• bir kez gittiğim ve gittiğime de bin pişman olduğum yer. iğrenç bir tiramisu getirdiler. ne şekeri yerindeydi ne de tadı. bir de sanki hayatımızda hiç tiramisu yememişiz gibi "böyle yapılıyor bu tatlı" gibi ukalaca bir söylemde bulundular. beğenmediğimi iade etmek istediğimi söylediğimde de iade almadıklarını söylediler. kahvesi de aynı şekilde oldukça kötüydü. bir daha asla gitmeyeceğim yerler listesine eklenmiş oldu.
  • geçen gün arkadaşlarla takıldığımız mekan. elimde tablet bilgisayar vardı. tabletten e-kitap okuyordum hemen görevli geldi, hem bilgisayar açmış hem de kitap okuyorsunuz bu suç, gibi birşey söyledi. bardağı alıp, hesabı dahi ödemeden oradan ayrıldım. kimse de birşey demeye cesaret edemedi. işin iyi tarafı doğrudan eve geçtiğim için bardak da eve geldi benimle. daha sonra bardağı yıkayıp mutfağa yerleştirdim. artık yeni bir bardağım var.
  • adam gelmeyin amk demiş işte. gitmeyin işte amk...

    edit: kafenin cevabını okudum da, kitap okumayı yasaklayınca böyle oluyor işte. bize yasaklayacağınıza siz de biraz okumayı deneseniz... o nasıl bir yazı amk?
  • kitle mal ne de olsa diye düşünmüş olabilirler. kadıköy'deki kafelerin götünü kaldıran leş hipster ve beyaz yakalıların eseridir. 10 yıl önce bir kafe şöyle bir şey diyecek? sanmıyorum.

    tanım: açgözlülükte çığır açan mekan.
  • alttaki "savaş istemiyoruz" etiketi de tüy dikmek olmuştur.

    savaş, kan ve çocuk ölümü istemiyorsan insanların okuması gerektiğini de bilirsin.

    (bkz: mürekkebin kuruduğu yerde kan akar)

    tanım: aklınca daha fazla para kazanacağını sanıp, aslında batmak üzere olan bir firmanın aptalca dayatmasıdır.
  • tek başına gittiğinizde istediğiniz yere, özellikle de cam kenarına oturtmayan işletmenin bir üst modelinin koyduğu kuralımsı.. böyle yerlere kazandıracağınız parayı gidip gerçekten ihtiyacı olan birine verseniz, dünya daha adaletli olacaktır..
  • eğer arkadaşlarınızla sohbet edecekseniz, konuları da size verilen bir menüden seçmek durumundasınız.
    beyan ettiğiniz konunun dışında konuştuğunuz tespit edilirse, tükettiğiniz kahvenin bedeli % 180 ilave ile hesabınıza yansıtılıyor. tekrarı durumunda katran ve tüye bulanarak kereste üstünde mekandan atılıyorsunuz.
  • insanlar kafeye sadece çay kahve içmeye değil zaman geçirmeye gider. bir kahvehanenin kağıt ve okey oynamak yasaktır yazmasına yakın bir saçmalık olmuş.
  • 31 yıllık kadıköylüyüm. mekanı ilk kez duydum. 10 kişiye bir cafe düşüyor zaten gitmeyin batsın pezevenkler. hadi bilgisayar bir nebze ki ona da karışamazsın da kitap okumaya karışmak nedir? bu zihniyette kişilerin kadıköy'de barınamaması gerekiyor. tez vakitte kapanırlar umarım.
hesabın var mı? giriş yap