• arapça dil bilgisi kitabı. önce küçük bir giriş:
    arapça dilbilgisi iki bölümden oluşur: sarf, fiil bölümünü; nahiv ise isim bölümünü ifade eder. osmanlı medreselerinde önce sarf, sonra nahiv okutulurdu.

    bina, tek başına, müstakil bir eser olarak basılmamıştır; emsile, izzi ve maksud ile birlikte sarf kitabını oluşturur. kitabın arapça orijinali salah bilici kitabevi tarafından; türkçe çevirisi ise sağlam yayınevi tarafından basılmıştır. çevirmeni de arif erkan'dır. 1991. arif erkan çevirisinin önsözünde, binanın kimin eseri olduğunun meçhul olduğunu, ebu hanife'dir rivayetinin de tartışmalı olduğu yazılıdır.

    bina, emsile'den hemen sonra, izzi'den önce okutulur. arapça fiil çekimlerini içerir. buna göre;

    arapça'da fiiller basit ve türemiş olarak ikiye ayrılırlar. basit fiiller mücerred (yalın), türemiş fiiller ise mezid (eklenmiş) olarak adlandırılır.
    ayrıca harf sayılarına göre de sülasi (üçlü), rubai (dörtlü), humasi (beşli) ve südasi (altılı) olmak üzere dört gruba ayrılırlar.

    fiil çekiminde ilk ana grup sülasiler içindir.
    bu ana grubun ilk grubu ise sülasi mücerretler içindir. bunlar, ek almamış üç harfli fiillerdir. kendi içinde, her birine bâb denen altı gruba ayrılırlar. bu altı bab, mazi (geçmiş) ve muzari (şimdiki zaman) hallerinin harekeleriyle belirlenir.

    ikinci grup, sülasi mezidleredir. üç kola ayrılır:
    bir harf eklenmiş (rubâi hale gelmiş) sülasi mezidler (bunlar da kendi içinde üçe ayrılır. ilk ikisi geçişlilik, üçüncüsü işteşlik anlamı verir): inkâr, iflâs, ikrâm, ihtâr; terhis, teslim, takdir, tenkit; cihât, firâk, nizâ, muhârebe, mütâreke, muâmele...

    iki harf eklenmiş (humâsi hale gelmiş) sülasi mezidler (bunlar da kendi içinde beşe ayrılır. ilk ikisi dönüşlülük, üçüncüsü abartma, dördüncüsü azar azar yapma, beşincisi ise işteşlik anlamı verir. burada üçüncü babın örneği yoktur): inkisâr, intikâm, infiâl; istilâ, ictimâ, iftihâr, ihtilâl; tefekkür, teşekkür, terakkî, tesellüm; tenâkuz, telâfî...

    üç harf eklenmiş (südâsi hale gelmiş) sülasi mezidler (bunlar da kendi içinde dörde ayrılır. birincisi geçişlilik veya talepte bulunma, diğer üçü abartma anlamı verir. örneklerin hepsi de birinci bâba aittir): istiklâl, istirhâm, istiğfâr, istimlâk...

    fiil çekiminde ikinci ana grup rubailer içindir.
    bu ana grubun da ilk grubu ise rubai mücerretler içindir. bunlar, ek almamış dört harfli fiillerdir. bunlar da kendi içinde, her birine bâb denen altı gruba ayrılırlar. ayrıca mezidler de iki gruptur. rubai mücerred ve mezidler, arapça'da çok kullanılmazlar. o yüzden, hem okuyucuyu daha fazla yormamak, hem de kafa karıştırmamak için buraya yazmıyorum. ilgilenenler, zaten bu kalıpları kolayca ve çok kısa zamanda öğrenebilirler.

    ben, merak etmiş ve hepsini öğrenmiştim. yıllar içinde hem dilbilgisi, hem etimoloji, hem de felsefe alanlarında müthiş işime yaradı. çünkü bina bilgisi, kelime türetme bilgisidir. mesela bina bilen birisi, harb kelimesinden muharebenin işteş olduğunu; mihnet kökünden imtihanın dönüşlülük anlamında olduğunu derhal fark eder. yani bir kelimenin anlamını bilmekle, neredeyse 30 kelimenin anlamını bilirsiniz. mesela;

    hüküm, hâkim, hâkem, hekim, hukemâ, ahkâm, mahkûm, tahkim, tahakküm, mütehakkim, mahkeme, muhâkeme, muhkem, istihkâm, müstahkem, hikem, hikmet, hükûmet kelimelerinin hepsi aynı kökten (hkm) türemiştir. bu bütün kelimelerin sadece kök anlamını bilen birisi, türemiş bu örneklerin hepsinin de anlamını otomatik olarak bilir.
  • kadikoy'de bulunan ve yukaridaki arkadaslarin da bahsettigi sekilde son derece dangalak guvenlik gorevlilerine sahip bir mekanimsi pislik yuvasi.

    arkadaslarimin cagirmasi uzerine mekana gittim. gittigimde kapidaki dangalak arkadas "giremezsin hop ?" tarzi bir ifadesi oldu, arkadaslarimin icerde oldugunu ifade ettikten sonra, arkadasini cagir o seni alabilir iceriye ancak dendi. arkadasimin beni almaya gelmesiyle iceriye gectik. buraya kadar her sey "kendilerince" normal tabii.

