• hayatı diyeceğim buna. yaşamadıktan sonra sahip olduğun hiç birşeyin anlamı kalmıyor.
  • vicdanı. ananı babanı çoluğunu çocuğunu, istersen yedi ceddini kaybet ama hiçbiri bir insanı vicdansız gamsız yapamaz. insan vicdanını bir kere kaybetti mi o kadar kafa rahatlığı olur ki yüzlerine de vursanız vicdanını geri kazanamaz.
  • kendine verdiği değer!
  • gozumde sahip oldugumuz en degerli sey zamandir. ancak kaybedilmemesi gereken yegane sey sagliktir. cunku zamani sadece sagliginizla satin alabilirsiniz.
  • yaşama hevesi ve hayattan aldığı tattır.

    bir pazar kahvaltısı için arkadaşın gelmiştir, mükemmel bir hazırlık derken kuş sütü eksik sofranız tamamdır. oturursunuz ve tam başlayacakken, baban veya annen tat kaçırıcı bir cümle der hem de misafirinin yanında.

    buz kesilirsin, bozuntuya vermemeye çalışırsınız ikinizde ama o an bütün şevk/hevesin gider. işte o saliselerden itibaren belli etmesen de, ne yediğin yemekten tat alırsın, ne de oradaki bütün ambiyans'tan, tadın kaçtı bir kere!

    insanın yegane değeri hevesidir, bir şeyleri yapma isteğidir. insan heves duymalı, sevmeye, sabah uyandığında işe/okula gitmeye, özlemeye, yaşamaya, bir amaç uğruna çabalamaya, yarına uyanmaya hevesi olmalıdır...
  • yine bir insanın, kendince değer verdiği en büyük şeydir.

    bir insana "çok" değer verirsek, o bizim verdiğimiz değer doğrultusunda kaybedeceğimiz "en" büyük şey olabilir.
    zira onu kaybettiğimizde, kaybettiğimiz şey kişinin kendisi değil,
    ona verdiğimiz değer adı altındaki kendimizden parçalardır.

    dipnot: bu tanım bir eşya için, soyut ve somut her şey için geçerlidir.
  • sevebilme yeteneği.
  • benim için dosttur. herkesin önceliği farklı. genelde dostluklarım uzun yıllar sürer. bunun için de her türlü fedakarlığı yaparım, kin tutmam. iyi, kötü tüm gününde yanında olurum. dünya kadar para ödeyip aldığım arabama ilk trafiğe çıktığım gün çarptılar üzülmedim. ama bir dostumun bir davranışından dolayı günlerce, gecelerce ağladığım oldu.

    pir sultan abdal'ın dediği gibi;
    “şu ellerin taşı hiç bana değmez.
    ille dostun bir tek gülü yaralar beni.”

    ya da;

    “ister isen dünya malı vermişler
    sensiz dünya malı neyleyim dostum”

    tam da çok sevdiğim bir dostumun, kardeşimin hastalığıyla mücadele ederken denk gelen bu başlık beni çok hüzünlendirdi. bu geceki uykusuzluğumun bahanesi de belli oldu. düşünmemeye çalışıp, her şeyi deliliğe vuruyorum ama bir koparsam bağıra bağıra ağlayacağım.
  • kedisi, kendi sağlığı, gençliği, zamanı, sevdiği insan diye uzar gider.
  • henüz kaybetmediyse şahsiyetidir.
hesabın var mı? giriş yap