sesi arasındaki geçişleri duyar çünkü bi insanlar, overtone söylediği yerleri duyarlar, iniş ve çıkışlarda sesinin rahatça akışını fark ederler. gırtlak oyunlarını duyarlar. binnazdaki vokal oyunlarını türkiyedeki vokallerin içerisinde teknik olarak ve bu kadar rahat, zorlanmadan yapabilecek vokalist sayısı bir elin parmaklarını geçmez, bunu bilirler. bide bütün bunları 9/8 gibi aksak ve zor bir ritmde, nefes alırmışçasına doğal bi şekilde yapabilmesini duyar çünkü o insanlar.

    ciguliyi beğenmiyorsundur, müziği hoşuna gitmiyordur, ses tonu kulağını tırmalıyordur, içten içe balkan tarzı müzikten hoşlanmıyorsundur, senin için fazla esmerdir, sebebin her neyse eyvallah, başım gözüm üstüne, ama nolur, mevzu, olmayan bilgilerle teknik eleştiri, tartışma noktasına gelmesin, gerek yok.

    edi: türkçe karakter

  • üç mahkum cezaevi yolundadir. her birine, hapiste gecirecekleri gunler icin bir esya getirilmesine izin
    verilmistir. otobuste, biri digerine doner ve sorar :
    - eeee sen ne getirdin ? diger mahkum bir boya kutusu cikarir ve bununla her seyi boyayabilecegini soyler.
    ikinci mahkum bir deste iskambil kagidi cikarir.
    - bunlarla poker oynayabilir, fal bakabilir veya herhangi bir kagit oyunu oynayabilirim.
    üçüncü mahkuma merakla sorarlar :
    - sen ne getirdin ?
    adı temel olan üçüncü mahkum bir kutu cikarir ve gulerek :
    - bu orkidleri getirdim. der. diger iki mahkumun kafasi karismistir.
    merakla sorarlar :
    "bunlarla ne yapabilirsin ki?" temel siritir ve elindeki kutuyu gostererek,
    - kutuda yazdigina gore, bunlarla ata binebilir, yuzmeye gidebilir, hatta paten kayabilirmisim...