    daha sonra bir baska arkadasimizi daha davet ettik, kendisi geldi ve ona da ayni tarife uygulandigini ogrendim arkadasimin beni aramasiyla. kapiya gittim ve arkadasin bizimle oldugunu ifade ettim ve iceriye gelmesini soyledim. ardindan bu dangalak arkadas iceride etkinlik oldugunu ve etkinlik haricinde kimseyi iceriye alamayacagini soyledi. bana bu konuda bilgilendirme yapilmadigini ve iceride boyle bir etkinlik hazirligini gormedigimi soyledim. bunlari soylerken ayni zamanda bir takim insanlar iceriye girip cikmaya devam ediyordu sorunsuz bir sekilde ne hikmetse tabii. bana mantikli gelmiyor kusura bakmayin etkinlikse etkinlik parasini verelim arkadasin etkinlikle bi isi yok iceriye gelsin vs. tarzinda soylemlerim oldu, bunlarin ardindan bu dangalak arkadas bana "son kez soyluyorum arkadasinizi iceri almiyorum" dedi.

    iceriye girdim ve diger arkadaslarima durumu soyledim, onlar da ayrica gidip konustular onlara da "mekanin cok dolu oldugunu o yuzden iceriye kimseyi alamayacaklarini" soylemis bu dangalak arkadas. (kadinlara karsi daha kibar)

    bunun uzerine garsonlardan buranin yetkilisinin cagirilmasini talep ettim ve durumu kendisine anlattim. o da (ne guvenlikmis amina koyayim) "kapidaki arkadaslar boyle soyluyorsa durumu degistiremeyecegini " ifade etti sacma bir ifade ile. bunun ardindan da tasi taragi toplayip yanimiza soyledigimiz bira ve bardaklarini da alip terkettik bu mekani.

    siz siz olun gitmeyin, gidenlere de mani olun, bu tip dangalaklar para kazanip kendilerini bir sik zannetmesinler yaptiklari seyin hizmet oldugunu ve insanlara insan gibi davranmalari gerektigini ogrensinler.
  • bir daha hayatta gitmeyeceğim mekan. bir üstte yazılan olaya çok yakın bir durum dün gece benim de başıma geldi. içerde dört beş arkadaş oturuyorsun, sonradan yanına katılacak, masana gelecek kişiyi kapıdaki adı güvenlik olan h.yvandan bozma g.rgüsüz ök.z cahil insancıklar içeri almıyor. arkadaşım içeride masam var yemek yiyorum bir şeyler içiyor arkadaşlarımla muhabbet ediyorum, aynı masaya gelecek arkadaşımı içeri hangi sebeple almıyorsun sen? bu kadar ayıp bir şey görmedim, böyle bir şey olabilir mi ya

    bir daha gideni siksinler.
  • kapıdaki görevlisinden içeride hizmet verenlerine kadar hanzo dolu mekan. iki gün önce mekan açmışlar gelip artislik taslıyorlar. cuma gunu saat 5 te hem yemk yemek hem de birşeyler içmek için gittik, 1 kız 2 erkek olarak, içerde etkinlik var diye almadılar. 32 yıldır kadıkoyde yasayan biri olarak etkinlik var cümlesinin canım istedi seni almak istemiyorum manasına geldiğini biliyorum. neyse diyip zepline geçtik. iyi ki de geçmişiz, zeplindeki hizmet bu ayılarla boy ölçüşemez bile. değişiklik olsun demiştik ama gerek yok yine zepline devam.

    aynı gece başka arkadaşlarımın fotoğrafını gördüm mekanda. etkinlik olayı yalan tabi. ertesi gün konuştum, içerdeki kıvırcık saçlı garson eleman saçma sapan davranmış.2 kişilermiş, birazdan 4 kişi olucaz ve yemek yicez demişler, yan masa boşmuş,önce bir bakalım demiş eleman, sonra birleştiremeyiz demiş.arkadaşlar gelince sndalye almışlar yandan, onları alamazsınız demiş ve taburemsi bişey getirmiş. saatlerce bunda oturamayız deyince siz bilirsiniz demiş.

    yani özetle gitmeyiniz, cevrenizdekileri de uyarınız.
  • kadikoy de les bir mekandir.eskiden tatliydi misir hiyeroglifli duvarlariyla.
  • daha önce konuşmasını bilmeyen bekçileri tarafından alınmadığımız mekan'a bugün(salı) sorgusuz sualsiz girdik. servis personeli olan 3 erkek bir kadın gerçekten ama gerçekten suratsız, rahatsız olduğum bir tavır içinde olduklarını söyleyebilirim. carlsberg yok, mekan ortalama.
  • poser mekanı tahtını arkaoda ile paylaşan işletme.
    çalışanı ayrı müşterisi ayrı züppe.
  • kapıdaki güvenlik görevlilerinin kendilerini dev aynasında gördüğü mekan.
  • ben buraya ucube görmek için gidiyorum.

    tam bir ucube turizmi yapıyor kapı önü.

    ne kadar 'babamın amınakoyim' kafasında insan varsa burada :)
  • benim için kadıköy’ün belki de en güzel mekanlarından biriyken, artist garsonları ve kötü işletmeciliği sebebiyle uzun zamandır adım atmadığım bar. kadıköy’de yaşayan ve sürekli takılan biri olarak kimseye de tavsiye etmiyorum, paranızla rezil olmayın.
hesabın var mı? giriş yap